Derler ki ;çocuk doğuran lohusa kadını birşey takip eder.Korkunç bir şey doğurduğu çocuğun ciğeriyle beslenmek için fırsat kollar, o fırsatı yakaladığında da çocuğun ciğerini söker, nefesini keser.Bunu en çok ona inanmayanlara yapar, yapar ki korkuları baki olsun gönül rızasıyla çocuklarını ona kurban etsinler.Ve bunun için dünyanın heryerinde dolaşır özellikle de anadolu da. Anadolu halkı bunu defalarca deneyimlediği için çözümler üretmiştir,deneme yanılma yoluyla tabi bu uğurda çok da bebek canı gitmiş, çok fazla annenin ciğeri yanmıştır.Bu korkunç canavarın adı "Alkarısıdır" .Alkarısı bir gece yine bir ava çıkmış ve bir eve girmiştir.Bebek masumca annesinin kollarında uyumaktadır, alkarısı tam bebeğe elini uzatıp ciğerini sökecekken yatağın başında duran kumaşa takılır gözü.Alkarısı o kumaşı görür görmez deliye döner tiz bir çığlık atar, o çığlığa uyanan anne sadece gözlerini görür alkarısının ve ardında bıraktığı dumanı.O gün çözüm bulunmuştur, artık bebeler ölmeyecek annelerin ciğeri yanmayacaktır.Tanrı Zeus'a ve bütün diğer tanrılara adaklar adanır, dualar edilir,şükranlar sunulur,O günden sonra bütün Anadolu da lohusalara al rengi eşarp, kurdeleler takılır. Bu efsane ile büyümüş Amina ve Manaf birbirlerine aşık olurlar.Annesi küçük yaşta ölmüş fakir bir ailenin kızıdır Amina, Manaf 'ın da ailesi göç ederken ölmüş, Manaf tam donmak üzereyken Amina'nın babası yol kenarında bulmuştur onu.Daha miniciktir Amina henüz doğmamıştır, aile yıllardır evlat hasreti çekmiştir.Amina'nın babası Ilçin ve annesi Humar çok sevmiştir bebeği, ona Manaf ismini verirler.Aradan bir ay geçtikten sonra Humar bayılır, köyün bilge kadınını çağırırlar.Bilge kadın Humar'ın hamile olduğu müjdesini verir.Ilçin sevinçten havalara uçar.Manaf''ın uğur getirdiğini ilan eder be tüm köye Tanrı'lardan gelen oğlu Manaf ve doğacak çocuğu için ziyafet verir.
Mevsim kışa gelmiştir, Humar'ın karnı iyice şişmiş ve ağırlaşmıştır.Manaf da iyice hareketlenmiştir, Humar bu haliyle ona yetirmemektedir.Bir gece...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennetin Anahtarı🦋🍁🕊
RomansAnadolu'dan bu zamana yaşanan ve yaşanmakta olan zamansız ve tarifsiz aşkın ve acının, masumiyetin hikayesi.