31. Bölüm: #İlaç gibi#

829 40 12
                                    

Multi; Mehmet Erdel { Rüyanın Babası}
Bölüm Şarkısı; Kiraz Mevsimi - Ayrılık Acısı.

İyi okumalar📖📖📖

Bugün uslu bir kız olduğun için saol. " dedi abim. Gülümsedim. "Tabiki uslu bir kız olacağım Rüzgar Sayerin kardeşiyim. " dedim. Abim beni kendine çekip sarıldı. "İşte benim kardeşim. " dedi. İşte hayatta beni karşılıksız sevecek tek kişi.

"Rüya.." ismimi duymamla abimden ayrılıp arkaya döndüm. Arkada gördüğüm kişiyle kaskatı kesildim. Burada olamazdı değil mi?

"Baba!"

Evet babam şuan karşımdaydı 10 Yıl olmuştu onu görmeyeli ama hiç değişmemişti. Yeşil gözleri biraz solmuştu ama hala eskisi kadar yakışıklıydı. Babama doğru bir adım atmıştım ki bileğimde hissettiğim elle durmak zorunda kaldım.

"Rüya yukarı çık. " abimin dediği şeyi idrak etmeye çalışıyordum. Ne demek yukarı çık yıllar sonra babam gelsin o beni yukarı çıkarıyor.

"Ama abi.." diyecektim ki abim sözümü kesti. "Sana yukarı çık dedim Rüya. " dedi net bir sesle. Babama baktığımda abime bakıyordu ona baktığımı hissetmiş olmalı ki bana doğru döndü ve gülümsedi. Arkamı dönüp eve girdim. Hemen salona koştum. Salonun penceresinden abimleri görebiliyordum. Abim sinirli sinirli babama birşeyler söylüyordu. Babamda sadece onu dinliyordu. Bir süre böyle devam etti. Abimin susunca babam konuşmaya başladı. Keşke onları duyabilseydim ama burdan onları duymak imkansızdı. Babam artık ne dediyse abimin bağırarak "Git!" diye sesini duymuştum. O kadar çok bağırmıştı ki sesi buraya kadar ulaşmıştı. Babamın geldiği arabaya bindiğini görünce hemen evden çıktım. Bu sefer gitmesine izin vermeyecektim. Arabaya doğru gidecekken abim bileğimden tutup bunu engelledi.

"Bırak gitmesini istemiyorum. " dedim ve hızla bileğimi çekip giden arabanın arkasından koştum. Ama yetişmedim ben koşana kadar çoktan gözden kaybolmuştu. Bacaklarım beni taşımayacağını anladığımda olduğum yere oturdum. Yine gitmişti yine terk ediyordu bizi. Gözlerimden firar eden yaşlar ellerime düşüyordu.

"Rüya." abimin sesini duyduğumda yavşça ayağa kalktım. Onun yüzünden gitmişti. Abime doğru döndüm.

"Senin yüzünden gitti. " dedim işaret parmağımı ona uzatarak.

"Hiç olmayan birini sadece ben gönderdim. " dedi ve yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Oysa bugün ben çok mutluydum. Neden tam herşey yolunda çok mutluyum dediğimde birşey çıkıyordu ve beni mutsuz ediyordu. Abimi sertçe ittim.

"Senin için hiç olmayabilir ama benim için her zaman vardı. " dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.

"Nereye?" dedi abim arkadan seslenerek. "Serkanın yanına. " dedim ve oradan geçen taksiyi durdurup bindim. Ağlamaktan gözlerim kızarmıştı ama ben hala durmadan ağlıyordum. Taksicinin aynadan bana bakmasıyla nereye gideceğimi söylememiştim.
Taksiciye Demir Malikanesinin adresini verdim ve arkaya yaslanıp gözlerimi kapattım.

Demir malikanesine geldiğimizde durduk. Ben yanıma para almamıştım.

"Ben yanıma para almamışım iki dakika beklersiniz getireyim. " dediğimde adama tamam dercesine kafasını salladı. Hemen taksiden indim. Korumalardan biri yanıma gelmişti. "Rüya Hanım hoşgeldiniz. " dedi gülümseyerek. "Hoş buldum. Taksicinin parasını vermedim de ben." devamını getirecekken koruma anlamış olacakki anlayışla gülümsedi. "Siz içeri geçin biz hallederiz onu. " dedi. Ve diğer korumlardan birine el işaretiyle gel dedi. Bir tanesi parayı verirken diğerinde benimle içeri kadar geliyordu.

DÜŞMANIN KARDEŞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin