18. Bölüm: "Umudun Kanatları"

316K 11K 2.2K
                                    

İnstagram hesabım: yusraergn
Tiktok hesabım yusraergunkitaplari


Keyifli Okumalar ☘️


"Sakin ol güzelim, benim," diyen Yiğit'in sesini duyunca rahatlamıştım. Kalabalık çarşıda bir anda kolumdan çekilince yüreğim korkuyla atmıştı. Yiğit bana endişeli gözlerle bakıyordu. Elini koluma koydu ve "İyi misin?" diye sordu.

Kafamı evet anlamında salladım. Çarşının ortasında durmuştuk ve gelen giden insanlar bize çarpmamak için etrafımızdan dolanıyorlardı. Yiğit de bunu fark etmiş olacak ki elimden tutup beni kaldırımın kenarına çekiştirdi. Elinde su satan çocuklardan birini durdurup bir şişe su alarak içmem için bana verdi. Suyu alıp kana kana içtim. Boğazım kurumuştu. Yiğit hâlâ iyi olup olmadığımı anlamak için dikkatlice yüzüme bakıyordu. Çantamdaki defteri çıkarıp yazmaya başladım.

"Nereye gittin Yiğit?"

"Gözüme bunlar takılınca sana almak için gittim, senin de peşimden geldiğini sanıyordum," dedi elindeki puşiyi göstererek. Bakışlarım elindeki lacivert ağırlıklı ama rengârenk desenleri olan puşiye takıldı. Bana aldığını söylediği an biraz önce yaşadığım korkuyu unutarak puşiyi elinden heyecanla aldım ve açıp baktım. Elimdeki kumaşın pamuksu dokusuna dokundum. Çok güzeldi!

"Beğendin mi?" dedi Yiğit. Kafamı olumlu anlamda sallayıp ona gülümsedim. İlk defa bana bir şey alıyordu. Onun bana aldığı bu küçük şey ile ne kadar mutlu olduğumu fark ettim. Beğendiğimi gören Yiğit de gülümsemişti.

"Abla istersen bağlayayım," diyen, arkamdan gelen sese döndüm. Yiğit yaşlarında duran genç adam eliyle puşiyi gösteriyordu. Önünde durduğumuz dükkâna bakınca buranın puşi satan bir yer olduğunu gördüm. Büyük ihtimalle adam gelen turistlerden alışıktı bunu bağlamaya ve sanırım bizi de turist sanmıştı. Az önceki heyecanım ve puşiyi inceleyen bakışlarımı görmüş olmalıydı. Kafamı sallayarak heyecanla elimdeki puşiyi adama uzattım ve arkamı dönerek kafama bağlamasını bekledim. Adam öndeki saçlarımı arkaya aldı ve elleriyle onları düzeltti.

Adam saçlarımı bağlamak için hazırlanırken, "Tamam, bırak ben yaparım," diyen Yiğit'in sert sesini duyunca ne olduğunu anlamamıştım. Ona baktığımda kaşlarını çatmıştı ve gözlerindeki öfkeyle adama bakıyordu. Yiğit adamın elindeki puşiyi aldı ve kendisi arkama geçti. Bu sırada şaşkınlıktan açılan ağzımla birlikte Yiğit'e bakıyordum.

Benim gibi şaşıran adam, "Tamam abi," diyerek yanımızdan uzaklaşmıştı. Yiğit ağzının içinde bir şeyler gevelese de anlayamamıştım. Saçlarımda elini hissedince bedenim heyecanla kasıldı. Acıtmamaya dikkat ederek saçlarımı tekrar düzeltti ve ardından puşiyi bağlamaya başladı. Bağlamayı nereden bildiğini sormaya bile fırsatım olmadı. Yiğit puşinin bir kenarını dolayarak alnımın tepesinden geçirmek için beni kendine döndürdü. Kısa bir an göz göze geldik. Gözlerindeki öfke dinmiş, yerini güzel bir sakinliğe bırakmıştı. Yaptığı işe o kadar odaklanmıştı ki kaşları yine çatılmış, yüzü ise ciddi bir hâl almıştı. Yiğit tekrar arkama geçince puşinin sardığı tutamını arkadan bağladı. İşini bitiren Yiğit, karşıma geçti ve gözlerindeki hayranlığı gizlemeden yüzüme baktı. Ona utangaç bir gülümseme yolladım. Beni omuzlarımdan tutarak arkamda duran dükkânın camına doğru çevirdi. Karşıdan gördüğüm yansımamla gülecek gibi olsam da kendimi tuttum. Puşi kafamın üstünde birazcık eğri duruyordu ama bunun hiç önemi yoktu. Sevdiğimin elinin değdiği bu bez parçası o an bana dünyadaki en güzel şeydi. Yiğit'in arkamdaki yansımasına takıldı bakışlarım. Direkt gözlerimin içine bakıyordu ve o bakışlarının yoğunluğunu camdan bile anlayabiliyordum. Hızlanan kalbim beni zorluyordu.

SESSİZ GELİN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin