" YENİLMEZ SANDIKLARINIZIN BÜYÜK YENİLGİSİYDİ KAZANMAK"
{Cenk'in ağzından}
Meriç Nefes' e iyice yaklaşıp kulağına bir şeyler söyledi. Nefes ilk önce şaşırdı. Sonra bir adım geri çekilip dizlerini büküp başını hafif eğip kollarını iki yana açıp hepimizin duyacağı şekilde konuştu "hay hay ne duruyorsun yen o zaman heyecanla bekliyorum" dedi. Hepimiz şaşırmış bir şekilde Nefes' e baktık. Resmen hepimizin ortasında Meriç'e kafa tutuyordu. Hemde basketbolda. Egemen' in düdük sesiyle herkes ona döndü "o zaman bakışlarınızla değil topla yarışın. Beş basket atan kazanır" dedi. Hepimiz gülümseyerek ona baktık. Maç başlamıştı. Yazı tura atarak topun kimde olacağına karar verdik top Meriç'te olacaktı işte bu iyiydi. Nefes ufakta olsa bir basket atma şansını da kaybetmişti. Gerçi fazla iddialı ama bu boru değil Meriç yani.
{Egemen'in ağzından}
Top şuan Meriç' teydi. Meriç' in arkadaşları sırıtıyordu ama bilmedikleri bir şey vardı. Bu da Nefes'in eğlenmesi için bir bahane olmuştu. Meriç topu sektirip potaya doğru ilerledi. Nefes öyle yanında dolaşıyordu ilk basketi atmasına izin verdi. Bundan sonra oyun Nefes' teydi. Meriç topu Nefes' e attı Nefes topu alıp ağır ağır ilerledi. Sanki bir acemi oynuyormuş gibi. Rol yeteneği yine muhteşem. Meriç'te bunu fırsat bilip topu Nefes'ten kapıp basket attı. Nefes sanki hayatında ilk kez basketbol topu görmüş gibi davranıyordu. Meriç tekrar topu Nefes' e attı Nefes tutup sektirdi sektirdi sonra Meriç topu tekrar kapıp basket attı. Meriç yüzünde ki gülümsemeyle topu tekrar Nefes' e attı. Böyle rahat rahat atar tabi balına neler geleceğinden bir haber...
{Meriç'in ağzından}
Ne yalan söyleyeyim Egemen' in sabah söylediklerinin üzerine o kişinin Nefes olduğunu öğrenmek gözümü korkutmuştu çünkü önceki yenilgilerimi biliyorum ama şimdi bakıyorum da bu kız oynamayı hiç beceremiyor. Üçüncü basketi attıktan sonra topu tekrar ona attım. Oda önceki atışlarındaki gibi beceriksizce topu sektirdi tek hamlede ondan alıp kulağına yaklaştım. "Egemen yanlış kişiyi mi anlattı acaba" dedim. Bana sırıtarak baktı. Bu yüzündeki sırıtışın sebebi neydi acaba. Şimdilik önemsemeyip topu tekrar basket attım. Dörtte dört yapmıştım. Şimdi son kez atacaktım. Bu kız sandığım gibi değilmiş diye potanın altında düşünürken birden top elimden alındı ve basket oldu. Bu sefer Nefes bana mesafeli olsa da yaklaşıp "Şovun bitti sıra bende" dedi. Topu sertçe göğsüme çarptı. Topu sektirmeye başladım tam adım atacaktım ki topu elimden nasıl kaptığını anlamadım. Aldı ve basket attı. Neredeyse 15 saniyede iki basket atmıştı. Kafamı iki yana sallayıp kendime geldim. Topu bana atınca ustaca yakalayıp potanın altından çıkana kadar sektirdim. Şuan karşı karşıyaydık. Göz göze bakıyorduk ben topu rahat sektirmek için hafif eğilmiş bacaklarımı açmıştım birden elimdeki top Nefes'in hamlesiyle iki bacağımın arasından geçti. Nefes hızla arkama geçip basket attı. Bizim çocuklara baktığımda en az benim kadar şaşkınlardı. Egemen'e baktığımda işte bu der gibi sırıtıyordu. Arkama dönüp Nefes' e baktım. Bana topu atıp potayı gösterdi basket atmamı bekliyor gibi. Bende topu sektirip potaya ilerledim Nefes potanın biraz yanına kaymıştı. Ben tam topla potanın önüne geçtim topu havaya kaldırdım, topu elimden kapıp yan bir şekilde basket attı. Ağzım açık bir şekilde Nefes' e bakarken o topu tekrar bana attı. Buna izin vermemeliydim. Benim kazanmam gerekiyordu. Topu sektirip dolanmadan basket atacaktım tam topu havalandırdım baskete doğru gidiyordu. Nefes öyle bir zıplayıp topu kaptı ardından sahanın ortasına kadar ilerledi oradan basket atmaya niyetliydi işte buna gülerdim diye düşünürken. Nefes'in sözleri düşüncelerimi bir bıçak gibi kesti. "Ben hiçbir zaman yenilmem" dedi ve basket attı. Ben daha doğrusu ben ve bizim çocuklar şoka uğramıştık. Nefes önce saate bakıp sonra Egemene döndü "ben kaçtım "dedi ve kızların soyunma odasına doğru gitti. Çocuklar etrafıma toplandı Egemen de. Hepsi çok şaşırmıştı bir kızdan böyle bir şey beklemiyorlardı. "Ben seni sabah uyarmıştım. Dinlemedin beni. Gerçi hepiniz karşısında dursaydınız hepinizi geçer o basketi atardı ya neyse. Ben şimdi takım için düşüneceğim size haber veririm" diyen Egemen'e döndü bakışlar. Ozan dayanamayıp yine açtı ağzını "hocam şimdi bizim önceki kaptanımız Meriç'ti şimdi Nefes başkan Meriç'i yendiğine göre kaptan o mu oluyor "dedi. Aslında mantıklıydı her ne kadar kabullenemesem de beni yenmişti. Egemen'e baktığımda sırıtıyordu bu adam da ya hep gülümsüyor ya da sırıtıyor. "Hayır o öyle bir şey istemiyor arada gelip sizi dağıtır başka bir şey yapmaz kimsenin yerini elinden almak gibi bir niyeti yok" dedikten sonra arkasını döndü. Biz de soyunma odasına gidip üstümüzü değiştirdik. Üstlerimizi değiştirene kadar kimseden ses çıkmadı hepimiz olayın şokunu yaşıyorduk. Şuan teneffüs tü çocuklarla bahçede her zaman ki yerimize oturduk. Cenk "biraz işim var" deyip yanımızdan ayrıldı. Ben, Ozan ve Sinan bankta oturmuş sigara içiyorduk. Ozan soyunma odasından çıkar çıkmaz şoktan da çıkmış ve o odadan çıktığımızdan beri benle dalga geçiyordu.
"Ya onu bunu bırakın da Nefes başkan Meriç'i bile yendi ya tam böyle rol model değil mi? Kız bir de motor sürmeyi bilsin tamam ya" deyince dalgınlıkla konuştum. "Biliyor zaten" Sinan bana anlamaz bakışlar atarken Ozan saçmalamaya başladı "Aa bak yengemiz ise o ayrı. O zaman yan gözle bakanın gözünü çıkarırız " dedi. Gülümsedim hoşuma gitmişti yenge demesi. Tam Ozan'a cevap verecektim ki Cenk yanımıza geldi. " Abi buldum kızı 11.sınıflardan bizim gibi sayısal öğrencisi. Güzel kız bak şuradaki " deyip.
İlerideki kızı gösterdi.
( Ukte Marden )Güzel bir kız okuldaki süs bebeklerine benzemiyor diye düşünürken Cenk söze girdi "Abi kız soyismine güvenip esip gürlüyor. İstediğine sataşıyor, istediğini anında okuldan şutluyor ve son olarak kızın senden hoşlandığına dair dedikodular da var. Yani tavlamana gerek yok balık zaten ağda" dedi. Ne kadar bahsettiği gibi bir kız olsa da bir insanın duygularıyla oynayacak hakkı kendimde bulamıyordum. Bir süre kızı inceledim arada bana olan kaçamak bakışlarını fark ettim. Bu kızı sadece bir kaç gün izlesem kendisi bana gelirdi. Kızın bana baktığını fark edince gülümsedim. Kıza bakarak konuştum "tamam cenk sağol " dedim. Cümlemi bitirdiğim an zil çaldı. Sınıfa doğru ilerledik. Ben en arkada tek başıma oturuyordum. Cenkle Ozan ise bir önümde.Onların önünde ise Sinan' la sevgilisi Buse oturuyordu. Hoca derse girince sınıfta bir sessizlik oldu. Sessizliği bozan şey ise kapının çalınmadan açılmasıydı. Müdür içeri girip başıyla öğretmene selam verdi. Sonra kapıya dönüp "gel kızım" dedi. Yeni bir öğrenci gelmişti herhalde de. Neden müdür getirmişti ki sınıfa kadar önemli biri olmalıydı. Sınıfta fısıldaşmalar çoğalınca tek merak edenin ben olmadığımı anladım. Kapıdan içeri giren kişiyi görünce şok oldum. Bunun burada ne işi vardı bizim sınıfta hemde...
Bölüm Sonu
Yazar: Nuran Güzel
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Melek
Teen FictionAcı... Etrafta hissedilen en net duygu acıydı. Duyguların kokusu hissedilmez belki ama şu an burada acının kokusu kol geziyordu. Gözlerimi Nefes'in maviyi en güzel yansıtan gözlerine çevirdim. " Şimdi her şey bitti mi? " diye sordum. Gözlerini göz...