burnt sienna ▪ otayuri

dandelion sweater

ellerini ceplerine sokmuş. bekliyor. duruyor karşımda. bir şey söylemesini bekliyorum. sessizliği tercih ediyor.

bu boşlukta onu inceliyorum. uzun zamandır görmedim onu. bunun farkında, ikimiz de farkındayız. saçlarının uzamış olması çekiyor ilk dikkatimi. gülümsüyorum. üzerinde siyahlar ve bordolar beklerken, sarılar ve kızıl kahveler görüyorum. bir çift eski ayakkabı giyiyor, uçları yıpranmış. bol pantolonu bileklerini kapatacak kadar uzun değil. pantolonu da eski olmalı. boyu uzamış. benden daha uzun, belki de. yüzüne makyaj yaptığınu fark ediyorum. bu beni şaşırtmamalı, ama şaşırtıyor. çünkü sarılar ve kızıllar görüyorum gözlerinin etrafında. morlar ve lacivertler değil.

onu görmeyeli bir yıl oldu.

《değişmemişsin.》 diyorum.

《sanırım.》 diyor. dudaklarında bir gülümseme.