Sonunda o gün gelmişti BTS fan mitingine giden şanslı insanlardan biriydim tanrım! 4 yıldır resmen bu günü bekliyordum. 4 yıldır hayranlık yapıyor ve onları takip ediyordum ancak onların konserlerine yada diğer fan mitinglerine gitmek için şansım yoktu. Çünkü daha öncesinde Kore'de yaşamıyordum ve onlarda Türkiye'ye hiç gelmemişlerdi. 4 yıl sonra sonunda bugünü de görmüştüm. Şimdi bakınca 4 yıl su gibi geçmiş gibi geliyor ama onlarla tanışacağım günü düşünürken hiç de öyle değildi. Giyeceğim kıyafetleri özenle seçiyordum ama genede kendi tarzımı değiştirmezdim kim ne derse desin ben bu rahat olan tarzımı seviyordum.*temsili hayal edin işte :D*
Sonunda hazırlanmış ve evden çıkmıştım. Bu fan mitinginin özel olacağını söylemişlerdi çünkü BTS üyeleri gelen hayranlara sadece imza vermekle kalmayıp sohbet edecek ve aynı zamanda da mini bir konser sergileyeceklerdi. Mitingin BigHit de olması benim çok işime yaramıştı. Çünkü Kore'ye yeni taşınmıştık ve geldiğimden beri dışarı çıkmadığım için hiç bir yeri bilmiyordum. Annemin söylenmesiyle asosyal biriydim. Caddeye doğru indiğim de bir taksi çevirdim ve bighit'e gitmesini söyledim. Aa Korece'yi nereden mi biliyorum sanırım kendimden biraz bahsetme zamanım geldi. 19 Yaşındayım ve yarı Türk yarı Koreli olan bir melezim. Annem Koreli babam ise bir Türk. Kore'de doğmuşum ancak babamın işlerinden dolayı Türkiye'ye geri dönmek zorunda kalmışız. Babam anneme gerçekleştirdiği seyahat sayesinde aşık olmuş. Kore'de olan bir iş seyahati. Varlıklı bir ailenin üyesi olsam da ne annem nede babam sadece bir konser için Kore'ye yada yurt dışında her hangi bir yere çıkmama izin vermezlerdi. Çünkü ailenin tek çocuğu ve tek torunuydum. Anlayacağınız bütün gözler üstümde olarak büyüdüm ancak öyle düşündüğünüz gibi şımarık bir çocuk olarak yetişmedim. Size kendimi anlatırken vardığımızı farkına bile varmamıştım. *kız hakkında bazı şeyleri aralarda anlatmaya devam edicem* Açıkçası burada olduğuma bile hala inanamıyordum. Taksinin ücretini ödedim ve indim. İçeri doğru yürürken görevliler beni ve benim gibi bir çok hayranı mitingin olacağı salona doğru yönlendiriyorlardı. Biletimi gösterdim ve salona geçip yerimi aldım. Oturduğumda herkesin ne kadar tutkulu olduklarını ve neredeyse herkesin arkadaşları ile geldiğini fark etmiştim. Burada hiç arkadaşım olmadığını düşününce biraz olsun hüzünlenmiştim ama BTS'in 5 dakika içinde sahnede olacağını söylemelerinin ardından o üzüntüm hemen yok olmuştu.
...5 dakika sonra...
Sonunda!!! Buradalardı... Kendilerini tanıtım onlarda yerlerini almışlardı. Görevliler imza zamanının başlayacağını söylemelerinin hemen ardından çantamdan albümü ve defterimi çıkartıp beklemeye başlamıştım. 3. Sıra 14. koltukta oturuyordum. 4 yıl beklemiştim. 30 Dakika daha beklememden bir şey olmazdı değil mi? Kalp krizi geçirmem dışında tabi... Tam onlarla konuşurken bayılır mıydım acaba? Neden bir anda deli hayranlar gibi düşünmeye başlamıştım. Sanki zaman geçmiyor gibiydi... Sonunda önümde 1 kişi kalmıştı ve benim sıram geliyordu. BTS ile tanışma vakti. Woah fotoğraflarda göründüklerinden kesinlikle daha yakışıklıydılar yada tatlımı demeliyim. Biasım Jimin'di ancak tabi kide her ARMY gibi hepsini ayrı ayrı seviyordum ancak Jimin'e olan sevgim bam başkaydı... Jin,Jungkook,RapMonster,Hope,Suga,Taehyung Hepsi ile sırayla selamlaşmış konuşmuş ve tanışmıştım. Taehyung'un önüne geldiğimde bana şeker uzattığında şaşırmıştım ama sonra onunda benim gibi garip biri olduğu aklıma geldiğinde şekeri hemen alıp ağzıma atmıştım. Jimin sonunda bu PARK JİMİN!!! Selam verip karşısına oturduğumda onunla göz göze gelmiştim. Kalp atış ritmim... Sanırım içimde bir at yarışı vardı. Çünkü kalbimin bu kadar hızlı atmasının başka bir açıklaması olamazdı. Jimin gülümseyerek bana baktı.
Jimin: Merhaba (elini uzatarak konuştu) İsmini bana söyleyebilir misin acaba?
Ben: İsmin* (hemen söyleyi verdim ve gülümseyerek bene onun elini tuttum)Jimin benim için albümü imzalarken onu izliyordum o minik ellerine dokunmuştum. Tabi ki benim için pek de minik sayılmazlardı ama üyeler ayasın da en minik ele sahip olan o olduğu için öyle diyordum. Park Jimin ve minik elleri... Ona da Türkiye'den onun için getirdiğim abur cubur ve atıştırmalıklarla dolu çantayı verirken sadece onun duyabileceği bir ses tonu ile..
Ben: Bence artık diyeti bırakabilirsin böyle çok iyi görünüyorsun Jiminssh.
Dediğimde gülümseyerek etrafına bakındı ve bana doğru biraz eğildi.
Jimin: Böyle düşünmen güzel ama tüm army'nin böyle düşündüğünü sanmıyorum ama bana verdiklerini afiyle yiyicem.
Gülümseyerek kalkarken ayağım oturduğum sandalyeye takıldı ve düştüm.Benim düşmem ile Jimin yerinden kalkıp hemen yanıma geldi. Tüm üyelerde ayağa kalkmış bana bakıyordu. Aiish son anda o sakarlığımı konuştur muştum. İyi olduğumu söyleyerek Jimin'in bana uzattığı elini tutup ayağa kalktım.
Jimin: Kendine dikkat etmelisin küçük hanım sana bir şey olmasını istemem. En kısa zamanda tekrar görüşelim huh? O zamana kadar kendine dikkat edeceğini bir yerini katlanamayacağına söz vermelisin..
Ben: (Gülümseyerek cevap verdim) Umarım görüşürüz... Yani umarım seni... (diğer üyeleride görünce) Yani sizi tekrar görebilirim...
diyerek arkamı döndüm ve yerime geri dönüyordum ki ayağım bu sefer merdivene takılmıştı. Beni belimden tutan biri sayesinde bu sefer düşmemiştim. O kişiye dönüp baktığımda... Tanrım!..
***Biraz uzun olmuş ancak umarım beğenirsiniz...***
***Önerilerinize açığım yorum yaparak bana önerilerinizi söylerseniz sevinirim.. Bu arada yazmak konusunda biraz yeni sayılırım o yüzde bir hatam olmuşsa yada olursa şimdiden kusura bakmayın***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fan Meeting Love
FanfictionAşık olduğum,aşık olduğumu sandığım adam... Şimdi kollarından kayıp gidiyordum.