Genç adam mektubu daha açmadan gözlerinden akan yaşları sildi. Karşısında ki aynada yüzüne baktı. Çok benziyordu ona.
1 ay önce kaybettiği babasına çok benziyordu.
Gülümsedi bu benzerliğe ve ardından hızla dolan gözleriyle mektubu çıkardı.
"Byul;
Bu hayatta pişman olmadığım tek varlığım. Dünyaya bir kere daha gelsem, sen yine doğ diye aynı pişmanlıkları yapacağım, can içim.
Bu mektubu, 19'una girdiğin gece yazıyorum, meleğim.
Hala 19'unda mısın?
Ya da görebildim mi 45'li yaşlarını?"
Mektubu göğsüne yasladı ve kafasını yukarı doğru kaldırdı.
"Gö-göremedin baba."
Hıçkırıkları boş evde yankılanırken, tekrar mektuba döndü.
"Eğer 20 yaşından büyüksen, okuma. Boş yere üzme kendini. Çünkü sana çoktan söylemişimdir yazdıklarımı.
Söz verdim kendime. Bir gece yarısı sen ağlarken söyledikleriklerini duyunca söz verdim. Hastanede, ben uyuyorum sanıyordun. Ama ben uyumuyordum... Hansol'a dediklerin kelimesi kelimesine aklımda Byul.
"Biliyorum hep duyduk, o kanser olmuş bu kanser olmuş ama hiç etkilemedi bizi. Ta ki başımıza gelene kadar... 'Baban kanser oldu.' Doktor bunu söylediğinde başka bir kişi değildi, hiç yanından ayrılmayacağını doğduğundan beri sana yemin eden, sevdiğin bir kişi artık."
Özür dilerim bebeğim.
Anneni doğumunda kaybettiğimizden beri, seni asla bırakmak istemesem de, bazen işler babanın planladığı gibi gitmiyor.
Planlamadığı gibi özenle gidiyor aslında.
Ben yanında kalıp her göz yaşını silmek istedim ama Tanrı bana sokakta, serviste, arabada, evde, iş yerinde hıçkırıklarla ağladığını izletti.
Benim başıma geldiğini kabul etmek istemediğini biliyorum, yani ölümle en az benim kadar, yüzleştiğini bildiğim gibi. Hafifletmek istedin acılarımı, herkes sana "elinizden bir şey gelmez" dedi ama için rahat olsun meleğim, sen bana her gülümsediğinde benim bütün acılarım dindi.
Reddettin herkesi. Hansol sana yardım etmek için elinden geleni yaptı. Bu mektup bitince git özür dile. Seni hak ediyor.
Benim her zaman bildiğim bir şeyi, öğrenme diye çabaladığım bir şeyleri öğrenmek zorunda kaldın bebeğim, hepsi benim suçum. Anların tadını çıkarmayı öğrendin, değerli artık senin nefes aldığın her saniye.
Acı içeren cümleleri söylemeyi bırakıyorum artık, daha fazla acı duymak için fazla acı çektik.
Git oğlum.
Tut Hansol'un kolundan, 'geliyorsun benle' de ve bu ülkeden çok uzakta, küçücük bir sahil kasabasında yaşa.
Gülümsüyorsun değil mi?
Evet, sen hala kendine itiraf etmemiş olsan da ben biliyorum. Hansol'a bakışların, yakınlığın, gülümsemen çok tanıdık. Sırf bunu anladım diye eşcinselliği yasal, meşru sıradan kılmaya çalıştım ben bebeğim. Ama olmadı, olduramadım.
Aşkın penis veya vajinanın ötesinde olduğunu anlatabilmek için çok yanlış ülkede doğdum, yaşadım, öldüm.
Başkan olduğum süre boyunca, ondan önceki geçmişimde, çok para kazandım. Övünmüyorum. Sadece sana diyorum ki, torunlarının torunlarını rahat rahat geçindirebilecek kadar paran var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Letters/ChanBaek-OneShot
Short StoryGay olduklarını dile getirmeleri gerekmeyecek bir yerde, yeniden doğdular.