İSTEMEDİKLERİ HAYATI SEÇİP, YAŞAYANLARIN SAADETİ ÜZERİNE...

2 1 1
                                    

... o gün boyunca uyumamayı tercih etti. Sonraki gün işe gidecekti. Ne kadar çok sıkılmıştı kendinden...
Sabah güneş doğarken kahvaltısını yaptı.Bir önceki gece seviştiği kadının vurdumduymaz orgazmını hatırladı. Sanki O yokmuş gibi sevişmişti kadın onunla...umursamadı...kaynayan yumurtasını alıp parmakları yanarak soydu...sade bir kahve yaptı ve 2 dilim ekmekle yumurtasını yedi..
1 kahve sonra hazırdı...evinin kapısını kilitlemeden çıktı...
Metro durağına yürürken düşündüğü tek bir şey vardı...cebindeki para ile öğle yemeği mi yiyecek sigara mı alacak?
Her iki düşünceyi de bir kenara koyarak metroya girdi.
O kızı gördü sonra...20 saniyelik bir aşktı..kız ona bakmadı bile, umursamadı...o da kızı umursamamaya karar verdi... fakat kız çok güzeldi... ve geçip gitmişti...kızı terk edip yoluna devam etti.
Bir sonra ki durakta indi... 3 tane sigarası vardı pakette...istasyondan çıkmadan ağzına götürüp ilk gün ışığında yakmak üzere hazır olda bekledi...
Yürüyen merdivende gördüğü orta yaşlı bir kadınla 25 saniyelik bir aşk daha yaşadı...
Sigarasını yaktı... yürüyen merdivenlerden çıkarken.
Bugüne kadar kimseden yardım almamıştı...hiç kimseye bir kadına 1 günden fazla aşık olmamıştı... son 7 yıldır...

İşyerine doğru giderken, bu düşüncelerin aklına nereden geldiğini düşünerek , etrafının farkında olmadan ezbere yürüyüp gitti
İş yerinin normal, etkisiz hesap kontrol memurlarından biriydi. Bir masası, rutin işleri ve takip edip uygulaması gereken basit kuralları vardı. Mutlu ve huzurlu bir boşlukla devam ediyordu hayatına...
Bugüne kadar kimse ile sokak kavgası yapmamış...kızdığı, kıl olduğu kimsenin yüzüne karşı küfür etmemişti.
Aklından geçenleri tüm çıplaklığı ile dile getirmemeyi tercih etmişti hep....
...
İş yerine girdi. Kimse ile selamlaşmadı, günaydın demedi, Ceketini çıkarttı...kahve odasına gitti...otomattan,kağıt bardakta kalitesiz zevksiz kahvesini aldı.... kimsenin gözünün içine bakmadı. Masasına ceketinin asılı olduğu büro sandalyesine oturdu...bilgisayarını açtı.. kahvesini kenara koyup, bilgisayar ekranında ki excel tablosunu algılamaya çalıştı...bugünkü işi dünden farklı değildi...
Bir yudum kahve içti...Anlamsız geldi rakamlar....

Bundan tam 7 yıl önce...genç bir adamdı...normların dışında...yaşardı, en azından aynaya baktığında düşündüğü buydu...nasıl olup da bu hale varmıştı....?
7 yıl önce verdiği karar geldi aklına...
...

O gün okuduğu lisenin mezuniyet töreninin olduğu geceydi. O gün hayatına nasıl ve nereden devam edeceğine karar vereceğini gündü... ya çok sevdiği resim yapma sevdasının peşine gidecek yada matematik ile ilgili bir bölüme girecekti... bir kıza ilgi duyuyor ondan çok hoşlanıyordu, henüz onunla bu duygusu üzerine konuşmamıştı bile...havadan sudan muhabbetler yapmışlar...merhaba – merhaba nasılsın ...arkadaşı olmuşlardı.
okulun koridorlarında karşılaştıklarında ya da dışarıda sokakta...
-merhaba nasılsın?
-İyiyim sen nasılsın...?
-... iyi bak kendine görüşürüz
- ...peki...sende.
dışında iletişimleri yoktu... bakışmaların ve jestlerin kesişmesi hariç tabii...
hissediyordu... o da ondan hoşlanıyordu... ama nedense gidip duygularını anlatmak ve çıkma teklifinde bulunma cesaretini ve isteğini henüz yakalayamamıştı...
Kız hangi üniversiteye gidecekti? Merak ediyordu ...onu nasıl bir yaşam bekliyordu?
Hazırlandi...janti bir takim elbise bulmuştu kendine...güzel bir kravat...beyaz kolalı yakalı bir gömleği vardı. Saçları ve biryantini tamamdı... yeterince ve abartısız yakışıklı olduğunu düşündü aynanın karşısında.
Eksik hiç bir yeri yoktu...
Ertesi gün, vereceği karar, seçeceği okul, hayatinin rotasını belirleyecekti....
Evden çıktı...taksi parası vardı ...taksiye bindi...balonun yapılacağı...salonun önünde indi.
İçeri girmeden önce durdu.
Aşık olduğu kızı başka bir erkekle elele gördü..
Başını çevirdi. Sırtını dönüp yürümeye başladı.
Halbuki nasılda aşıktı ona...biliyor benim aşkımı diye düşünüyordu...hayal kırıklığı bile değildi onun ki....umursamadı...yürüyüp gitti.
Baloya katılmadı....
Düşündü...yürürken...
Bir kitapta LEONARDO DA VİNCI' nin şu kelimelerini okumuştu.
". ...meşhur olmayan bir adam yanmış bir odun kokusu ya da denizdeki köpükten farksızdır değil mi? Ancak ben diğerlerinin kafalarında kendi hatıralarımı bırakacağım..."
Karar vermişti...sahip olduğu yetenek bu düşünceye uygun değildi...denizde köpük ve yanmış odun kokusu olmak ona uygundu....hırslarını ve hayallerini bir kenara koyup risk almadan huzurlu bir hayat kuracaktı kendine....hiç bir aşk için üzülmeyecek- ti rutin bir hayat yaşayıp hayallerinin ve isteklerinin peşinden koşmayacaktı...
Yürümeye devam etti...
Ertesi gün verdiği bu kararı hatırlayarak matematik ile ilgili olan bölümü seçti....

....
Masasında oturup bilgisayar ekranında, excelde ki hesaplamaların son satırına geldiğinde sıkıldığını fark etti ...soğuk kahvesinden bir yudum daha alıp...google a "en güzel illüstrasyonlar" diye yazdı.
7 yıldır eline kalem alıp, tek bir çizim yapmamıştı...eli çizmeyi unutmuş ama beyni ve ruhu çizerek konuşmaya anlatmaya devam etmişti...iç sesi hiç susmadan ona...çizeceğin gün özgür kalacaksın diyordu devamlı....
Kahvesi boktan bir tat bıraktı yemek borusunda... umursamadı...ekranda ki tüm çizimleri tek tek büyüterek inceliyordu....
Bende yapabilirim diyordu akıl sesi...göz bebekleri büyümüş...tüm resimlere hayranlıkla bakıyordu....
Birden vazgeçti.
Excel tablosuna geri döndü...
Rakamlara anlamsızca bakmaya devam etti.

Öğle tatiline kadar çalıştı...rakamları 2 kere daha kontrol edip, dosyayı diğer bir memura gönderdi... o da kontrol edip muhasebeye gönderecekti tekrar...
Aç olmadığını hissetti... yürümek istiyordu...
İş yerinden çıktı ve şehrin kalabalığı içinde yürümeye başladı. Hayatının mutlu olmadığını düşünüyordu...halbuki sabit bir geliri ve düzenli istikrarlı bir hayatı vardı...çok para kazanmıyordu...tamam ay sonunu zor getiriyordu ama...o na göre tek eksiği bir aile kuramamış olmasıydı... kadınlarla ilgili bir sorunu yoktu...fakat evleneceği kadına henüz rastlamamıştı.
Neden mutlu değildi ki? 7 yıl önce Bir karar vermişti ve gerçekleştirmişti o kararı...
Belki de o kararın üzerine tekrar düşünüp hayatına başka bir yön vermeliydi...

Düşündü... elinde ne vardı? Güçlü müydü ? yapabilir miydi?
Planlarsa ve kurgularsa hayalini kurduğu yaşamı yaşayabileceğini düşündü...
Yeniden çizmeye başlasa...dergilere gönderse çizdiklerini...akşamları çizerdi...işten sonra..belki birileri beğenirdi çizdiklerini...işini bırakmadan çizmeye başlasa...geceleri...
Gidip çizim için malzeme almalıyım önce dedi...bu düşünce ile önüne çıkan ilk kırtasiyeye girip malzemelere bakmaya başladı...kredi kartı vardı...alışverişi onunla yapabilirdi...kalemlere baktı...kağıtlara, cetvellere...mutlu oldu...heyecanlandı. Hepsini almak istiyordu...yavaş ol dedi kendine...biri iki kalem ve üç ayrı boyda resim defteri aldı... kasaya gitti ödedi.
İş yerine doğru yürürken mutlu olduğunu hissetti...heyecanlanmıştı... verdiği kararı uygulayacaktı...yeniden çizmeye başlayacak ve mutlu olacaktı...
Sigara paketindeki son sigarayı içti... yürüyordu hala..iş yerine yakınlaşmıştı...birden durdu..karşıdan gelen kadını tanıyordu...
Lisede aşık olduğu kızdı...yanında bir erkek ve 2 çocuk vardı...hala güzeldi...yüzü gülüyordu...çocuklardan birinin elinden o, diğerinin erkek tutuyordu...mutlu görünüyordu kadın...yanından geçip gittiler...kadın onu görmemişti.
Arkalarından bakmaya devam etti...belki beni görmüştür arkasına dönüp bakar mı acaba diye düşündü... kadın arkasına dönüp bakmadı.
Bir süre daha orada bekledi...sigarasını bitirdi...yürümeye devam etti. iş yerinin girişinde ki çöp kutusuna kırtasiyeden aldığı malzemeleri attı...o lafı tekrar hatırladı..
". ...meşhur olmayan bir adam yanmış bir odun kokusu ya da denizdeki köpükten farksızdır değil mi? Ancak ben diğerlerinin kafalarında kendi hatıralarımı bırakacağım..."
içeri girdi ve bilgisayarının başına oturup diğer Excel tablosunda ki rakamları kontrol etmeye başladı.

İstemedikleri hayatı seçip yaşayanların saadeti üzerineWhere stories live. Discover now