Gözlerimi zar zor araladığımda,hiçbirşey göremeyince yüzümü buruşturmuştum. Neresiydi burası? Doğrulmaya çalışınca ise ellerim ve ayaklarımdaki acıyla bağlı olduğumu anlamıştım. Sanırım korkmalıydım. En son hatırladığım aldığım simiti kemiriyor olduğumdu. Ne ara bu hâle getirilmiştim. Konuşmak için dudaklarımı araladığımda ne kadar susadığımı farkettim. Kuru dilimle dudaklarımı ıslattım ve bağırdım.
"Heyy! Neredeyim ben! Kimse Yok mu!"
Sesimin yankılanmasından boş, depo gibi bir yerde olduğumu anlamıştım. Dikkatimi gelecek en küçük gürültüye verdim. Kısa süre sonra çok sayıda ayak sesi duyunca buraya geldiklerini anladım. Titremeye başlamıştım. Kulaklarımı tırmalayan bir gürültüyle kapı açıldı. Sonra da ışıklar. . Alışık olmadığım için yanan gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım ve etrafımı inceledim.
Kocaman, kirli,pis bir depoydu. Görebildiğim kadarıyla küçük bir havalandırmadan başka kaçacak hiç bir yer yoktu. Ellerimdeki ipleri çözebilecekmiş gibi kaçmayı düşünüyordum bir de. Gözlerim en son bir ordu gibi duran adamlarda takılı kalınca kaşlarımı çattım ve incelemeye başladım. Hepsi takım elbiseliydi ve ayaklarında tok sesli sivri burun ayakkabılar vardı. Ürkütücüydü. Yine de sormaktan çekinmedim. "Kimsiniz siz? Beni niye kaçırdınız?"
En öndeki adam gözündeki güneş gözlüğünü çıkardı ve beni baştan aşağı inceledi. Sanırım liderleri bu adamdı.
Benden ne istiyor olabilirlerdi?
"Kim olduğumu bilmene gerek yok Alya. Ama şunu bil, canını yakacağım"
Dedi sakin bir ifadeyle depoda gezinirken. Anlamazca adama bağırdım. "Ya ben kime ne yaptım? "
Adam güldü. Genç görünüyordu. Ve oldukça iğrenç. Bir anda yönünü değiştirdi ve bana doğru geldi. Eğildi ve işaret parmağını şorttan açık kalan bacağımda gezdirdi. Kıpırdayamıyordum. İpler çok sıkıydı.
"Çek elini !!"
Tekrar güldü. Şu an suratına tükürmek istiyordum ama ne tepki vereceğini bilmediğimden cesaret edemiyordum. Elini çekti ama bu sefer de yanağıma koymuştu. Gözüme o kadar nefret dolu bakıyordu, ki donup kalmıştım. "Sen kimseye birşey yapmadın. Ama baban olacak o şerefsiz pişman olacağı bir şey yaptı." Diye fısıldadı. Gözümün önüne gelen kahküllerimi kenara aldı ve gözümün içine baktı. "Sana öyle şeyler yapacağım ki sadece babana değil, herkese ibret olacak Alya.."
Kahverengi gözlerim korkuyla irileşirken yutkunmuştum. Korkuyordum. Ama bu kadar adamın önünde ağlayıp da kendimi düşüremezdim. Benden uzaklaşırken , babamın bu kadar kötü ne yapmış olabileceğini düşündüm. Senelerce konuşmuyorduk. Annemi aldattığını öğrendiğimden ve annem öldüğünden beri yüzüne bakmıyordum. Daha kötü ne yapmış olabilirdi ki ? Zaten bir kadının ölümüne sebep olmuştu..
"Babam ne yaptı? Cevap ver!"
Adam omuz silkip " öğrenmek istemezsin ."dedi ve bir el işareti yaptı. Saniyesi saniyesine adamlar kocaman deponun içinde çeşitli yerlere dağıldı. "Ben bir süre yokum. Korkmana gerek yok yani. Keyfine bak."
"Dur gitme!! Benim bir suçum yok! Bırakın beni!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLUŞ
Fiksi RemajaÇok farklı bir histi bu. Sanki, başımda hiçbir tehlike yokmuş, belalı adamlardan kaçmıyormuşum,babam çok kötü bir günah işlememiş gibi hissettiriyordu. Kendimi unutturuyordu. Göğüs kafesimde atan kalbin varlığını unutturuyordu. Hareket edemiyordum...