Dışardan gelen silah sesleri bizi birbirimize döndürmüştü.Herkes aniden ayağa fırladı.Ama ne olduğunu bilmiyorduk tabiki..
Bay Swan hemen telefonundan dışarda olduğunu tahmin ettiğim birini aradı..Ama cevap yoktu.Büyük ihtimal dışarda vurulanlardan biriydi aradığı kişi..
İşte o saniyelik an büyükbabam Bay Swan'a başıyla "tamam" der gibi bir hareket yaptı ve Bay Swan geldiği gibi hızlıca evden çıktı.Asıl şaşırdığım kimse onun aniden gitmesine birşey dememişti..
Şuan ne yapacağımı bilmiyorum.
"Deniz,hemen arbaletini yanına al" dedi annem telaşla.
"Neden arbaletimi alayım ki?" diye sordum hemen..
"Sadece sana dediğimi yap" diye üzerime kükredi annem..
"Ve sakın bodrumdan yukarı çıkma." dedi büyükbabam..Annemin ses tonunun bende yarattığı şoku henüz atlatamamıştım.Sessizce kafamı salladım ve bodruma indim..
Onların ne yapacaklarını bilmiyordum ama ben annem ve büyükbabam ile konuşurken babam Kate çoktan evden çıkmışlardı..
Dışardaki o silah sesleri kimden gelmişti?Kim bizden ne isterki? Hem neden Bay Swan burdayken olmuştu bu olaylar? Neden ailem sanki bu olaylarla hergün karşılaşıyormuş gibi davranıyordu?
Aklımda dolanan bu sorularla bodrumun merdiveni nasıl indiğimi bilmiyordum..Adrenalin tüm vücudumu sarmıştı resmen..Ne hissettiğimi,nasıl hissettiğimi yada neler hissetmem gerektiğini bilmiyordum..Sanki herşey birbirine karışmıştı.
Bodrumun kapısını açtıktan sonra hemen arbaletimi buldum ve aldım.Ama bodrumda saklanmayacaktım..
Çünkü dışarda o silah seslerini çıkartan her kimse onlara çok kızgındım.Çünkü tam ailemin sırlarını öğreniyordum ki onlar herşeyi mahvetmişti..
Ve bende burda öylece durup yukardaki olayların bitmesini bekleyemezdim.Aslında yukarda ne tür bir tehlike olduğunu bile bilmiyordum.
Ve aklımda bu soruların yanında bir soru daha vardı..Nede arbaletimi almıştım ki?Neden bende onlar gibi silahımı almamıştım?
Bu ve bunun gibi aklımda dolanan o soruları bir kenara bıraktım ve asıl tehlikeye odaklandım.Yukarda silah sesinin çıkmasına neden olan kişiler vardı ve tüm ailem yukarda onlara karşı çıkıyorlardı.
Büyükbabam ve bay swan'ın işaretlerini daha sonra düşünecektim..Burda daha fazla düşünecek zamanım yoktu çünkü..
Bana ne kadar saatler gibi gelsede aslında bodruma ineli sadece 2 dakika olmuştu..Bana çok uzun zaman olmuş gibi gelmişti.
Kararımı verdim ve burda oturup öylece bekleyemezdim..Yavaş yavaş merdivenleri çıkmaya başladım..Beynim o an bana emirler yağdırıyordu..Karşına çıkan tanımadığın herkes okundan nasibini alsın diyordu beynim ve bende ona uymakta karalıydım..
Karşıma her kim çıkarsa çıksın okumun tadına bakacaktı.Herkesin dışarıda olduğunu tahmin ediyordum.Tahminim doğruydu evde kimse yoktu..
Belkide bu yüzden evde kalmamı istemişlerdi.Evi koruyacak birilerinin olması gerekiyordu sonuçta.Ben kendimle bunları tartışırken aynı zamanda odaları kontrol ediyordum.
Tüm bunları yaparken aklım dışardaydı ve ben bodrumdan çıktığımda beri iki defa daha silah sesi gelmişti..Bunların hengi taraftan geldiğini bilmiyordum..Ama duyduğum şey aniden dışarıya fırlamama sebep oldu..
Bu kate'in çığlıydı..Neler oluyordu dışarıda?kate'e birşey mi olmuştu? Tanrım..
Kapıyı açtığım gibi ilk kate'i gördüm ve ona doğru koşmaya başladım.Sarı bukleleri etrafa dağılmış ve yerde yatıyordu.hemen kapının karşısında.Gözüm ondan başka birşey görmüyordu..
Yanına yaklaştıkça bacağından tam olarak diz kapağından vurulduğunu gördüm..Diz kapağından her yere kan damlıyordu..
Yerde acı içinte yatarken nefes nefeseydi ve arada çok tiz çığlıklar atıyordu..Yanına geldiğimde hemen onu daha güvenilir olduğunu düşündüğüm bir duvarın dibine doğru sürükledim..Bunları çok hızlı yapmaya çalışıyordum.Yoksa her an bende bir kurşunun hedefi olabilirdim..
"İçeriye gitmemiz gerekiyor ve hemen ambulans çağırmamız gerekiyor"dedim kate duvarın dibinde.
"Hayır,deniz canım ben iyiyim benim için endişelenme.Senden annnelerin yanına gitmeni istiyorum,Benim aksime onların yardıma ihtiyacı olduğunu biliyorum." dedi kate bir eliylede kanayan yeri bastırmaya çalışarak..
"Ama kate seni bırak-" lafımı keserek konuşmaya devam etti kate.
"Her an vurulabilirler git ve onlara yardı et." dedi kate beni rahatlatmak için sakince söylemeye çalışıyordu ama o bile tam olarak sakin olamıyordu.
"Tamam" dedim ve seslerin geldiği tarafa doğru koşmaya başladım.Shaun'ların evinin tam bitiminde kasabanın ormanının bulunduğu tarafa doğru koştum.
Annemi orda gördüm,bir ağacın arkasında ve tam karşısına ateş ediyordu.Babam ve büyükbabam ortalıkta yoktu.ya onlarında başına birşeyler gelmişse?
Şuanlık iyi olduklarını düşünecek ve ona göre davranacaktım..
Odaklan..
Sadece odaklan..
Yaklaşık 20 metre ötemde ki ağacın yanındaki kıpırtıyı gördüm ve arbaletime okumu yerleştirdim.yayımı germiş okumu fırlatıyordum ki enseme dayanmış silah beni olduğum yere çiviledi resmen..
"Sakın kıpırdama." dedi o soğuk ses..
Bu ses?
Tanrım!!Bu sesi tanıyordum..Hemde çok kısa zaman önce tanımıştım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başıboş
Ficção AdolescenteDoğa üstü varlıklara inanır mısınız? Ben inanmazdım.... Ta ki onları avlayan bir avcı olduğumu öğrenene kadar... Peki şimdi ne yapacaktım? Tek amacım onları öldürmek-ti.Onlardan birine aşık olana kadar. Peki aşkım için ailemi ve hayatımı karşıma ala...