"Eda gelebilir miyim?" Aslında korkuyordum ama ne diyebilirdim ki?
"Gel Harun" çekingenlikle ve yavaş adımlarla yanıma gelip karşımdaki tekli koltuğa oturdu.
"Imm eda ben özür dilerim. Yaptığım çok saçmaydı biliyorum ama evde olmadığında merak ettim. Sadece daha önce ımm Herneyse ya tekrar özür dilerim kusura bakma. "
Ses çıkarmamış sadece başımı aşağı yukarı sallayarak onu onaylamıştım. Yalnız kalmak istiyordum. Odadan çıksın diye gözünün içine bakıyordum resmen.
"Ee neler yaptın bakalım" dedi gülümseyerek. Anlaşılan yalnız bırakmak gibi bir niyeti yoktu.
"Sadece dolaştım o kadar"
"Bu kadar saat?"
"Evet."
"Tek miydin?" Ah tanrım! Hesap soruyor resmen!
"Harun uyumak istiyorum"
"Peki tamam. Iyi uykular" diyip hızla çıkmıştı odadan. Sonunda yalnızdım! Oh be! Yatağımın içine kıvrılıp gözyaşlarımın yastığı ıslatmasına izin verdim. Keşke merti görmeseydim. Keşke o beni hala suçlasaydı da o kadınla evleneceğini bana söylemeseydi. O an o sözleri duymak beni tamamen öldürmüştü. Tamam zaten biliyordum bunun olacağını ama beni sevdiğini söylerken onunla evleneceğini söylemesi...
Mert..
'Nerdesin sen eda!'
Cevap vermeli miyim vermemeli miyim acaba. Şeytan diyo bırak merak etsin. Cevap verme mesajlarına Açma hiç o telefonu. Ama kıyamıyorum işte. Dayanamıyorum onun telaş etmesine, korkmasına, üzülmesine...
'Eda! Cevap ver bana hemen!'
Yine cevap vermedim...
Arıyordu şimdide.. Mert.biraz beni rahat bıraksan kendi halime bıraksan düşünsem. Ne kadar güzel olur.
Tekrar telefonum çalmaya başladığında dayanamayıp açtım.
"Ne var Mert ne var! Ne istiyorsun!"
"Neden mesajlarıma cevap vermiyorsun!"
"Demek ki cevap vermek istemiyorum anlamıyor musun!"
"Beni deli etme kadın! Kapındayım aç şu kapıyı bak kırmamak için zor duruyorum"
"Evimden defol Mert. Müstakbel eşinin yanına git sen!"
"Eda bak sakin olmaya çalışıyorum. Aç şu kapıyı da konuşalım"
Derin bir nefes aldım.
"Evde değilim"
"Anlamadım"
"Evde değilim işte"
"Nerdesin sen" diye gürledi telefonda öküz!
"Bağırma bana"
"Bebeğim Nerdesin" dedi ses tonunu sabit tutmaya çalışarak.
"Arkadaşımdayım Mert"
"Hangi arkadaşın bebeğim Mine nin yanında mısın geliyim hemen"
"Hayır ya sen tanımıyorsun" dedim çekinerek.
"Adresi ver geliyorum. "
"Veremem. "
"Ne demek veremem ya. "
"Ya Mert. Şey arkadaşım uyudu da bende adresi bilmiyorum"
"Yalan söylüyorsun bunu anlayabiliyorum. Bu kadar mı kızgınsın bana? Yüzümü bile görmek istemiyorsun"
"Hayır hayır. Ah tanrım evet kızgınım sana. Ama sadece o kadar yanı. Adresi veremem yani olmaz Mert"
"Tamam o zaman bizde böyle telefonda konuşuruz?"
"Ne?"
"Ne kadar kaba birisi oldun sen sevgilim telefonu kapatmıyoruz işte. " sevgilim... Sanki hiç birşey yokmuş gibi bu kadar rahat davranıyordu.
"Hey orda mısın kapattın mı yoksa cevap versene kzım"
"Sorun yok buradayım dinliyorum. "
"Neler yaptı ayrı kaldığımız haftalarda anlat bakıyım..?"
*
*
*
*
*
*
*
*
*
"Mert uykum geldi 3 saattir konuşuyoruz resmen uyuyalım artık"
"Ama ben daha doyamadım sana"
"Uykum var ama"
"Eda uyumadın mı sen?" Bu ses tanrım Harun! Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp sesin gittiği yeri kapamaya çalıştım.
"Uykum kaçtı Harun bir sorun mu var?"
"Yok hayır sesin gelince merak ettim?"
"Telefondayım daha sonrada uyuyacağım. Iyi geceler. " diyip kestirip attım. Oda uzatmadan çıkmıştı odadan. Şuan telefonu kulağıma götürmeye korkuyordum.
"Mm-eert?"
"Yanında ki adam kim"
"Arkadaşım gerçekten"
"Bu yüzden mi uzaksın benden!"
"Hayır Mert hayır. Alakası yok gerçekten o sadece arkadaşım benim"
"Yalan söylüyorsun"
"Mert yapma yine dinlemeden suçluyorsun beni"
"Benden kaçıyorsun! Sonra öğreniyorum ki herifin biriyle aynı evde kalıyorsun ne düşünebilirim!"
"Aptalsın! Ev kiramı bile denkleştiredim ve ev sahibi kovamdan ayrıldım evden oldu mu! Artık o evde kalmıyorum mecburen başka birinde kalıyorum. Oldu mu bunu söylettirdin mutlu musun!"
"Neden bana söylemedin!"
"Yüzüme bile bakmıyordun ne diyebilirdim ki"
"Üzgünüm"
"Uyumak istiyorum Mert iyi geceler"
"Iyi geceler bebeğim seni seviyorum.."
YORUMLARINIZI MERAKLA BEKLIYORUM ARKADAŞLAR :)