BAY EGO YIĞINI 3 *-* (final)

587 31 14
                                    

Merhaba

75 k olmuşuz gerçekten  çok teşekkür ederim. Sizi seviyorum. İyi okumalar. Umarım beğenirsiniz.💕💕💕💕💕💕💕

Hatırlatma

*Annen mahalleye yetecek kadar yemek yapmıştı. Börekler... çörekler... sarmalar... dolmalar... kurabiyeler... kısırlar... bildiğin kermes çadırı mübarek. Ve kapı çaldığı için heyecan tavan yapıyor.

İşte o müthiş Jimin sana gülüyor.* İçeri buyur ediyorsun. Hoş geldiniz faslı bitince annen sana

" (adın) Jimin oğlumu odana götürsene. Hem biz de kadın kadına muhabbet ederiz" diyor kaş göz oynatarak.

"Gidelim biz o zaman Jimin"

Jimin arkandan gelmeye başlıyor. Odana gelince kapıyı açıp geçmesini bekliyorsun. Sen de içeri geçiyorsun. Jiminle yatağın üstüne oturuyorsun.

Jimin gözlerinin içine bakıyor.
Birşey söylemek istiyor gibi.

Heyecanın zirvede. Ellerin ile oynuyorsun. Jimin muhabbet açmaya çalışıyor.

"E daha nasılsın?"

"Aynı. Sen?"

"Ben de aynı."

Saçmalamaya başladınız. O arada annen yemeye çağırıyor. Aşağı iniyorsunuz. Yemek filan yiyorsunuz. Jimin elini tutuyor.

"Biz dışardayız"

Diyerek dışarı çıkıyorsunuz. Arabaya atlayıp bir kafeye gidiyorsunuz. Masaya oturduğunuz zaman spariş veriyorsunuz. Kahveleri içerken Jimin boğazını temizleyerek dikkatı üzerine çekiyor.

"(Adın) sana bişey söylemem gerekiyor. Imm... ben gözlerimi kapattığımda hep seni görüyorum. Hep seni düşündüm.
Ben... Senden hoşlanıyorum. Bir şey söylemek zorunda değilsin. Sadece söylemek istedim... "

Heyecenlanıyorsun dedikleriyle. Ne desen bilemiyorsun.

"Imm... şey.. "

"Dediğim gibi. Kendini bir şey söylemek zorunda hissetme."

Gözlerin kucağındaki ellerinde. Yanakların al al oluyor. Kafanı kaldırıp Jimin in gözlerine bakıyorsun. Heyecanlı olduğu belli.

"Ben de senden hoşlanıyorum."

Gülümsüyorsun. Bunu beklemiyor. Elini tutup o da gülümsüyor. Eve gidiyorsunuz biraz eylendikten sonra. Annenler ve siz birbirlerinize veda edip gidiyorlar.

         *******************

İlişkiniz olalı tam 1 yıl olmuştu. Nasıl geçtiğini hiç anlamamıştın.
Onunla çok mutluydun. Ve birbirinizi çok seviyordunuz.

Bu gün çok heyecanlısın. Jimin sana birşey göstereceğini söyledi.
Ve hiç bir şey de söylemedi süprizi hakkında. Ve şu an da için içini yiyor. Arabaya biniyorsunuz. Yol almaya başlayınca Jimin torpidodaki siyah göz bandını işaret edeiyor.

"Meleğim, göz bandını takar mısın?"

"Jimin gerek var mı? Yani takmasam olmaz mı aşkım? Hıh"

"Çok mu merak ettin? Tak hadi."

Oflayarak taktın göz bandını. Çok merak ediyorsun. Yarım saat sonra araba duruyor. Geldiğinizi anlıyorsun ve Jimin 'e sesleniyorsun. Jimin elini tutup arabadan indiriyor. Yavaşça yürüyorsunuz. Burnuna ilaç kokusu geliyor. Biraz  da endişelenmeye başlıyorsun. Sesler duyuyorsun yürüdüğünüz yerde. Arada bir de  Jimin in nefesi boynuna değiyor.

"Jimin daha gelmedik mi? Çıkarmak istiyorum şu göz bandını. Gözümü kaşındırdı."

"Tama meleğim. Geldik. Aç gözünü."

Gördüğün manzara dehşet güzel. İlk tanıştığınız hastanenin  odası burası. Senin ve Jimin' in yattığı yatağın üstü güllerle süslü ve aralarında fotoğraflarınız var. Mumları da unutmayalım. Balonlar havada asılı duruyor. Gözlerin dolu dolu Jimin'e bakıyorsun. Sonra boynuna atlıyorsun. Bir kaç damla firar ediyor gözlerinden. Seni geri çekip göz yaşlarını siliyor baş parmağıyla. Ve sana şöyle diyor.

"Bu gün geçen sene seninle ilk burada tanıştık. İyi ki de tanıştık. Seni burda tanımsaydım hayatımın yarısını kaybederdim. Seni seviyorum. İyi ki benimsin Bayan sinir. "

Gözlerinin yaşı yine geliyor. Ve gülümseyerek Jimin 'e bakıyorsun.

"Ben de seni seviyorum bay ego yığını."...    
                           ****

Bazen,
hayatta en kötü zannettiğiniz gün aslında en güzel gününüzdür. Olayların boş tarafına değil de dolu tarafına bakmanız dileğiyle...


Görüşürüz...

BTS İle Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin