Kim Jennie'nin en sevdiği şeylerden biri, internette üç kelimeyi aratmaktı.
İlki kendi adıydı.
İkinci Blackpink'ti.
Ve üçüncü de...JenSoo.Ama ne yazık ki, son zamanlarda JenSoo'yu arattığında pek de yeni sonuçlar görmüyordu. Eh, moment vermediklerini biliyordu, kız arkadaşıyla. Kız arkadaşım demeye bile çekiniyordu hatta Jisoo'ya.
Ne olduğunu bilmiyordu, bir anda uzaklaşmışlardı birbirlerinden. Jisoo sürekli Lisa ile takılıyordu. Bir vliveda az daha Lisa ile öpüşecekti! Jennie durumu hem izleyenlere çaktırmamak için şakaya vurarak hem de Jisoo'nun fark edebilmesi için de iğneleyici bir şekilde, "Bizi izleyen insanlar var." demişti. Oysa, kız arkadaşı(?) onun içindeki kıskançlık ateşini fark edemeyecek kadar umursamazdı.
Jennie neden böyle olduğunu bilmiyordu. Kendisi mi aşırı kıskançtı acaba? Ama elinde değildi ki, onun ilgisini daha çok istiyordu. Dalgom'la ve Lisa'yla daha az oynasa olmaz mıydı? Yastığına sıkıca sarıldığında gözlerinden bir damla yaş aktı.
"Jendeukie~" Jisoo odaya girdiğinde ağlamasını durdurmayı, yaşları içine akıtmayı denedi. Ama başarısız olmuştu. Jisoo onun burnunu çektiğini duyduğunda hemen yanına koştu.
"Jennie-yah, ağlıyor musun sen?" Endişeyle sordu, eli sevgilisinin yanağına ulaşmıştı. Okşadı. "Ne oldu?"
Jennie onun elini itti. "Yok bir şeyim." Soğuk bir tavırla yataktan kalktı. "Boşver beni...hep yaptığın gibi."
Jisoo'nun ikinci cümleyi duymasına imkân yoktu. Jennie çoktan odayı terk ettiğinde eklemişti. Yurttan da çıkacağı sırada kapıda Lisa'yı gördü. Maknae, başta neşeyle Jennie'yi selamlayacakmış gibi göründü. Fakat büyüğün pek de iyi bir hâlde olmadığını fark ettiğinde yüzüne endişeli bir ifade yayıldı. "Unni? Ne ol-"
Lisa cümlesini tamamlayamadı. Jennie onun omzuna çarpıp gitmişti öylece. Turuncu saçlı olan öylece kapıya bakıyordu. Aynı Jisoo'nun yaptığı gibi.
*
HeartbreakerChu : Jennie-yah neredesin?
HeartbreakerChu : Özür dilerim Jennie-yah, farkında olmadan kırdım mı seni?
HeartbreakerChu : Neredesin ve neden aramalarıma cevap vermiyorsun?
HeartbreakerChu : Umm sana bir sürprizim vaaar
HeartbreakerChu : Nerede kaldın Allah'ın cezası?! En sevdiğin dondurmayı almıştım. Ama hepsini yedim seni beklerken. Seni düşünende kabahat zaten
HeartbreakerChu : Özür dilerim
HeartbreakerChu : Jendeukie seni seviyorum, çok özür dilerim. Lütfen gel ya da mesaj at ya da telefonunu aç. Çok merak ediyorum.
Jennie kalbi acıyarak telefonunu cebine koydu ve gecenin sessiz uğultusunu dinlemeye devam etti.
*
Kapıyı çaldı.
Açıldı.
Minik bir el onu içeri çekti.
Sıkıca sarıldı.
Sonra itti ve hızlıca omzuna vurdu.Jennie gözlerinden ateş fışkıran unnisine baktı. Onun konuştuğunu bir şeyler bağırdığını duyuyordu ama anlamak için fazla yorgundu. Jisoo'yu geride bırakıp odalarına gitmek istedi. Ama büyük olan kolunu tutup buna engel oldu.
"Cevap ver bana! Neredeydin? Senin için ne kadar endişelendim, haberin var mı?" Jennie'nin göğsünü yumrukladı güçsüzce.
"Unni... Sakin ol." Rosé araya girmeye çalıştığında Lisa onu tuttu. Jennie ve Jisoo ilişkilerini henüz Rosé'ye açıklamaya fırsat bulamamıştı. Aslında tüm gruba açıklayacaklardı ama Rosé birkaç günlüğüne Avustralya'ya, ailesinin yanına gittiğinden fırsatları olmamıştı. Eh, şimdi de ilişkileri çalkantıdaydı. Belki de bitecek bir şeyi bilmesinin ne önemi vardı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Radio Show |Oneshot|▪JenSoo▪ ✔
Short Story"Kızgın erkek arkadaşını aegyo yaparak neşelendir...Erkeği Jisoo oynayacak." dedi Gukjoo. Jennie ve Jisoo aynı anda, aynı duyguları yaşıyordu içlerinde. Şaşkınlık, öfke...umut? Ama elbette bunları dışarı yansıtmamayı öğrenmişlerdi. Denileni yaptılar.