Sabah alarımın sesiyle uyandım. Doğrusu uyandım demeye bin şahit ister. Gece geç yattığım için doğal olarak her zamankiden fazla uykum vardı. Yapcak bişey olmadığı için hemen okul formalarımı giydim. Okulun ilk günüydü. 1. Sınıfa başlar gibi heyecanlanmıştım. Hemen evden çıktım. Durağa gidip ordan okula gidecektim fakat durak çok uzaktı. Karşıya geçiyordum ki tam geçerken yoldan geçen bi araba çarparak ayağımı incitmeme sebep oldu. Çok sinirlendim ve arabadaki çocuğa
Aylin: Napıyosun ya önüne baksana! dedim.
Çocuk arabadan inip:
Kıvanç: Pardon ya kusura bakma!
Aylin: Kusura bakama mı? Farkındamısın bilmiyorum ama az daha ayağım kırılıyordu!
Kıvanç: Hee hatta ayağın kopup arabanın altında kaldı.
Aylin: Dalga geçmesene. Hem suçlu hem güçlü!
Kıvanç: Sen böyle yerde oturmaya devam edicek misin? Kalkta hastaneye gidelim.
Aylin: İstemez.
Kıvanç: Sen bilirsin. Dedi ve arabasına binip gitti.
Şuna bak öküz! Hem çarpıyor hemde bi geçmiş olsun bile demiyor. Öküüz! Her neyse onu unutmalıydım çünkü okulun ilk günüden geç kalmıştım. 5 dk. sonra otobüs geldi hemen bindim.
Okula adımımı bastım. Okul çok büyüktü. 4 Yıl burda okumanın sevincini yaşarken banklarda oturan o öküzü gördüm. İnanmıyorum ya bu çocukla 4 yıl okuyamam ben. Napıcam?