Pilot Bölüm

1.3K 70 34
                                    

Herkese merhaba :)
Yeni bir hikaye ile karşınızdayım. Sevgili Yazar arkadaşım Erce Yazıcı ile ortak bir çalışma yürütüyoruz ve artık bu çalışmayı sizinle paylaşma zamanı geldi diye düşünüyorum :)
Umarım beğenirsiniz bu hikayeyi de.
Marvel'ın neredeyse bütün karakterlerini bulabilirsiniz bu hikayede :)

Keyifli okumalar dileyerek sizi hikaye ile başbaşa bırakıyorum. Lütfen bizi yorumsuz bırakmayın :)

KONU: Pepper ile nişanlandıklarını açıklayalı daha bir saat olmuşken Tony, Yenilmezler'i tekrar toplamak için harekete geçmeye karar verir. Steve hala saklanıyordur ve Natasha bir görev için Rusya'ya gitmiştir.

BÖLÜM:
Bazen hayat istediğiniz şekilde ilerlemez. Bazen her şeyi planlayamazsınız. Bazen ipleri bırakmanız gerekebilir. Bu sözler Tony Stark için çok şey ifade ediyordu. Ama onun için ifade eden başka şeyler de vardı: Ailesi. Daha çok küçükken kaybetmişti ailesini ve birkaç hafta önce öğrenmişti aslında olanları.

Hala aklından çıkartamasa da gördüklerini, yaşadıklarını, her şeyin bir nedeni olduğunu biliyordu. Bir saat öncesinde tüm dünyaya Pepper ile evleneceğini duyurmuştu. Yıllardır ertelediği, ve neden ertelediğini kendine asla açıklamadığı o teklifi sonunda gerçekleştirmişti. Peki bunları yaparken aklı neredeydi? Hayır, Tony Stark asla düşünmeden hareket etmezdi. Asla.

Arkadaşlarıyla arasına büyük uçurumlar yerleştirmişti, neyse ki Iron Man zırhı ile uçabilir ve o uçurumları atlatabilirdi. Ultron'la savaşırken herkes onu suçladığında her şeyi geride bırakmayı bilmişti Tony, tek suçlu, hatta suçlu olmasa bile. Kimse Wanda'nın onun zihniyle oynadığını hesaba katmamıştı. Ne gördüğünü bilmiyorlardı. Kimse onun korkularını hesaba katmamıştı. Ve yine kimse Ultron'u tek başına yapmadığını hesaba katmamıştı. Ama sonuçta hep birlikte yenmişlerdi onu.

"Friday, Kaptan için hazırladığımız yeni kalkan prototipini hazırla." dedi akıllı asistanına. "Ve onun son görüldüğü yerleri araştır." Neden olduğu yerde durmuyordu ki? Wakanda onlar için müthiş bir saklanma yeriydi. Onları kimse bulamazdı. Tabii eğer oldukları yerde kalsalardı. Şartlar olgunlaşıncaya kadar tek yapmaları gereken buydu ama hayır, Steve bunu kabul edemezdi. Gerçekleri bilseydi, belki de her şey farklı olurdu. Aslında onları kurtaranın Tony olduğunu bilseydi-

Tony derin bir nefes aldı, yaşlı adama haddini bildirmek için tüm imkanları vardı ama yine de bunu yapmamayı tercih etmişti.

"Kaptan ile ilgili son bilgi iki hafta öncesine kadar, patron, ama Thor'un görüldüğüne dair bilgileri sunabilirim."

"Eğer istemediğim bilgilerin karşıma sunulmasını isteseydim Google kullanırdım, Friday." Dedi Tony, asistanın sözlerinin yarısını dinlemezken. "Bana gönderdikleri hattı ara ve sinyali takip et."

"Aranıyor." dedi asistan, telefon çalma sesi gelmeden önce. Tony stresle bekliyordu karşı tarafın telefonu açmasını. "Lanet olsun, Steve, aç şu lanet telefonu!" diye söylendi kendi kendine.

"Tebrikler, Tony."

Tony Stark aylar sonra onun sesini canlı duyduğunda bir an için rahatlamıştı. Bu o salak kaseti tekrar tekrar dinlemekle aynı değildi. "Steve?"

"Pepper ile nişanlanmışsınız."

Aylar sonra Tony'nin onunla konuşmak istediği şey tam olarak bu değildi aslında ama bu konuşmadan kaçamazdı da. "Benim için yanıyordu, biliyorsun." diye cevapladı Tony. "Seni aramamın nedeni-"

"Beni sadıçın yapacağını sanmıyorum, Tony." dedi Steve tek nefeste. "Ve açıkçası Friday ile yerimi tespit ettiremeyeceğini de eklemeliyim. Yani, lafı dolandırmana gerek yok."

"Yeni kalkanını sana getirmek için-"

Steve ikinci kez onun sözünü keserken, Tony dişlerini sıktı. "Yeni kalkanım?"

"Eğer beni dinlersen-"

Üçüncü kez. "Tony, bu iş çocuk oyuncağı değil!"

Tony Stark'ın zaten olmayan sabrı sonunda tükenmişti. Her şeyi çok bilmiş gibi konuşmamak için kendini zor tutuyordu ama buraya kadardı. Çünkü her şeyi çok biliyordu ve Steve'in bir yerde durması gerekiyordu. "Biz de çocuk değiliz, Rogers!" diye bağırdı zırhının içinde, yeni Avengers merkezine iniş yaparken. "Hepinizi bir arada tutmak o kadar kolay değil."

Steve derin bir nefes aldı. "Sen bizim babamız değilsin, Tony." dedi. "Anladığım kadarıyla bıraktığımız yerden bir adım dahi ilerleyememişsin." Telefonu kapatırken onun cevap vermesini beklemedi bile. Birkaç ayda ne kadar değiştiğine kendi de inanamıyordu Steve. Yattığı yataktan kalktı ve odadan çıkmadan önce Pepper ve Tony'nin nişanlandığı haberinin elli sekizinci tekrarını veren televizyonu kapattı. Telefon hala elindeydi ve neden hala orada olduğunu kendisi de bilmiyordu.

Uyku kapsülünün yanına gelip elini cama dayadı. "Bir yolunu bulacağız dostum," dedi kapsülün içindeki Bucky'ye bakarak. Bucky kimseye zarar vermemek için aylardır o kapsülün içinde uyuyordu. Wakanda'nın tüm bilim adamlarını bu konu için toplamıştı T'Challa, bir şekilde onun hafızasındaki tetikleyici kelimeleri silmeye çalışıyorlardı. Ya da en azından etkilerini silmeye ama kesin emin olmadan bu kelimeleri Bucky üzerinde kullanmak yeni bir soruna yol açabilirdi, bu yüzden olabildiğince dikkatli davranıyorlardı. Yavaş yavaş gelişim gösteriyordu araştırma ve her geçen gün Steve için onlarca yıla eşitti.

Steve, Tony'yi geri ararken aklında bir soru vardı ve karşı taraftaki kendini beğenmiş adam telefonu açtığında "Bizi bir arada tutmak derken ne kastettin?" diye sordu.

Tony lafı ağzında geveliyordu. Bunu söylemek istememişti ama şimdi geri dönüşü yoktu. "Arkadaşlarını kurtarmaya gittiğinde hücre kapılarını T'Challa açmadı." dedi, Steve için yaptırdığı yeni kalkanı elinde tutarken. "Kaptan, bu dünyanın Yenilmezler'e ihtiyacı var."

Hazırlıklarını tamamladığı Mark 45 zırhına bakarken, onları neyin beklediğini bilmiyordu. Tek bildiği Yenilmezler'i yeniden toplaması gerektiğiydi.

Natasha, Steve'den gelen aramayı açarken yanındaki ara sokağa girdi. Dikkat çekmemek için sessizce konuşuyordu. "Steve?"

"Ne kadarını biliyordun?" diye sordu Steve ve o soruyu duyduğunda Natasha Tony'nin artık kendini tutamadığını anlamıştı. Dört ay sabırsız bir adam için yüz yıl gibi gelmiş olmalıydı. "Hepsini ama sana söyleyemezdim." dedi Natasha, yavaşça. "Aslında, bunun çok uygun bir zaman olduğunu sanmıyorum."

"Bana anlatman gereken çok şey var, Nat." dedi Steve telefonu kapamadan önce. "Bekliyor olacağım."

"En kısa zamanda, Steve." dedi Natasha ve telefonu kapatıp kot şortunun cebine koydu. Ara sokaktan çıkarken ona bakan insanlara yavaşça gülümseyip gitmekte olduğu yere doğru devam etti. Bu sokakları avucunun içi gibi biliyordu ve nereye gitmesi gerektiğini de. Tek bilmediği şey nasıl karşılanacağıydı.

Tony'nin aramasını reddederken hedefinin kaldığı eve kısaca bir göz gezdirdi. Neden böyle bir görevi kabul etmişti ki?

YAZAR: ErceYazici

Masters of Infinity (Stony)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin