Evlilik Oyunu▪EunKook▪

" Öpücük? "

Eunha:

Gözlerim yeniden dolarken, Jungkook'un görmemesi için sol tarafa doğru dönmüştüm.

Beni ağlarken görmesi en son isteyeceğim şeydi.

Kameraman çoktan kamerayı ayarlamış ve çekime hazır olmamız için bize işaret yapmıştı.

Madem sadece karı koca gibi davranacaktık, o zaman ben de görevimi yerine getirmeliydim.

Jungkook:

Kızları gerçekten anlamıyordum. Şimdi ben ona kötü bir şey mi demiştim ki?

Niye gözleri dolmuştu?

Ona ağlamak bile çok yakışıyordu. Güzel ve küçük bir yüzü vardı. Aynı zamanda da çok tatlıydı.

Bir erkeğin istediği bütün standartlar, onda vardı.

Ama onunla olamazdım, hayranlarımı kıramazdım.

Çekim başladığında sarıldım ona. Acılarını hafifletmek ümidiyle sıkıca sarıldım..

Ardından onu kucağıma alıp yüzümh ekşittim. EunHa'yı birazcık kızdırmaktan kimseye zarar gelmezdi!

"Bir dahakine kendine dikkat et lütfen.. çok ağırsın seni taşıyamıyorum!"

Kaşlarını sinirle çatılırken ona bakıp gülümsedim. Büyük ihtimalle şu an onu birazcık(!) rezil ediyordum..

"Sen kendine bak önce!"

Menejerim birazdan küçük bir tartışmanın çıkacağını anladığında bana işaretler yolladı.

Boğazımı temizleyip gülümsedim. "Olsun, sen her halinle tatlısın."

Eunha'nın tek kaşı havalanmış, bana inanmadığını belli eden bakışlar atıyordu. Ürpermiştim..

Kapı çaldığında EunHa'yı yere indirip kapıyı açtım. Görevlilerden biri yine bir zarf uzatıyordu bana.

Zarfı çekinerek elime aldım. Yavaşça açıp okumaya başladım.

"Tavşan çift, EunKook! Bugün ki göreviniz lunaparka gitmek! Size iyi eğlenceler, paranız zarfın içerisinde!;)"

Tavşan çift EunKook'mu?.. gülümsememe engel olamamıştım.

EunHa içeriden "Kimmiş?" diye bağırınca yanına gidip zarfı ona uzattım. Bir gözüm ise hala bacağındaydı. Durumu kötü görünüyordu..

"İyi de, ben bu bacakla nasıl gideceğim oraya JungKook?"

JungKook diye seslenince bir garip olmuştum. İsmim onun o ince ve kiraz rengindeki dudaklarından çok güzel çıkıyordu. İstemsizce etkilenmiştim.

"Hey, JungKook! Sana diyorum."

Bir anda girdiğim hayal dünyasından çıkıp kafamı iki yöne salladım.

"Gideriz ya bir şekilde."

Ellerimi yumruk yapıp yukarı kaldırdım. "Seni eğlendireceğime emin olabilirsin karıcığım!"

Bir bana bir elime anlamsızca bir bakış attıktan sonra topallayarak koltuklardan birine oturdu.

Bugün çok zorlu ve uğraşlı geçecek gibi görünüyordu...

***

"Ben artık çok yoruldum ya! JungKook, eve mi gitsek?"

Ben de çok yorulmuştum. Yaklaşık beş tane alete binmiştik ve EunHa'nın bağırışlarını dinlemek bana pek eğlenceli gelmemişti.