Kavga

744 49 4
                                    

     Elimle saçını tekrar ve tekrar okşadım. Neyseki uyuyordu. Bunu uyanıkken yapsam kesinlikle yanlış anlayabilirdi. O benim kucağımdaydı nasıl bu hale gelmiştik bilmiyorum. Bu sefer ben taşa yaslanmıştım.

Elimi durdurdum. "Devam et." Alberta baktım. Uyanıktı! "Şey- ben.. Geç oldu." Diyerek bir anda kalktım. Ofladı. "Bir kerede şöyle yapmasan şaşarım. Sana yaranamıyorum bir türlü Malia! Her zaman böyle yapıyorsun, benim canım yanıyor!" Diyerek sertçe ayağa kalktı. Böyle tepki vermesine şaşırmamalıydım. Haklıydı, ama yapamıyordum işde. Bilmiyorum!
BİLMİYORUM!

Cevap vermedim. Yüzüne bakmak yerine aşağıya baktım. Sarı, yeşil, turuncu, kırmızı.. Neredeyse her renkte vardı yapraklar. Yerde güzel görünüyorlardı. "Yüzüme bak." Bakmadım. Ağlamamaya çalışıyordum.

Elini çeneme koyup yukarı kaldırdı yüzümü. Gözlerimi kaçırdım. "Gözlerime bak. Gözünü tutamam." Dediğinde gülmemek için yanağımı ısırdım. Bir ağlayacak gibi olurken bir yandanda gülmek istiyordum.

Gözlerine baktım. Duygusuzca..
İfadesizce..

O ise biraz hüzünlü bakıyordu. "Bana böyle davranma." Dedi.

Başımı salladım. Gitmek yerine bunu yaptım. Kaçmak yerine..

Elini yanağına getirdi. "Beni seviyorsun." Dediğinde elini çekmesini sağladım. "Hiçte bile!" Çocukça cevap vermiştim. Ve bu daha da belli etmişti.

Bir dakika?!

BENDE Mİ KABULLENDİM ONA..

Her neyse.

"Yalan söyleyemiyorsun. Beni seviyorsun. Belli ediyorsun. Ama kaçıyorsun. Ve gözümde dahada tatlı duruyorsun." Dedi ve sırttı. Sinirlenmiştim iyice. Onu sertçe ittirdim. Ama sonra akşıma gelen şeyle ona yaklaştım. Bana şaşkınca bakıyordu. Bir şey demedi. Bir mesafe kalmıştı. "Albert ben.." Biraz daha yaklaştım. Bu onu kesinlikle bozacaktı.

"Ben seni.." Burunlarımız birbirine değiyordu.

"Seni sevmiyorum." Dedim ve dudağımı dudağına sürterek oradan uzaklaştım.

Orada öylece bekliyordu en son baktığımda. Bu onun akıllanmasına yeterdi.

Eve gittiğimde sandra yoktu.

Bir yerden kavga sesleri geliyordu. İlerledim.

Sandra?!

Erica?!

Koşarak yanlarına gittim.

Ayırdım onları. Evet kavga etmişlerdi. Ericanın burnu kanıyordu. Sandranın da kaşı patlamıştı. "Ne yapıyorsunuz?!" Sesim çok yüksek çıkmıştı. Edwarda onları ayormaya çalışıyordu ama yapamıyordu. "Bir anda saldırdı!" Sandra pis pis ericaya baktı.

Ericaya döndüm. Bana baktı gözlerini pörtleterek. "Edwardla yakınlaşmıştı!" Dediğinde sandraya baktım. Gerçekten bu kötüydü işte. Edward hem küçüktü biraz bizden. Sandra böyle bir şey yapmazdı.

"Ayağım burkuldu. Düşecektim!" Dediğinde ayağına baktım. Gerçegen öyleydi. Biraz kızarmıştı. Ve tek ayağının üzerinde duruyordu.

"Erica yanlış anlaşılmış ne diye kavga çıkarıyorsun?!" Dediğimde sinirle bana baktı bu sefer. "Edward benim.." Duraksadı. "Arkadaşım, en yakın arkadaşım." Dediğinde sandra alayla güldü.

"en yakın arkadaşını nasıl görüyorsa artık, şu kıskançlığa bak!" Dedi. Sinirle ofladım. Sandraya destek vererek eve gittik.

Sandraya baktım. "Kaşın patlamış. Bekle burada." Dedim. İşimi hallettikten sonra kaşına pansuman yaptım. "Ben gelmesem kim bilir neler olacaktı!"

Dediğimde göz devirdi. "Burada olsaydın bunlar olmazdı!" Bana laf sokmuştu. İmalı imalı bakmıştı. Evet, yine biliyordu! Konuyu değiştirdim. "Git banyo filan yap sen." Dedim. Oflayarak banyoya girdi. Onu göndermek için yapmıştım.

Derim bir nefes aldım. Balkona çıkmak istiyordum ama albert gelebilirdi. O an aklıma geldi! Gelse bile içeri girebilirdi! Hemen balkon kapısına doğru koştum. Kilitlemek üzereyken kağı açıldı.

Albert!

"Geç kaldın." Sırıttı. Sinirle ofladım. "Artık evime gelmesen?" Dediğimde balkon kapısını kapattım.

"Hıhı. Tamam." Beni takmıyordu! Salona geçti ve koltuğa oturdu. "Erica ve sandra kavga etmiş. Ayırmışsın." Dedi. Aynen demekle yetindim. "Ha, ormadaki olayı unutmadım onu ödeticem sana." Dedi ve daha da yayıldı.

Göz deviridim. Anca korkuturdu falan filan..

Ama falan filan yani.

Yapar mı yapar.

BİTTİM?

Bittin Malia. Kavgada güzeldi hani diyorum. Mısır olsada okusak derdim de saçma oldu jsj. Vote yorum.. :)

Kurt kızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin