"Giriş"

70 5 0
                                    

Merhabaa bendeniz -hayır adım deniz değil ahaahaldlfmf- Sümeyye Küçük. Umarım soyadımla alay etmezsiniz. Çünkü kim soyadımı duysa (Aa o kadar küçük müsün, ufalda cebime gir,bu cüsseye bu soyad olmuş mu vb.) Yani Atatürk soyadı kanunu çıkardığında ben orda değildim ki şöyle afilli bi soyadı koyayım. Dedemin dedesinin babası koymuş soyadımızı ben ne yapayım yani ! Neyse soyad işi çok uzadı ben buraya ne için gelmiştim unutuyordum az daha .

Bu hikaye tamamen saçmalamak için yazılacak bi hikaye. Son zamanlarda çok büyük sıkıntılar çekiyorum ve kendi yazdığım saçma salak şeylerle mutlu olmak için burdayım. Bu konu aklıma bian da geldi ve doğaçlama bi şekilde yazılacak. Öyle çok şey beklemeyin yani. Neysee çok konuşmadan giriş bölümünü yazayım hoş ne yazıcağımı da bilmiyorum ya. Dedim dur önce şuraya bir kaç kelime yazayım ama bakıyorum ki bi kaç kelime olmamış tamı tamına 137 kelime olmuş. Tabi ben bunu yazarken hala artıyor ama neyse! Ben artık kitaba geçeyim.

Görüşürüz bebekler !

"Ulan Jale yaktım çıranı ! Elime bir geç önce gözlerini kaşıkla oyacağım sonra yağda kızartıp sana yedireceğim ulan nerdesin !"

"Ya canım kankim, canım,cigerim ben senin için yaptım ya valla bak, kızma hemen."

"Benim için mi, benim için? Ulan kim istedi senden bunu? Benim su böreği yaparken ki video mu neden koyuyorsun instagrama. Hadi koydun neden bütün akrabaları etiketlemişsin. Özellikle bekar oğulları olanları!"

"İşte senin için. Kaynana adayları görsün ne kadar hamarat bir kız olduğunu. Ay bari birimiz evlensin ya evde kaldık yaşımız geçiyor. Hele benim yaşım, 30 yaşındayım ya 30! Bir koca bulmadan göçeceğim öteki tarafa bari senin mürüvetini göreyim!"

"Neyi mi göreceksin neyi mi, anlamadım?"

"Mürüvet işte evlilik yani. Bakma öyle babaannem hep öyle derdi. Mürüvetini görmeden göçüp gideceğim die, hoş zaten görmeden göçüp gitti ya neyse. "

"Allah'ım sen bana sabır ver yarabbim. Evde annem burda ulan Jale nedir benim çektiklerim! "

Töbe Allah'ım isyan etmiyorum. Yanlış anlaşılmak istemem ama bunlar bende akıl bırakmıyor, affet Allah'ım.

Konuya çok hızlı girmiş olabilirim. Lan ne diyo bu değişik, nedir kimdir de bu kadar bağırıyor die soruyorsunuzdur şimdi? E haklısınız. Ben olsam bu mal kim derdim yani. Durun tanıtayım kendimi.

Merhaba bendeniz(hayır yazar yine aynı şakaya sizi maruz bırakmıyacak. Vurmayın ahahahjdjdnd) Lale Kılıçaslan. 28 yaşında moda tasarım atolyesinde,moda tasarımcıyım. Zaten moda tasarım atolyesinde inşaat mühendisi olacak değilim ya. Neyse. Hâlâ ailemle yaşıyorum. Yani bekarım. Malesef.
Ailemin artık evlenmelisin dırdırından kurtulmak için geldiğim arkadaşlarımın bekar evinde bile rahatlık göremiyorum. Nereye gitsem ne zaman evleniyorsun diye soruyorlardı. Sizene ulan benim derdim sizi mi gerdi! demek istiyorum ama saygısızlık yapmamak için susuyorum, el mahkum.

Az önce tartıştığım arkadaşım ise Jale. Onun durumu benden de beter. 30 yaşında başından 3 nişanlılık geçmiş, aynı iş yerinde çalışıyoruz. Kendisinden küçük kız kardeşi evlendiğinden beri kafayı yemiş bir şekilde koca arıyor ama nerdee! Bulamıyordu işte. Daha doğrusu bulamıyorduk!

"Ya bi pazar günü biraz uyuyayım dedim bir uyutmadınız ya! Yine ne oldu ya ağlıyacağım yeminle! "

Aha bu konuşan ise Hale. Ya bir şey farkettim. İsimlerimiz ne kadar benziyor ya. Lale, Jale, Hale! Nasıl denk getirdik ulan şuna bak. Aslında bunu şuan farkediyor olmam saçma çünkü yıllardır beraberiz ve benim şuan aklıma geldi. Vay anasını!

Heh ne diyordum tamam hatırladım. Bu bağıran-cırlayan desem daha doğru olur- Hale oda Jale gibi arkadaşım. Jale ve Hale, üniversiteden beri aynı evde yaşıyan iki dangaloz. Yaklaşık 10 yıldır yani üniversiteden beri arkadaşız. Ailem izin vermediği için ben onlarla yaşamıyorum ama haftanın 6 buçuk günü burdayım. (Sözde burda yaşamıyorum çaktırmayın ahahahjdjdnd)

Üniversite de üçümüz farklı sınıflarda olmamıza rağmen tanışıp çok iyi arkadaş olmuştuk. Mezun olduktan sonra aynı iş yerine başvurmuş ve orda çalışmaya başlamıştık. İlk başta hedefimiz her genç kız gibi kariyer yapmaktı. Ama sonradan farkettik ki çalış çalış nereye kadar! Atık bizde evde oturup, kocişlerimize güzel yemekler yapmayı, altın günlerine katılmayı kısacası annelerimiz gibi olmayı istiyorduk. İlk başta daha genciz buluruz birilerini dedik. Ama gelin görün ki yıllar geçmesine rağmen hala kimseyi bulamamıştık.

Zaten sana kimse bakmaz. Dışardayken kaşlarını çatıpta geziyorsun. Herkes korkuyor senden mankafa.

Bir sen eksiktin zaten kaktüs. Herkes bitti sen başladın. İç sesim bile benimle uğraşıyor ulan. Evet iç sesimin adı kaktüs. Çünkü sözleri diken gibi batıyor. Olur olmaz yerde hep laf sokuyor ya ne biçim iç ses anlamadım!

"Jale nereye gitti ulan. Bu kızda in midir cin midir anlamadım. Bir anda kayboluyor, adı geçtiği an ortaya çıkıyor. Pis şeytan karı!"

"Kızlaar kalkın ! Bakın elimde ne var?"

"Yine gratiste indirim mi vardı ulan Jale? "

"Ayy evet vardı çok güzel şeyler aldım. Ama konumuz bu değil. Haftaya yengemin halasının eltisinin kızının düğünü var, belki bu sefer koca bulabiliriz! "

"I-ıh sen unut koca işini kızım."

"Aa nedenmiş?"

"Çünkü biz E.K.K'yız. "

"Neyiz, neyiz?"

"E.K.K yani EVDE KALMIŞ KIZLAR !"

Evet evde kalmıştık.

3 arkadaş birinin yaşı 30'a dayanmış en küçüğümüz 26,5 yaşında olan 3 kişiden oluşan E.K.K grubuyduk. Her gittiğimiz düğünde belki bi umut koca buluruz die, kaynanaların beğendiği gelin profiline uygun giyenen kızlardık. Hatta birimiz su böreği bile öğrenmişti. Kaynanalar için bu çok önemliydi. Ama hiç kimse bizi istemiyordu ve bizde E.K.K olup çıkmıştık.

Tekrardan merhabaa. Giriş bölümünü nasıl buldunuz? Şahsen benim içime sinmedi ama olsun stres atmak için yazıyorum valla varsın kötü olsun. Ben yazarken çok eğleniyorum umarım sizde birazcık olsa eğlenebilirsiniz.

Kitaba başlama tarihini buraya yazabilirsiniz canlarım. Öptüm sizi çüss ahahahjdjdnd

Sümeyye KÜÇÜK.

İnstagram :smy.kck

E.K.K Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin