Oda kapısını açtığımda Fatma koşarak yanıma geldi.
"Nerdesin kızım sen? Saat kaç oldu haberin var mı? Telefonunda kapalı."
O an farkettim telefonum kapalıydı.
"Şarjım bitmiş."
"Seni merak ettim!" Diye yineledi.
"Özür dilerim!"
"Tamam tamam. Anlat bakalım ne oldu."
"Hiç !"
"Nasıl hiç kızım? Bütün gece yoktun. Öğleden sonra çıkageldin. Şimdi anlat bakalım neler oldu."
"Özgür sarhoş olup sızdı. Bende ortalığı toparlayıp yattım."
"Adıyla hitap ettiğine göre seni etkilemiş olmalı. Çok mu yakışıklı?
Karşılıklı kıkırdaşıyorduk.
Eh işte. "
"Nasıl eh? Çirkin mi yani? Anlat işte ya!"
"Yok. zayıf uzun boylu ve yakışıklı biraz bakımsız sadece. Ama çok güzel gözleri var!"
Yüzü düşmüştü.
"Çulsuzun teki desene!"
"Yoo. Çok zenginmiş. Adanalı büyük bir aşiretin tek varisi."
"Yakışıklı ve zengin demek! Kaç yaşında. Yaşlı deme sakın yıkılırım!"
"Sormadım. Kırk vardır."
Fatma'nın ağzı sulanmıştı resmen.
"Vayy..! Sonra. Sabah neden gelmedin? Anlat "
"Birlikte kahvaltı yaptık. Görmeliydin sofrada yok yoktu!"
"Başka ne oldu."
Söyleyip söylememek arasında kalmıştım.
"Başkaa...! Yanına taşınmamı istedi."
"Neee?"
Fatma ağzı bir karış açık bana bakıyordu.
Sonra birden sırıtmaya başladı."Birde birşey olmadı diyorsun. Adamı bir gecede nasıl büyüledin.
Bize de masum kız ayakları yapıyorsun? Seni uyanık seni.""Yok ya öyle birşey değil. Sadece ev arkadaşı olacağız."
"Sen onu benim külahıma anlat!"
"Vallahi öyle. Hayatını kurtardığım için bana borcunu ödemek istiyormuş."
"Nasıl ödemek bu. Para versin yeter işte. Seni neden gözünün önünde tutuyor. Kesin bir beklentisi var. Ateş ve barut yan yana durmaz kızım. "
Parmağını yalayıp ranzaya sürdü.
"Aha şuraya yazıyorum. Demedi deme."
Söyledikleri beni de düşündürüyordu . Ama para verse almayacağım da kesindi.
Biraz durduktan sonra Fatma tekrar konuştu.
"Pekii, ya bu adam sapıksa? Yada kadın satıcısı falan. Organ mafyası da olabilir."
"Şimdi gerçekten korktum!"
"Ne yapacaksın peki."
"Akşam yemeği için almaya gelecekti. Gitmesem mi acaba?"
"Tamam gelsin bakalım. Bende sizinle geleceğim. Oda arkadaşımı ona öyle kolay bırakmam!"
***
Akşama doğru Fatma beni uykudan uyandırdı."Hadi hadi uyan bakalım uyuyan güzel. Hadi kalkma vakti."
"Neden uyandırdın?" diyemeden yüzüme soğuk suyu çarptı.
"Anca hazırlanırız."
Zorla ona ayak uyduruyordum. Dolabındaki en güzel kıyafetleri önüme serdi.
"Seç bakalım!"
Bana göre vamp sayılabilecek kıyafetlere bakıyordum."Benim kıyafetlerimin nesi vardı? Bunların hiç biri tarzım değil!"
"Çünkü senin tarzın yok!" Diye beni tersledi.
Siyah mini bir elbise seçti.
Bunu giy dedi.
Mini elbise benim daha önce giymediğim kadar kısaydı eteğini çekiştirerek biraz uzaktabildim sanırım.
Maşalanmıs saçlarım ve koyu makyajımla başka biri gibi olmuştum.
Saat tam sekiz de yurdun kapısına indik. Yok diye düşünürken birkaç metre ileriden araba ışıklarıyla birinin işaret ettiğini farkettim.
Topuklu ayakkabılar yüzünden yürüyemiyordum.
Fatma ve ben kol kola girmiş oraya doğru ilerlerken araba kapısını açıp bizi karşıladı.Fatma usulca kulağıma yaklaşıp fısıldadı.
"Bu mu bakımsız adam gıcır gıcır."
Ben de en az onun kadar şaşkındım.
Tıraşlı yeni imajıyla gri takım elbise içinde en az on yaş daha genç görünüyordu.
Kibarca bizi selamlayıp Fatma'ya kendini tanıttı.Arabaya binmemize yardım ederken Fatma çoktan kendinden geçmişti bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutun Bana
RomanceHikayedeki kurgu kişiler, yer, olay ve zaman tamamen hayal ürünüdür. Keyifli okumalar İlk yayın tarihi: 01-10- 2016