BÖLÜM 1- Hayata Doğru ....

43 7 10
                                    

Karanlık ......
Neden her yer karanlıktı?
Yoksa ölmüş müydüm? Hoş, zaten yaşarkende yaşayan bir ölüden ne farkım vardı ki?

Ama, hayır insanlar ölünce beyaz ışık görür ve o tarafa doğru yol alır . Yada Ben öyle sanıyordum. Ben ise sanki bir boşluktaydım.

Her yer karanlıktı......

Gözlerim , neden açılmıyor. Biraz kendimi zorladım . Ama hayır açılmıyor. En son neler olmuştu ?
Hiç bir fikrim yoktu .
Dur ! Sesler geliyor ? Bunlar da kim ?
Tanrım bana n'oluyor? Ah! Lanet olsun hiç bir şey anlamıyorum! Neler oluyor burada ? Lanet olasıca gözler hadi artık açılın! Kendimi biraz daha zorladım ve gözlerimi aralamaya çalıştım . Ama olmuyordu açılmıyordu. Sonunda pes ettim ve o iki kişiyi dinlemeye başladım.

"Bunu ona nasıl söyleyeceğiz ?"

"Bilmiyorum ,"
"Ama sanırım bu olanlardan sonra kendini toparlaması uzun sürecektir."

Bunlar da kimdi . Neden bahsediyorlar? Ah! Bu acıda neyin nesi ? Göğsüm yanıyordu . Tarif edemeyeceğim bir acı vardı burada . Sanırım gerçekten ölmüştüm. Hoş, bu adaletsiz dünya bana acıdan başka ne vermişti ki? Herşey boktan ibaretti. Başka hiç bir şey yok . Dünyadaki insanlık ikiye ayrılır tabi buna insanlık diyebilen varsa. Biri zorlu ve boktan ibaret olan bir dünya . Diğeri ise kendilerini herşeyden üstün görenler ve kendilerini bir bok sanıp havaya girenlerdi. İyi insanlar ise......
Sanırım yoktu . Çünkü benim hayatımda hiç iyi kelimesi bile geçmezken, iyilik ve iyi olan bütün herşey diğer fanîlere aitti.

Konuşmalardan tanımladığıma göre biri kadındı diğeri ise karşı cinstendi. Ah! Sol göğsüm yanıyordu.  Bıçak sokup çekiyorlarmış gibi bir acı vardı . Sanki ateşin içine atılmış bir demiri çıkartıp bana basmışlar gibi . Elimi göğsüme götürmeye çalıştım .Ve başardım da. Hafifçe değdirdim. Ah!!! Çok acıyor . Gözlerimi açmıştım. Demek ki açılmaları için acı gerekiyormuş. Ama benim hayatım zaten acıdan ibaretti . Yani bunun için sadece geçmişe dönüp o yaraları bakmak gözlerimin açılmasını değil kalbimin tekrardan cayır cayır yanmasını sağlardı. Göğsümdeki acıyı dışarı vurmamıştım. İçimde yaşardım hep. Kimse bilmeden, kimse acımadan acınılacak hâlime .
Ben böyleydim acımı içime vuruldum . Orada yaşardım bu acıyı.
Aciz gibi görünmekten nefret ederdim. Ama şu an bir zavallıdan ne farkım kalmış olabilirdi ki?

Elimi aynı şekilde yavaşça indirdim . Bu beni fazlasıyla yormuştu . Hâlbuki
Sadece elimi oynatmıştım.

O sırada kadın yeniden konuştu;

"Sencede bu kız yaşına göre fazla olgun değil mi? Ailesi ölmüş. Hemde annesi 2 yıl önce vefat etmiş . Ve Yetimhaneye düşmüş. Ama hâlâ çok güçlü. Gerçekten onun yerinde olmak istemezdim." Dedi . Evet işte benim hakkımda birkaç acınılacak gerçek daha .....
Evet yetimhane çocuğuydum....
Kadının söylediklerinden sadece 1 tanesi doğru değildi. Ben Güçlü (!) Değildim. Annem ölmeden önce bana 'ne olursa olsun asla ağlamayacak ve güçlü duracaksın . Unutma biz her zaman yanındayız' demişti ve bana söz verdirmişti. Bende içimi yetimhanede bir odaya girip gölgeme açardım. Çünkü o bendim . Ve tek o beni anlayabilendi. Hatta adını Araf koymuştum. Ben anlatırdım, o cevap verirdi bu arada cidden cevap verildi . Sonra bir kız beni öyle kendi gölgemle konuşurken gördüğü için korkmuş ve kaçmıştı. Sonra ceza almıştım. Neymiş bu odaya girmek yasakmış. Ne ironi ama.

Adam ve kadın hâlâ bu tarafa bakmadıkları için beni fark etmemişlerdi. Sonra adamın sesini
Tekrar duydum. Ve adama dönüp dinlemeye başladım.

"Yetimhanede büyümenin neresi kötü? Hem ben kızı tebrik ediyorum bence güçlü olmakta sorun yok. Hatta gurur duyuyorum. Bence büyüyünce çok güzel yerlere gelecek!" Dedi . Ben bu adamı çok sevdim. Ama yanındaki yellozu hiç sevmemiştim .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 12, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ULAŞILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin