Calum: Hatırlıyor musun?
Calum: Küçükken sürekli istediğin gibi gözükmediğini söylerdin
Calum: Hiçbir zaman hayal ettiğim gibi bir kız olamayacağım diye kendini üzerdin
Riley: Bunları sana anlatmazdım ki
Riley: Ashton ile konuşurdum
Riley: Sen nereden biliyorsun?
Calum: Ashton'ın benim en yakın arkadaşım olduğunu unutuyorsun bazen.
Riley: Evet bazen onu sadece kendim arkadaşım sanıyorum.
Riley: Demek o alçak bizim konuştuklarımızı sana anlatıyordu.
Riley: Yarın okulda kulağını çeksem iyi olacak.
Calum: Güler geçer sadece.
Calum: En büyüm destekçimiz olduğunu söyleyip duruyor geri zekalı.
Riley: Ona sadece ben geri zekalı diyebilirim, sus.
Calum: Ashton'ı da kıskanıp arkadaşlığınıza karşı çıkmamı istemiyorsan asıl sen sus bence.
Calum: Neyse ya
Calum: Niye lafı değiştiriyorsun ki?
Calum: Sürekli üzülürmüşsün işte kendini pek sevmezmişsin.
Calum: Tanrı biliyor, dışardan hiç öyle gözükmüyor, şaşırır kalırdım.
Calum: Ashton sana "gerçekten çok güzelsin, başka biri olmak istemeni anlayamıyorum" derdi, hatırlıyor musun?
Riley: Ashton hep ince bir çocuk oldu içten içe :')
Calum: O beyinsizin içten olduğu falan yok, kazmanın önde gideni.
Calum: Ona o lafları söyleten bendim.
Calum: Bende söyleyecek cesaret yoktu ama ne kadar mükemmel olduğunu bilmen gerekiyordu
Calum: Ben de Ashton ile iletmekte bulmuştum çareyi.
Riley: Bir işe yaramıyordu ki
Riley: Söylemesini istediğim kişi sendin
Riley: Güzel olduğuma inanmamın tek yolu senin söylemendi
Riley: Ama söylememiştin
Calum: Seni üzdüğüm için özür dilerim
Calum: Her şeyi telafi etmek için ne kadar çabaladığımı bilemezsin
Riley: Önemli değil Calum
Riley: Şu an olduğumuz yere gelmemizi sağladıysa, uğruna üzüldüğüm şeylere minnettarım.
Calum: Ve ben de Tanrı'ya benim gibi işe yaramaz bir adımı seninle ödüllendirdiği için minnettarım Ri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In the Blink of An Eye || Hood
Fiksi Penggemar"Hakkında alay ettiğim tüm o şeyler, aslında sana aşık olma nedenlerim." *text