Turning Point | 태기

一

"Çok yakıştı." Mağaza çalışanı konuştu.

Kim Taehyung deneme odasından pahalı bir takım elbise ile çıktığında karşısında orta yaşlı kadını mutlu bir şekilde gülümserken buldu.

"Biliyorum." Alt dudağını hafifçe ısırdıktan sonra kendisine uzun uzun baktı. Bordo ceketinin altındaki siyah boğazlı kazağı ince, fit figürünü özenle sarmalamış, altındaki yarı resmi siyah dar pantolonu herkesin bayıldığı bacaklarını gözler önüne sermişti.

Kim Taehyung kendisini sonsuza kadar seyredebileceğini düşündü.

"Ne düşünüyorsun? Rahat mı?" Eun-Hae oturduğu kırmızı pufun üzerinden kalkarak Taehyung'a doğru yürüdü. Uzun kahverengi saçları kadının güzel yüzünü özenle çerçevelemiş, yeşil gözlerini öne çıkarmıştı. Kadın uzanarak Taehyung'un ceketini nazikçe düzeltti. Bu esnada mağaza çalışanı kendini rahatsız hissetmiş olacaktı ki onlardan uzaklaşarak başka bir iş ile uğraşmaya koyuldu.

Taehyung yavaşça kadına yaklaştı ve fısıldadı. Karşısındaki kim olursa olsun, Kim Taehyung onların bacaklarını spagettiye döndürmenin bir yolunu bulmada ustaydı. Nasıl olsa bu onun işiydi.

Ve Taehyung işinde harikaydı.

"Asıl soru, sen beğendin mi?"

Eun-Hae insanların içinde olmalarını umursamadan Taehyung'a parlak bir gülümseme ile baktıktan sonra ona geri fısıldadı.

"Çok beğendim. Ama üzerinde bir şey olmasaydı daha çok beğenirdim."

Taehyung kadın ile ufak bir öpücük paylaştıktan sonra aynadaki yansımasına geri döndü.

Kim Taehyung kim miydi? Çalıştığı sektörde en çok para yapan adam. İşindeki profesyonelliği ve dünya dışı güzelliği sayesinde olduğu konuma gelmiş, kimsenin kendisini tahtından indiremeyeceğinden emin olmak için asla çalışmayı bırakmamıştı.

Kim Taehyung bir eskorttu.

Onu ne için kiralarsanız, o işi yapmaya hazırdı. Müşterileri ile iş yemeklerine gider, partilere katılır ya da onlara hayatlarının en iyi gecesini yaşatırdı. Ne yaparsa yapsın her zaman tüm enerjisini işine yansıtır, herkesin bunu bildiğinden emin olurdu.

Eun-Hae düzenli müşterilerden biriydi. Kırk iki yaşında dul bir iş kadını olmasına rağmen güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş, vahşi, ne istediğini bilen ve istediğinin peşinden gitmekten korkmayan biriydi. Ergenliğe adımını yeni atmış tüm erkeklerin en büyük hayaliydi. Eun-Hae şüphesiz Taehyung'un favori müşterilerinden biriydi bu sebeplerden. Bunların yanında kendisini sürekli hediyelerle, pahalı tatillerle ve vücudu ile şımartırdı.

Taehyung'u olduğu sektörde yükselten şeylerden biri de boş kafalı olmamasıydı. Çoğu eskort yatakta iyi iş çıkartırdı ancak nadiren daha yüksek önem taşıyan yerlerde başarılı olurlardı. Taehyung onlarca iş yemeğine gitmiş, önemli insanların partneri olmuştu. Kendisini lüks bir partide gördüğünüzde onun bir eskort olduğunu aklınızın ucundan bile geçirmezdiniz.

Bir iki dakikalık flört sonrasında Taehyung normal kıyafetlerine geri dönmüş, Eun-Hae'nin kendisine almakta kararlı olduğu takım elbiseyi kasaya bırakmıştı. Kasada çalışan sarışın çocuk Taehyung'ın gözlerine bakmayı reddediyordu sanki. Bu onu hayli eğlendirmişti.

"Hey." Taehyung elbette zavallı çocukla uğraşacaktı. Çocuk kıyafetleri okutmayı bırakarak karşısındaki sanat eserine bir iki saniye baktı.

"Adın ne?" Taehyung sordu. Çocuk beklenmedik soru karşısında utangaç bir tavırla gülümsedikten sonra gözlerini tekrar önündeki kıyafetlere dikerek cevapladı.

"Yoosung."

"Yoosung... Tatlı bir adın var."

"Teşekkür ederim." Kasiyer neredeyse kelimelerini kaybetmiş olmasına rağmen sonunda ağzını açarak Taehyung'a cevap verdi.

Sadece çocuğa bakarak bile onun kalbini durdurabileceğinden emin olan Taehyung, Eun-Hae'nin elini omzunda hissettiğinde dönerek ona gülümsedi.

"Tamam mıyız?"

"Evet."

"İyi günler!" Zavallı Yoosung gergin bir şekilde seslendiğinde Taehyung arkasını dönerek cebinden çıkardığı kartı kasiyerin önüne yerleştirdikten sonra ona göz kırptı, daha sonra Eun-Hae'nin koluna girerek mağazadan çıktı.

Kadın ve genç adam Eun-Hae'nin arabasına bindiklerinde Taehyung elindeki poşetleri arka koltuğa bıraktı.

"Bugünkü planımız nedir?" Genç adam sürücü koltuğunda oturan alımlı kadına sordu.

"Bu akşam bir partiye gidiyoruz. İş partisi. Yalnız giderdim ama eğlenceli olmazdı. O yüzden benimle geleceksin."

"Kulağa harika geliyor. Kimin partisi?"

"Hangmin Group."

---