Stevei koydukları makinenin kapakları açıldı ve Stevei içerden çıkardılar.Makineden çıktığında daha önceden kaslı olan vücudu daha da kaslanmış ve güçlenmişti.
Üzerinde Tişört yoktu.Tony Stevein yanına geldi ve onu karşı taraftaki sandalyeye oturttu.
Tony:Hemen üzerine bir şey giy.Şurdaki yelloz seni kesiyor.
Dedi ciddi olmaya çalışan suratıyla.Steve Tonynin bu haline gülerken Tonyde gevşedi ve gülmeye başladı.
Steve:İstediği kadar baksın.Sen benimsin.Ben seninim.Bizi kimse ayıramaz.
Steve Tonynin kucağına oturmasını sağladı ve Tonynin yüzünü elleri arasına alıp dudaklarına bir öpücük kondurdu.
Tony ayrıldığında kendilerine sinirli sinirli bakan bir sarışın beklemiyorları.Bu sarışın az önce Stevei kesen kızdı.Kız topluluklarını yere sertçe vura vura laboratuardan çıktı.
Steve kızın ajan olduğunu biliyordu ama kızın Sharon olduğunu bilmiyordu.
Steve kızın Sharon olduğunu farkedince Tonye söyleyip kızın peşinden gitti.Tony ne kadar göndermek istemesede izin vermişti ama peşlerinden gitmeyi de ihmal etmeyecekti.
Steve kapıdan çıkmak üzere olan kızın kolunu tuttu ve kendine bakmasını sağladı.
Steve:Ne o.Aldatıp gittiğin bir adam için ağlayacak mısın?
Sharon:Sana açıklama yapmama izin verseydin o adamın bir görev olduğunu ve ağzından bilgi almak için öyle yaptığımı anlatabilirdim. Ama sen bana inanmak yerine gittin.Beni terkedip.O yüzden ağlamak hakkım diye düşündüm.Buna da mı kızacaksın.
Steve:Ne ? Görev mi?
Sharon:Evet görev.Sana ajan olduğumu söyleyecektim.Onun bir görev olduğunu da söyleyecektim ama sen çekip gittin.Odamda o herif olduğu sürece sana söyleyemezdim.Daha sonra açıklamak istedim ama telefonlarıma çıkmadın.
Ben seni hala ilk günkü kadar çok seviyorum Steve.Sen bu değilsin.Sen gay değilsin.Sadece doğru kişiyi bulamadın.
Sharon Stevein yüzünü elleri arasına aldı ve dudağına öpücük konduracağı sırada Tony bu ikisini farkedip saklandığı yerden çıktı ve gitti.Gözlerinden bir damla yaş süzülmüştü. Kızı itmemişti.
Ona ben Tonyi seviyorum dememişti.Hiçbir şey dememişti lanet herif.Bunları yaparken Tony ne düşünmüştü ki? Onu sevdiğini mi?Tony bu herife inandığı için kendinden bir kere daha nefret etmişti.
Steve kızı itti ve konuşmaya başladı.
Steve:Doğru kişi sen misin?Sen misin o? Ne kadar inanabilirim ki sana?Bak Sharon beni sinirlendirme.Ben Tonyi seviyorum.Senden daha fazla.Anlarsın ya.Gay olmam veya olmamam seni hiç ilgilendirmez.Sana son uyarım benden ve sevgilimden uzak dur.Sevdiklerime ilişmeye kalkma.Gözümü kırpmadan seni öldürürüm.Yaparım bilirsin.
Dedi ve Sharonun elini sertçe çekip kalktı.Kapıdan çıkan Tonyi gördü ve peşinden gitmeye başladı.
Steve:Tony beklesene.Tony.Sana diyorum.Baksana bana.
Tony:Ne o Yüzbaşı.Gitsene sen sarışının yanına.İki sarışın birbirinizi bulmuşsunuz işte.
Beni gerçekten sevdiğini zannetmiştim.Sana inanmıştım.Beni mutlu edebilmiştin.Annemden daha fazla güvendiğim, annemin yerine koyduğum kadından bile çok sevmiştim seni.
İtmedin kızı.Ben Tonyi seviyorum diyemedin.Siktiğimin testesteron hormonuna karşı çıkamadın dimi.
Ben gay olmadığım halde seni sevmeyi denedim.Seni sevdim ben.Kendimden daha fazla Steve.
Ben bunların hiçbirini haketmedim Steve.Gerçekten hiçbirini.Dedi ve kolundaki eli itti ve gözündeki yaşı silip kapıdan çıktı.Tonynin çok basit bir planı vardı.Tabikide Nathashayı arayacaktı.Telefonu eline aldı.Titreten ellerine aldırmadan Nathashayı seçti ve aradı.
Klasik haline gelen parka gitti ve Stevei ilk gördüğü yere ilk canlı kanlı gördüğü yere oturdu.Burda çok fazla anıları vardı Stevele.
Tony:Söyle hangi anılarına sığınayım Steve.Söyle. Ben seni şimdi nasıl affediyim.Yapamıyorum.Sensiz yaşayamıyorum.Söyle şimdi yaşamanın ne anlamı var.Ben sensiz bir hayat istemiyorum.Ben seni istiyorum.
Ama en çokta neyden nefret ediyorum biliyor musun?Şimdi gelsen seni yine affederim. Ben seni bu kadar çok severken senin böyle yapman.Ben haketmedim Steve hemde hiçbirini.
Tony konuşurken aynı zamanda bağıra bağıra ağlıyordu.Çimenlere çökmüş.Islaklıklara aldırmadan.Elleri dizlerinin üzerinde, saçları dağılmış.Ağlamaktan gözleri kızarmış.
Bu ilk defa olmuyordu Tonye.Daha önce çok daha kötülerini de yaşamıştı.Ama bu seferki çok farklıydı.Bu sefer kaybetmişti Stevei.Tam anlamıyla kaybetti.
Nathasha ağlayan Tonyi dizlerine yatırdı ve saçlarını okşadı.Tony rahatlamanın verdiği hisle gözlerini kapattı.Kapattı ama gözünden bir damla yaşın daha süzülmesine engel olamamıştı.
-------------
Steve üzerine bir şey geçirip binadan çıktı ve kaldırıma oturdu.Ağlarken gözüne parlak bir şey takıldı.Bunun bir cam olduğunu farketti ve eline aldı.Avucunun yarısı kadar büyüklükteki camı aldı ve 30dan fazla olan çiziklere göz gezdirdi.Yaraları iyileşmiyordu.Çünkü biri kapanmadan tekrar açıyordu yarasını.Steve hiç düşünmeden camı bileğine yerleştirdi ve sertçe çekti.Anında kesilen derisi kıpkırmızı olmaya başlamıştı bile.Steve camı diğer eline aldı ve ona da aynı işlemi yaptı.Tonysiz bir hayat yaşamak mümkün değildi onun için.
Steve hiç direnmemişti acıya. Ölmek istercesine.Kan kaybetmenin verdiği hisle gözleri kapandı ve kaldırıma düştü.
-----------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*DON'T LEAVE ME ALONE | STONY♡
FanficYavaşça yürüyorum.Benimle konuşan adamın yüzünü görmek için. Sana kavuşmamı engelliyor Tony. Bedenimi sürüklüyorum.Tek isteğim şu silahı alıp sana kavuşmak. Adamın söylediği şey yankılanıyor beynimde. "Silahımın bende kalması daha uygun olur." Ama b...