Yoongi'den:
Ambulans geldikten sonraki beş dakika bana beş saat gibi gelmişti.
"NEDEN DAHA DA HIZLANMIYORSUNUZ?"
"Efendim geldik sayılır." Dediğinde elimi saçlarımdan geçirdim.
Ambulans durduğunda, kapıları açıldı ve sedye ile beraber Kyung Rim indirildi.
Onların peşinden gitmek istesemde kolumu tutan kişiye baktım.
"Ne istiyorsun Young-Ra! Bırak peşinden gideceğim!"
"Peşinden gittiğinde uyanacak mı sanki?" Kolumu bıraktığında ellerimi belime koydum. Ve derin bir nefes aldım .
"Farkındayım oppa! Fazlasıyla... Korkunç. Sevgiline zarar gelmesi kötü-"
"Bir dakika Sevgili?" Diye atlayan Jimin'e döndüm.
Tanrım şuan bunlarla uğraşacak vaktim yoktu benim...
Young-Ra Jimin'e döndü. "Onlar sevgili!"
"Hyung bizim neden haberimiz yok?" Diyen Jimin'e döndüm.
"Şuan buna vakit yok." Deyip hastahaneye ilerledim.
***
Young-Ra yere oturmuş kafasını duvara yaslamıştı.
Diğerleri koltuğa oturmuştu, bense duvara yaslanmış ellerimi cebime tıkmıştım.
Derin bir nefes alıp yanlarından geçtim.
"Hyung nereye?" deyip yanıma gelen Jungkook'a baktım.
"Dışarıda olacağım Jungkook, bir şey olursa haber verin."
Merdivenlerden hızla inip dışarı çıktım. Cebimde olan sigara paketini çıkardım ve içinden bir tane aldım.
Dudaklarıma sabitlediğim sigarayla ceplerimi aradım. Harika çakmağımı bulamıyordum.
"Öhöm öhöm."
Arkamı döndüğümde Jimin'in bana çakmak uzattığını fark ettim.
Gülümsedim. Sigaradan bir nefes çekip paketi Jimin'e doğru uzattım.
Ellerini olumsuz anlamda sallayıp, ayakkabılarına baktı.
"Şimdi ne için içiyorsun?"
"Anlamadım?" Dediğimde bana baktı.
Dediğim şeyle hafif gülümsedim. Aklıma Kyung Rim gelmişti.
"Normalde hep üzüldüğünde ya da sinirliyken içersin, şimdi Noona için mi içiyorsun?"
"Öyle.. Sanırsam..." Deyip Jimin'in yüzüne doğru üfledim dumanı.
Yüzünü buruşturup kafasını olumsuz anlamda salladı. Hafifçe gülüp çalan telefonuma baktım.
"Jungkook."
Cevapla tuşuna basıp sağa doğru kaydırdım. Ve kulağıma yaklaştırdım.
"Hm?" Dediğimde "Kyung Rim noona'yı normal odaya aldılar, doktor iki saat dinlenmesini sonra konuşabileceğimizi söyledi." Dedi.
Sigarayı kenardaki çöpe atıp "Geliyorum." Dedim ve Jimin'e "Haydi gidelim." Deyip telefonu kapadım.
~2 Saat Sonra~
Ayağımla ritim tuttururken hemşire geldi. "İçeri girebilirsiniz, kim girecek?"
"Ben." Dediğim gibi kafamı sağ tarafımda oturan Young-Ra'ya çevirdim. Çünkü o da benimle aynı anda "BEN." Diye bağırmışı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life Swap//Min YOONGİ
Fanfic"Keşke hayatlarımızı takas edebilseydik Min Yoongi." "Bundan emin misin Lee Kyung Rim? Benim bu iğrenç hayatımı mı istiyorsun?" "Hiç değilse sonun belli, cehennem. Ama benimkinin sonu gözükmüyor bile..." To;@swaggizligirl biricik minminime... Yaşam:...