Rüzgara Fısılda

3.1K 219 394
                                    

Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun

Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun...

Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


ASLAN VE CEYLAN

BÖLÜM 51

Köşkün kapısından girdiklerinde derin bir nefes aldı. Az sonra kendisini bekleyenin ne olduğunu bilememek tedirgin etse de Nazlı'yı görecek olması bir nebze de olsa ona iyi geliyordu. Ali kapıya iyice yanaşıp Gurur'u soğuktan elinden geldiğince korumak ister gibi durduğunda hızla açılan köşkün kapısına baktı. Nazlı bir an önce gelmesini diler gibi bakıyordu.

Gurur'un Melek'in kucağında olmasının verdiği rahatlama ile arabanın kapısını açıp heyecandan titreyerek ikizine doğru koşmaya başladı.

"Selin..."

Nazlı sımsıkı sarılmış, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Arıza ikizini ilk kez böyle görüyordu. O genelde güçlü duran, mantıklı kalabilen tek kişiydi ailesindeki. Bu halde görmek, tedirginliğini arttırdı.

"Şşşşt Nazlı, ağlama..."

Göz göze geldiklerinde Nazlı'nın çaresiz bir şekilde başını salladığını gördü, onaylarken bile ağlıyordu. Elinde olmadığı o kadar açıktı ki...

"İçeri girelim sevgilim, oğlumuz üşümesin."

Anın verdiği duygusallığı bir kenara bırakmasını sağlayan o cümleyi duyup 'sevgilim' kısmında duraksamış olsa da şu an zamanı olmadığını düşünerek içeri doğru ilerledi. Zaten doğduğundan beri hastaneden çıkamayan oğlunu bir kere daha hasta görmeyi kalbi kaldırmayabilirdi.

Nazlı o kadar dalgın, o kadar bitik görünüyordu ki Gurur'un cılız fakat kendisini hatırlatma konusunda başarılı ağlamasını duyduğunda önce ikizine hemen sonra da oğluna baktı.

"Nazlı bak minik böğürtlen... Oğlum... Gurur."

Onu nasıl tanıştırması gerektiğinin bocalamasını yaşıyormuş gibi aklına gelen her şeyi saydıktan sonra Melek'in kucağındaki bebeğini kendi kucağına alıp ikizinin yanına doğru bir adım attı. Nazlı o an fark ediyormuş gibi bir mahcubiyetle iki elini ağzına götürüp heyecandan bayılmamaya çalışarak bebeğe baktı.

"Selin bu... Ciddi olamazsın."

Başka hiçbir şey söyleyememişti. Gözyaşları birbiri ardına hızlanarak akarken Selin hala ağlamaya devam eden oğlunun yanağını okşayarak gülümsedi.

"Çok ciddiyiz değil mi böğürtlen?"

Dokunmaya korkuyormuş gibi titreyen ellerini Gurur'un eldivenli ellerine götüren ikizine baktı. Kendi gözlerinin dolduğundan habersiz bir şekilde ona güven vermeye çabalıyordu. Nazlı hala bebeğin Selin'e ait olmasının verdiği şaşkınlıkla öylece kalakalsa da Gurur'un daha fazla aç kalmaya niyeti yokmuş gibi bu sefer daha yüksek bir sesle çığlık atmasını dinledi.

ASLAN ve CEYLAN #Alsel#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin