Şu anda inanamıyorum 10.Bölüme ulaştım...10.Bölümümüz kutlu olsun❤ Bilmeyenler varmış arkadaşlar Ji-Eun IU'nun gerçek adı.Ve bu hikayede Ji-Eun ünlü değil.
Şimdi bölüme geçelim;Kai'nin ağzından
Sehun'a kapıyı açtığım da Vivi'yi kucağından indirdi ve bana birşey demeden içeri geçti.Kapıyı kapadım ve benden peşinden gittim.Koltuğa zıplayarak oturdu ve içimden kendime sabır diledim.
"Neden geldin Sehun?"koltuktan kalktı ve yanıma gelerek kolunu omzuma atıp bana gülümsedi.
" Tabiki de en iyi hyung'um bana..."sözünü tamamlamasına izin vermedim.
"Yine kimle kavga ettin?"
"Kavga değil de,Vivi yüzünden oldu."
"Ne yaptı?"
"Suho hyung'un yatağına..."devamını getirememişti gözlerim kocaman oldu.
" Ve çok sinirlendi sende siniri geçene kadar bende kalacaksın değil mi?"
"Aynen hyung şimdi nerede yatayım?"
"Koltukta." dedim ve güldüm."
"Gerçekten sana güvendiğim için gelmiştim hyung,değerli maknea'yi burada mı yatıracaksın?"
"Evet.Sakın sabah uyadığında odama girme.Sabah uyandığın gibi gidersin Suho hyung'un siniri geçmiş olur." dedim ve Ji-Eun'un yanına gittim.Duvarda çökmüş uyuyordu.Kucakladım ve yavaş adımlarla odaya giderek yatağa geri yatırdım.
Bu gece uyuyamazdım tanıdığım Sehun kesinlikle o odaya girerdi.Balkona çıktım ve bir sigara çıkardım.
Yarın annemlere gidecektik ve Krystal ile nişan hakkında konuşcaktık.Her şeyi Ji-Eun için yapıyorum.Onun beni gerçekten sevdiğini bildiğim için bende kalmasını istemiştim yoksa Jessica ve Krystal nişan hakkında konuşurken ağlardı.
Omzuma bir el dokunduğun da elin sahibine baktım.Ji-Eun gözleri dolu dolu bana bakıyordu.Yanıma geçti ve o da gökyüzünü incelemeye başladı.
"Söylesene sigarayı bu kadar derin düşüncelerle içecek kadar kim seni bu hale getirdi?" gecenin karanlığına bir duman daha bıraktıktan sonra Ji-Eun'a baktım.
"Biliyorsun sanıyordum."
"Tabi Krystal unnie olmalı." içim ne kadar "sen" diye haykırsada onay verirmişcesine kafamı salladım.
Bana da ver diye elini sigara paketine uzattığında bileğinden hızla tuttum.Şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.
"Dudaklarının bu zehire bulaşmasını istemiyorum." dedim ve elini bıraktım.
"Sen bile bile kendini sigara ile zehirlerken ben zaten çoktan kendimi fazlasıyla seninle zehirlemiştim." dedi çok kısık bir ses ile yüzüne baktığım da aslında bunu içinden söylediğini sandığını anladım.Sanki içinden söylemiş gibi davranmaya devam etti.
"İçeri de Sehun var.Uyandığın da odada kal."
"Peki sen nerede uyuyacaksın."
"Ben uyumayacağım."
"N-neden?"
"Sehun'u tanıyorsam kesinlikle o odaya girer birde girme dedim kesin girer."
Arkasını döndü giderken sakin bir ses ile "Yanım da yatabilirsin ama yatağın diğer ucunda." dedi ve gitti.
Aradan 1 saat geçmişti ve ben hala gökyüzünü izliyordum.Gözlerim zorla kapanmaya başladığın da oturduğum yerden kalktım ve odama gittim.Ji-Eun'a baktığım da gülmemek için yanaklarını sıktığını fark ettim hafiften güldüğünden bende hafiften güldüm ve yatağa yattım.
Ji-Eun'un ağzından
Yanaklarımı sıkmaktan acımaya başlamıştı.Hafifçe güldüğüm de içimden kendime lanetler okumaya başladım.
Söylediğim gibi yatağın diğer ucunda yatıyordu.
Kai'nin ağzından
Sabah gözümü açtığım da Ji-Eun'a sarıldığımı fark etmiştim.Gözlerini yavaşça açmaya başladı,gözü tamamen açıldığın da çığlık atacaktı ki elim ile ağzını kapadım.
"Sehun odaya gelebilir." kafasını salladı ve kollarımdan rahatsız olduğunu belli etmeye başladı.Kollarımla daha sıkı bir şekilde sarıldım.Gözlerimi bakamıyordu,kafası göğsümdeydi.
"Lütfen biraz böyle kalalım." dedim.Şu anda bunu yapmamam gerektiğini biliyordum.
Ji-Eun'un ağzından
Kalp atışları güzeldi,fazla güzeldi.Biraz daha bu şekilde durursam uyuyabilirdim.Kolları geri çekildiğin de bu anın bittiğini anlamıştım.Yataktan kalktı ve beni umursamadan odadan çıktı.
Kendimi şu anda sürtük gibi hissediyordum.Yataktan kalktım ve ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Onu görmek istemiyordum.Bana kendimi kötü hissetiriyordu.İki karakterli davranıyordu.Bu aralar Krystal'in yüzüne bakamıyordum.Zaten Kai yarı evli sayılıyordu.
Düşüncelerim için de telefonum çalınca açtım.
"Sana dün geceden beri gel diyorum değil mi?" şimdi birde bunun ile uğraşmam lazımdı.
"Unutmuşum Jae-Bum geliyorum."dedim ve telefonu kapattım.Evini biliyordum buraya yakındı,evine doğru yürümeye başladım.
Evine geldiğim de kapıyı yavaşça açtım.Jae-Bum yanıma gelip elimi tuttu ve salona getirdi.
"Bu benim sevgilim Kris..." dediğinde Kris'in yüzüne bakamıyordum.Kris onaylamaz bakışlarını üzerimde gezdirirken gözümdeki yaşların akmasına izin vermiştim.
Şimdi ne olacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah🎶 Orkide 💭💭💭
FanficGözlerime baktı. Ellerimi tuttu. Gülümsedi. Gözlerinde kayboldum. Kulağıma eğildi. "Herşeyi herkesi geride bırakıp benim olurmusun?" dedin. Gözlerimdeki yaşlar yere döküldü hayatımın karar aşamasındaydım ya burada onunla kalacak umursamazca yaşayaca...