İstediğim adamla tanışıp konuşabilecektim.Aşkın ne olduğunu dahi ögrenicektim.Daha sonra savaş bana bakıp anlaştık ozaman sonra yok olmaz deme sakın resmi olarakta ayrıten bi kağıt imzalıyacağız hayat yani ismin gibi yenibir hayat anladın mı? Diyip aşağı indi.Ve hemen ardından annem girdi.Ve ne konuştuğumuzu sordu bense anneme beyaz yalanlar atıp geçiştirdim.Daha sonra mutsuzluğumun yerini mutluluğum almıştı.Ve mutfağa gidip birçok tatlı ve elime ne kadar abur cubur varsa aldım.Mutluydum çünkü yıllar sonra mutluluk denilen şeyi tatmıştım. Günler geçtikçe daha güzelliğime önem verip daha çok mutlulluk etrafa saçarken yeni hayatıma sayılı günler kalmıştı.Daha sonra nişanı yapmak için savaşlarının Villa larına gitmek üzere yola koyulmaya hazırlanıyorduk bizimle aynı düzeyde zenginlikleri vardı.Ama o kadar gündemde olan insanlar değildi.Ben herzamanki gibi salaş giyinmiştim.Ama nişan için güzel bir abiye almıştım onuda arabaya koyduğumda bütün ev halkı ve bütün korumalarla olmak üzere 20 arabayla Savaşların villalarına doğru gitti.Ama bu mutluluğumu abimlere ve yengemlere göstermiyordum.Anlarlarsa planımız suya düşmesiyle yeni hayatım mahvolurdu.Sonra evin kapıları açıldığında içeri girdik villa baya büyük ve üç katlıydı.Baya korumaları vardı tabi anlamıyorum.Anladık düşmanlarımız var bu kadar çok korumaya ne gerek var kardeşim diyip içimden konuşmayı bırakıp villanın içine doğru ilerledim. Tabi bütün ev halkı bizi karşıladıktan sonra içeri girdik hizmetliler haylağa üst kattaki büyük salonu süslüyordu.Salonu görseniz konferans salonu sonra savaşın kız kardeşi elaya bakıp ela dedim boş bi odanız varmı? Abiyemi giymek için ela evet gel hem sen tek gitsen daha iyi olur.Ben gelsem biraz ayıp olur dediğinde ne dediğini anlamayıp tarif ettiği odaya doğru merdivenlerden çıkıp ilerledim.Ve tarif ettiği odanın kapısının önünde durdum.Ve kapının kulbunu çevirip kapıyı açtım.O esnada neye uğrayan ben yerin dibine girmiştim.Karşımda yeni duştan çıkmış beline havlu sarmış.Savaş ve o şokla azda olsa savaşı inceledim.Islak kahverengi saçlar mavi gözler o baklavalar kasları saymıyorum.Bile hemen gözlerimi kapattım arkamı döndüm tabi arkamı döndüğümde bana bakan bir adet sırıtan elayla karşı karşıya geldim.Ve elaya bakıp çok kötüsün bakışları attım.Savaşta bana bakıp ne işin var burda diyince ela atlayıp abi nişanlın seni görmeye gelemez mi? Ama o da bu şekilde seni görmeyi beklemezdi.Tabi ama ben savaşa bakıp özür dilerim sadece ben boş oda sanmıcştım.Kusura bakma diyip tekrar elaya baktım ve elaya beni boş bir odaya götürürmüsün lütfen dedikten sonra kızgın bir şekilde elayı takip ettim.Ve elayla odaya girdikten sonra elaya bakıp izin istedim.Ve kapıyı kilitleyip elbisemi çıkarttım.Elbisem uzun strablez bacak tarafı yırtmaşlı sırt dekoltesi biraz olan bordo sade ama idialı bir elbiseydi.Giydikten sonra saçlarımı bişey yapmadım.Kuaförün sihirli ellerine bırakacaktım.Bu görevi aynanın karşısına geçip kendime baktım.Fazlasıyla güzel ve idealıydı bacak kısmı yırtmaşlığıyla elbiseye hava katıyordu.Ben kendimi aynada hayranlıkla izlerken o danın kapısı çaldı.Kapıyı açmak için aynadan ayrıldım ve kapıyı açtım.Tahmin ettiğim gibi kuafördü.O da aynı şekilde hayran gözlerle baktıktan sonra odadaki makyaj masasının karşısına geçtim.Kadın bana nasıl bir saç sitili yapması gerektiğini sordu.Bense saçlarımın uzun olmasından dolayı dalgalandırmasını istedim.Kadın 1 saat süren bu saç yapımından sonra makyajada saçtan daha fazla zaman harcadı.Ve sıra aynaya bakmamdaydı.Aynaya baktığımda bu kadar güzel olduğumu bilmiyorum dedim.Kendi kendime saçıma ve makyajıma çok özen gösteren bu kuaföre 700TL verip teşekkür ettikten sonra saatin dolmasını bekledim.İçerde can sıkıntısından dolayı dört dönerken kapım çalındı.Ve içeriye Savaş girdi ve hızlı girişinde hadi hayat aşağı gi cümlesini bitirmeden beni süzmeye başladı.Tabi bende onu üzerine giydiği smokin tam üzerine oturmuş sımokinin içindeki kasları ise ben burdayım diyordu.Gözleri deseniz siyah rengine uyum sağlamıştı.Yandan gülünce belirginleşen gamzesi
Savaş,ın Ağzından
Vayyy be bu ne kardeşim resmen gel diye uyarıyo beni anlaşmayı fes mi etsek sonra düşünürüz niye bu kadar açık saçık olmamış mı? Desem ne saçmalıyorum ben artık biz özgürüz o hayatını bende hayatımı yaşıcam.Banane ne giydiyse kardeşim.
Tabi ben bu bakınmadan sonra savaşa noluyor bakışı attım.Hadi aşağı inelim diyip savaşın koluna girdim.Savaşla konferans kadar büyük odaya doğru yürüdük savaş bana bakıp içerde biraz samimi olmamız lazım.Yani şimdi elimi belime dolamam gerek ben savaşa baktım.Tabikide hayır hem kolkola girmemiz daha iyi nişanlanıyoruz.Evlenmiyoruz farkındaysan hem maddede dokunmak yasak yazmıyormuydu.Kısacası maddede yazılanlar
•Mecbur olmamak şartıyla dokunmak özel hayatta bir birliktelik yasak
•Cinsel ilişki yasak
•Bir diğeri diğerinin hayatına karışamaz
•Ve birlikte yaşıcağımız sürece eve kız veya erkek getirmek yasak
• Ve bu maddedekilere uyulmadığı sürece hukuki kanunlara başvurulacaktır.
Savaş aaa evet doğru ama mecbur olduğumuz durumlarda yasak değil.Anladın mı? tabi mecburiyetten dokunmasına izin verdim.İçeri girdiğimizde birçok tanınan iş adamları benim ailem savaşın ailesi oradaydı.Daha sonra Savaşın babası ve benim babam mikrofonun başına geçip konuşmaya başladılar.Sevgili değerli misafirlerimiz bu gençlerin vıdı vıdı vıdı vıdı konuşma bittikten sonra mikrofonun başına bizi çağırdılar babama sert bakışlar atarken Allah ım neden ben konuşmasaydım niye lanet gelsin savaşın kulağına savaş ben çıkmıcam bak azıma geleni sıralarım rezil ederim bak herkesi en nefret ettiğim şey bu kadar insanın içinde konuşmak olmaz savaş elini kavradığı belimden biraz yukarısına elbisemin dekoltesine doğru götürdü.Hayat iki üç bişey diyeceksin ne kadar zor bişey olabilir diye hem konuşuyor hemde belimi okşuyor ben savaşa bakıp napıyorsun diyeceğim sırada elini belimden çekip mikrofonun başına geçti.Konuşması adeta insanın beyninde bi hoş oluyordu.Cümlelerini yerinde ve zamanında kullanıyordu.Ben onu dinlerken bana bakıp nişanlım biraz utangaç olduğu için konuşmayacak onun yerinde bi nebi konuşmuş.Oldum dedi ve yanıma geldi sonra misafirlerle tanıştık tabi yanıma birçok erkek gelip iltifat etti.Ama her iltifatından sonra savaş gelip sert gözlerle onalara bakıyordu.Savaşa yaklaşıp savaş napıyorsun hani birbirimizin aşk ilişkilerine karışmayacaktık.Savaş bana bakıp hayat sen onun kim olduğunu biliyormusun o adam nişanlı falan demez ertesi gün yatağında bulursun. Kendini ilk günden plan suya düşer dediğinde gerlip nerden tanıyorsun sen bu adamı dediğimde bir ara barda karşılaşmıştık.Ordan tanıyorum daha sonra ilerleyen dakikalarda masada tek otururken ilerde kızlarla sohbete dalmış.Savaşı gördüm hem kızlara bakıp hem bana bakıpsırıtıyordu.Bense bundan pek bişey anlamamış onu izliyordum.Ve Savaşın yanındaki sohbet eden kız savaşın kulağına bişey söylediğini gördüm.Tabi ben istemsizce sinirden küplere biniyorum o an yanıma 4 yakışıklı genç geldi.Ve beni tebrik ettikten sonra bana iltifat etmeye başladılar.Tabi nişanlı olduğumu unutmuşlar sanırım yanımdaki yakışıklı olan genç dahada yaklaşıp kulağıma şu sözleri fısıldadı." Bu gece nişanını bizim evde yatakta kutlasak ne dersin" Tabi o an içtiğim içki boğazımda kaldı.O çocuğa döndüm sert bir tokat attım ne diyorsun lan sen sen beni ne zannettin tabi o an bütün gözler bizi izliyor Savaş yanıma geldi.Ve bana ne oluyor falan diyince savaşın kulağına fısıldadım.Savaş tabi o kelimeleri duyar duymaz o çocuğa yumruğu atması bir oldu.O çocuk ise kaşı gözü yarık bir şekilde villayı terk etti.Tabi herkese bişey yok falan desekte herkes durumu kavradı.Ve savaşta bana baktı ve yavaşça kulağıma biz bu maddelere nasıl uyucaz acaba dedikten sonra Savaşa bakıp savaş o yanındaki kız kulağına ne dedi savaşsa bana bakıp sırıttı.Sence ben dur aynı soruyumu savaş evet ama kabul etmedim.Güzel bir kız değildi.Yatakta iyi olmadığı belli zaten yani tabiri caizse çoğu kişiye vermiş.Uğraşamam daha iyileri lazım bana diyince ben savaşa bakıp cidden siz erkekler hepiniz sapıksınız evlilik falan umrunuzda değil daha sonra yüzükler takıldı.Tebriklerden sonra saatte baya geç olmuştu.Savaşın babası Fatih bey babama bakıp bu gece burda kalın kocaman ev bugün sizi bırakmam misafirimizsiniz diyince babam ilk başta ne kadar olmaz desede daha sonra kabul etti.Savaşın annesi hizmetlilere misafir odalarını hazırlamalarını söyledikten sonra hepimiz alt kattaki salona inip koltuklara yayıldık ela yanıma oturup hayat gel rahat bişeyler veriyim kıyafetlerini değiştir hem birazda sohbet ederiz.Diyip elimden tutup kaldırdı.Daha sonra elanın odasına geldiğimizde Savaşta arkamızdan yavaş yavaş fark ettirmeden ilerliyordu.İçeri girdiğimizde ela benden gizli gizli geri geri gidip çıktı.Savaşta onun arkasından girip kapıyı kilitledi.Ve bende olaylardan habersiz etrafa bakınırken ela diye seslendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZLEŞME
RomanceBir kız ve tanımadığı bir çocukla ömrünü birleştirmeye adayan bu genç kız bu zorlu evliliğe dayanabilecekmi