Hepimiz öylece Koray'a bakıyorduk.
İlk konuşan Meral olmuştu. "Ko... Koray bu halin ne?!"
Koray sallana sallana içeri girdi. "Neee vaarmıış haalimdeee!!" dedi. Ne konuştuğu zor anlaşılıyordu.
Meral:"Leş gibi kokuyorsun."
Koray:"Kees bee!!" diyerek Meral'i itekledi.
Güney hemen yakasından tuttu. "Lan bana bak! Bu kıza bir daha sesini yükseltmeyeceksin!!"
Koray:"Sananee laan!"
Güney:"Bak ya!!"
Serkan:"Güney sakin ol. Sarhoş şu an ne dediğini bilmiyor."
Güney:"Ben ona göstereceğim sarhoşluğu!!"
"Güney tamam bir dur ayılınca konuşuruz."
Meral ağlamaklıydı.
Eylül:"Serkan siz elini yüzünü yıkayın. Biz de bir kahve yapalım sonra konuşuruz."
Güney ve Serkan Koray'ı yukarı çıkarırken birden ellerinden kurtulup Meral'in kolunu tuttu. "Eevee giidiyooruuuz yüürüü!!"
Meral'i çekiştiriyordu.
Güney Koray'ı çekip Meral'i bırakmasını sağladı. "Zaten ayakta duramıyorsun bir de ben vuracağım yeri boylayacaksın!!"
"Güney hadi yukarı çıkarın siz onu."
Güney Koray'ı yukarı çıkarırken söyleniyordu. "Lan madem içince aptala bağlıyorsun ne diye bu kadar içtin ki!"
Meral:"O... o böyle bir insan değil ki."
Eylül:"Meral'ciğim bir kendine gelsin konuşup anlarız."
Kahveleri yapıp salona geçtiğimizde Güney ve Serkan Koray'ı getirmişti.
Meral:"Niye bu kadar içtin Koray?!"
Koray hala tam olarak kendine gelmemişti. "Ya bi soru sorma yeter yaa!!"
Güney:"Lan kızla doğru konuş!!" diyerek Koray'a tokat atmaya başladı.
Güney'in kolunu tuttum. "Ya napıyorsun Güney!"
Güney:"Kendine getirmek için yapıyorum Songül."
"Bırakırsan kahvesini içip kendine gelir."
Güney:"İyi tamam bıraktım içsin."
Meral:"Kendi içemez ben içiriyim en iyisi." diyerek yanına oturdu. "Hadi iç Koray."
Koray Meral'in elini itince kahve hem yere hem halıya dökülmüştü. Meral'in de eli yanmıştı. Meral acıyla elini tutuyordu.
Güney:"Yok ya bu iyi bi dayak yemeden kendine gelmeyecek!!"