fourteen

1.3K 170 13
                                    

"Hey Jungkook."

"Efendim, Yoongi?"

Senin o sesini, kibarlığını, konuşma tarzını, Busan şiveni öpmek istiyorum Jungkook.

"Seni hala tanımıyorum. Eğer sakıncası yoksa, bana kendini daha çok anlatabilir misin?"

Titrek bir nefes vermişti o sıra.

Sakladığı bir şeyler vardı. Daha sonralardan anlamıştım.

"Eğer özel şeylerin varsa söylemene gerek yok, o kadar samimi değiliz."

"Ama olabiliriz Yoongi."

"Ney?"

"S-samimi olabiliriz. Birbirimiz hakkında daha çok şey öğrenebiliriz. Ama... korktuğum şeyler var Yoongi-ah."

Nedense benimle bir şeyler paylaşmıyor diye üzülmüştüm.

Benden bir şey saklıyor diye üzülmüştüm.

Bana güvenmiyor muydu?

Sormak istiyordum.

"Peki Jungkook, önemli değil."

"Yanlış anlama Yoongi, sana güveniyorum. Hatta güvendiğim tek kişi sensin."

Gülümsemiştim istemsizce.

İstemsizce ağlamaya başlamıştım.

Tabii sessiz.

"A-ama... benden kaçarsın veya iğrenirsin diye ölesiye korkuyorum."

"Hayır Jungkook, iğrenmem, yemin ederim iğrenmem senden ben. Ne olursun anlat bana."

Ağlama sesleri gelmişti birden.

Panikle telefonu sıktım.

"J-Jungkook, ö-özür dilerim. Üzerine gelmek istememiştim."

Birden hiç anlamadığım anda sakinleşti.

Garip hissettirdi.

"S-sadece korkuyorum Yoongi. Ama senden değil."

Sormak istemiştim.

"Peki Jungkook. Özür dilerim."

"Önemli değil Yoongi. E, birbirimizi birazcık tanıyalım mı? Sana kendim hakkında söyleyecek bir kaç şeyim var."

Güldüm.

"Olur Jungkook-shi."

O akşam, saat 9'u göstermeden, çok konuştuk.

Bazen konuşasım gelmedi, sadece meleksi sesini dinleyesim geldi.

Ama bol bol konuştum. İlk defa konuşmayı bu kadar istemiştim.

Bol bol güldük.

Bazen ben susayım, o gülsün istedim.

Ama bol bol güldüm. İlk defa bu kadar gülmek istemiştim.

Çok güzeldi.

Çok şey öğrendim onunla ilgili; kırmızı ve siyahı sevdiğini, gazoz içmeyi sevdiğini, rameni çok sevdiğini, pizzayı çok sevdiğini, çizgi film izlemekten hoşlandığını, acıklı filmleri sevmediğini, kış mevsimine bayıldığını, mısır gevreğini sevdiğini, sakız çiğnemeyi sevmediğini, kitap okumayı sevdiğini... çok şey anlattı.

Bir şey beni kırmıştı çünkü, gerçekten çok zıttık.

Ama hiçbir şeyi umursamadım.

"Bana iyi geliyorsun Yoongi."

Sen de bana iyi geliyorsun Jungkook.

Geri kalan hiçbir şey, önemli değildi.

i called 'yoonkook'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin