Sabah yine o lanet alarımın sesi ile uyandım yine okul vardı lanet girsin bu okula her sene aynı şey oluyor hersene burslu olduğum için beni dışıyorlar bu durumn ne kadar kötü olduğunu bilemezsiniz insan kendini çok tuhaf hissediyor biliyorum çünkü bunu yaşıyorum.Ben Kriss 18 yaşındayım Annem ben küçükken ölmüş daha onu hiç görmeden kokusunu içime çekemeden ona bir kere bile anne diyemeden ölmüş keşke bir kere bile olsa ona sarılıp anne diyebilseydim.Babam , ona baba bile denilmez her gece eve içip içip geliyor artık ona ne yemek hazırlıyorum nede yüzüne bakıyorum iş deseniz oda yok içki paralarını benden alıyor zar zor köşeye para atıyorum zor anımda yanımda bulunsun diye.Yataktan kalktığım gibi dolaba yöneldim ne giysem diye düşünürken sanki çok elbisem varmış gibi altıma dar bir siyah tayt geçidim üzerime ise eskimiş bir gri akılı t-shirt aldım.Saçımı salık bıraktım ayağıma kırmızı botlarımı geçirdim çantamı alıp babam olacak adama görünmeyip evden çıktım.Burslu damgasını yediğimden beri okulu hiç sevmemişmdir ,yine hersene olduğu gibi dalga konusuyum ama bu sene daha iyi giyinmeye bakıcağım çünkü güzel bir işim var Ian'ın kafesinde çalışıyorum ayrıca şarkı söyliyerekte para kazanıyıyorum yani iki işim var bunları babam bilmiyor tabiki.Okulun kapısına gelince başımı dik tutup içeri adımımı attım arkamdan konuştuklarını duyuyordum ama takmıyordum.Sınıfta kendi yerime cam kenarı ve en arka sıraya geçip oturdum.İlk dersimiz kimyaydı okuldaki en yağcı insan şaka bu espiriyi yapınca benim bile midem bulanıyor ıyy.Hoca içeri girince herkes yerine oturdu sınıfa yeni çocuk gelmişti ilk çnce kendini tanıttı ve oturmak için gözlerini sınıfta dolaştırdı en son benim üzerimde durdu ve benim yanıma oturdu.Sürekli bana bakıyordu bu sinirimi bozuyor ama .
"Merhaba ben james"dedi
"Merhaba bende Kriss "dedim cevap vermesini beklemeden kulaklıüımı takıp müzik dinledim nasıl olsa dersi dinlemiyordum.Kafamı sıraya koyup gözlerimi kapadım biri beni dürtene kadar kafamı kaldırdım ve James in bana bakan yüzünü gördüm kulaklığın tekini çıkardım
"efendim"
"neden bnimle konuşmuyorsun"
"çğünkü ben bursluyum sonuçta sen burslu değilsin değilmi benimle dalga geçersin bu yüzden bana dokunma "dedim tam birşey diyecekken zil çaldı ve bende yerimden kalktım okul dışına çıkıp Ian ın kafesine gittim Ian beni görünçe şaşırdı.
"bu saatte ne işn var senin burda söyle bakalım güzellik"dedi Ian çok iyi bir çocuktu benden 3 yada 4 yaş büyüktü .
"canım sıkıldı okulda ne yapıyım bende buraya geldim işte "dedim
"tamam ben çıkıyorum o zaman işim var kafe sana emanet ona göre "deyip burnumu sıktı.
"tamamdır patron"deyip üzerimi değiştirdim ve ilk önce yerleri sildim daha sonrada masaların üzerlerini herşey tamam olunca bende karaoke yerine gidip şarkı söylemeye başladım ne yapıyım müşteri yk benimde canım sıkıldı .gözlerimi kapadım ve şarkıyı söylemeye başladım.
Skies are crying, I am watching
Gökyüzü ağlıyor, ben izliyorum
Catching teardrops in my hands
Ellerimde gözyaşı yakalıyorum
Only silence as it’s ending
Sadece sessizlik, bu son gibi
Like we never had a chance
Hiç şansımız yokmuş gibi
Do you have to make me feel like there’s nothing left of me?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burslu (DÜZENLENECEK)
Ficção AdolescentePara! Para herşey demekti Kriss için para olmadan o bir hiçti. Kriss burslu bir kız ,neden mi? Çünkü parası yok. Hayatında bu yüzden hep dışlanmış kişi olmuştu okula burslu olarak gitmesi gerekti, sürekli iş bulup çalışıyordu. Bir yeteneği vardı öze...