10. Bölüm |Final|

5.7K 641 262
                                    


Arena girişinde bekleyen çaylakların çoğu telaşlı ve meraklıyken ortamdaki tek bir çaylak onlar gibi değildi. Diğerlerine karşı gülücükler saçarak sıradaki savaşın gelmesini bekliyordu.

"Delirdi herhalde."

"Sinir bozucu."

"Baksanıza nasıl da mutlu."

Arkasından gelen sesler daha da sırıtmasına sebep oluyordu.

Jimin'in küçük ellerini tutup buradan çıkartmak için sabırsızlanıyordu çaylak. Ne yapıp ne edip ailesine de ona da bakacaktı, kimseye muhtaç etmeden mutlu bir yaşamları olacaktı. En azından hayal ettiği buydu ve gerçekleşmesi için her şeyi yapardı.

Jungkook eşleştiği kişiyi gördüğünde kaşını kaldırmıştı çünkü bu adamın Jimin'in yanındaki yardımcılardan olduğunu biliyordu. Yapılı bir şeydi fakat dövüşmesine zaten gerek kalmayacağı için içi rahattı.

Arena sırası onlara gelmişti. Kumların üstünde ilerleyip efendilerinin olduğu kısma giderek durdular.

Jungkook'un bakışları Jimin ile kesişmişti, ikisi de gülümsedi birbirlerine. İkisi de arenayı kaybetmesini bekliyordu ama ikisinin de karşı taraftakinin aynı şeyi beklediğinden haberi yoktu.

Savaşçıların ellerine verilen sırf görüntü olsun diye kullanılacak kılıçlarla birbirlerine karşı durdular. İşte o büyük demire vurdukları tokmağın sesiyle başlamıştı savaşları. Savaşçının aklında Jimin'in söylediği bölgeler yer alırken Jungkook, adamın kötü oynadığını düşünüyordu. Kazanmaya çalışsa kesinlikle alırdı. Bu savaşçı için bir şanstı.

Çaylağa gelen ilk darbe beline olmuştu, yaranın izi olduğu için biraz sızı yapmıştı ama çabuk toparlanmıştı. Hatta siniriyle adamın bacağına tekme atmıştı fakat çok ileri gitmemeye çalıştı.

"Şu çaylak neden bu kadar kötü savaşıyor?" Asıl efendinin sorusu Jimin'in dudaklarını kemirmesini sağladı.

"İlk arenada oldukça iyiydi." dedi asıl efendinin eşi.

Birkaç dakika oradan oraya sürüklenen savaşçıdaydı bütün gözler. Daha sonra ataklar sık gelmeye başladı.

Savaşçının Jungkook'un bacağındaki morluğa attığı dirsek Jungkook'u dizleri üstüne çöktürmüştü. Bunu gören Jimin yerinden hoplayarak ayağa kalktı. Canının acıyacağını ve kaybetmesini istediğinin farkındaydı fakat bu kadar dayanamayacağını düşünememişti.

Jungkook geriye sürünüp bedenini serbest bırakarak kumlara uzandı. Buraya kadardı işte, bir daha karşılık vermeyecekti ki savaş bitsin.

"Ne yapıyor bu çocuk?" Asıl efendimin öfkesi hâlâ üzerinde olduğu için sinirle yanındakilere soruyordu. Cevap beklediğinden değildi, sadece olayı anlamak istiyordu. "Neden kalkmıyor!"

Jungkook yerde gözlerini kapatmış gökyüzüne bakıp kaybettiği için yüzündeki gülümsemesini silememişti.

Arenadaki halktan bazıları şaşkına uğraşmıştı, hiçbir savaşta bu kadar kolay pes edileceğini görmemişlerdi. Özellikle Jungkook ilk savaşında aldığı darbeye rağmen karşılık veren biriydi, şu an tek hareketle yere serilebilir miydi?

Gladiator |Jikook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin