5.Bölüm '' Geçmiş ''

44 1 0
                                    

  Joe'nun Ağzından

    Çantamı hem bir omzuma takmış hemde elimde tutarak dolabıma doğru yürüyodum. Yürürken Bradley'in yanından geçtim. Arkadaşlarıya gülüyordu ama bana bakınca yüzü ciddileşti. Çok sinirli bakıyordu. Bense ona bakmayı kesip önüme dönmüştüm ama sanırım o hala bana bakıyordu. Doğruyu söylemek gerekirse korkmuştum.

Çünki o Bradley kızlar her ne kadar bayılsada erkekler ondan hep korkar. En ufak bir hatada insanların hayatını mahveder.İnşallah bi hatan yoktur diye Tandıya yalvarırken dolabıma ulaşmıştım. Dolabımı açtım ve çantamın içini boşalttım. Gerekli kitaplarımı ararken birisi tam yanımdaki dolaba çok sertçe vurmuştu. O anki gürültüyle yerimden sıçradım. Arkama dönüp kim olduğuna baktığımda kendime lanetler savurdum.

Yanında arkadaşlarıda vardı . '' Bişeyemi bakmıştınız '' diye tedirgince sordum. '' Evet Joe'yi  arıyordum buralardamı acaba '' diye alayla sordu. Arkadaşları kahkaha atarken onun yüzü ciddileşti.Şuan ne kadar korktuğumu anlatamam. '' Sadece üç kelime söyleyeceğim Joe sadece üç kelime '' diye tısladı. '' Tiffany'den Uzak Dur '' dediğinde korkumun yerini sinir almıştı. '' Anladınmı '' diye sordu. '' Tiffanyden ne istiyorsun '' diye kendimi sakinleştirmeye çalışarak sordum. '' Onunla çok eğleneceğim. Ve o hiçbirşeyi fark edemeyecek kadar saf.

Bilirsin ben iyi oyun oynarım '' dedi piç sırıtışını yaparak. Artık yetti . Bu fazla  oluyordu.Tam giderken '' Ondan uzak dur '' diye tısladım. Beni duymuş olacakki durdu ve arkasına döndü. '' Ne dedin sen '' diye sordu sırıtarak. '' Ondan uzak dur diye bağırdım duymadınmı '' derken sesimi yükselttim. Bu cesareti nerden buldum bilmiyorum. Bunu dememle bir süre hareket etmeden durdu ve aniden beni yakamdan tutarak dolaba yapıştırdı. '' Bana kafamı tutuyorsun sen ha ? '' diye sinirle sordu. '' Bu sefer evet '' dediğimde beni geri çekti ve daha sert bi şekilde dolaba yapıştırdığında o anki acıyla bağırmıştım. '' Bana bak daha kötüsü olmasını istemiyorsan o koca çeneni kapat . Bu seferlik affediyorum ama bidahaki en ufak bir hatanda seni yakarım. '' dedi ve bıraktı. Ve tam uzaklaşırken '' Baksana Bradley Tiffany okuldaki kızlara benzemez ve o sana kendini kaptıramayacak kadar akıllı. '' diye bağırdım. Alayla tısladı ve yanıma doğru geldi.

Ama bu sefer vurmadı. '' Biliyormusun Joe Tiffany sandığın kadar akıllı değil. Onu kandırmak benim için çocuk oyundağı. Bana ne kadar karşı geldiğini biliyosun ve o çok şımardı. Ayrıca çok güzel . Ona o koca çenesini kapatamamasının cezasını vereceğim. Onu hergün üzeceğim hayal kırılkığına uğratacağım. Ve elinden hiçbirşey gelemeyecek '' diye anlattığında kendime hakim olamadım ve '' Seni adi şerefsiz '' diye bağırarak ona sert bir yumruk attım.

Attığım yumrukla yere düşmüştü ve ağızı kanıyordu. Hızlıca ayağı kalktı ağzını sildi ve bana çok sert bir yumruk attı. O kadar sert atmıştıki yere yığılmıştım. Sonra arkadaşları Ed ve Luke beni ayağı kaldırdıklarıdan burnumdaki kanı siliyordum. Bir kolumdan Ed diğer kolumdan Luke tutuyordu. Bradley karnıma sert bir tekme attığında tam yere düşmek üzereyken Ed ve Luke beni tuttu. Bradley beni boğazımdan tuttuğu gibi dolaba yapıştırdı.

Ben ise sadece bağırıyordum. Çünki canım anlatılamaz derecede yanıyordu. Boğazımdaki elini gevşetti ve kafamı dolaba sertçe vurup bıraktı. Bıraktığı anda yere yığıldım . Elimi kafama götürdüğümde kafamında kanadığını gördüm.Acı içinde yerde kıvranırken Luke ve Ed beni tekrar kaldırdı  ve kollarımdan tuttular. Ancan ben ayakta zor duruyordum. Bradley ise beni tekrar yumruklamaya ve karnımı tekmelemeye başladı.

Karnıma öyle bir tekme attıki ağzımdan kan gelmişti. Suratım ise kanlar içindeydi. Ben öldüresiye dayak yerken Tiffany koşarak yanımıza geldi ve Bradleyi durdurmaya çalışıyordu. Hem ağlıyor hem yalvarıyordu ama Bradley onu hiç takmamıştı. En sonunda Bradley'a '' Joe'yu rahat bırak seni pislik egoist '' diye bağırmasıya Bradley durdu . Luke ile Ed beni bıraktığı anda yere yığıldım. Hiçbirşey duyamıyordum sadece yattığım yerden Tiffany'nin Bradley'e bağırdığını ve sonra Bradley'in gittiğini gördüm. Onuda bulanık görebildim.

Tiffany yanıma oturdu ve bana sesleniyordu. Sesini neredeyse duyamıyordum. O ağlıyordu.Canım Bradley'in vurduklarından daha çok yanmıştı. O benim hiç olmayan kız kardeşim gibiydi ve onu böyle görmeye dayanamıyordum.Bana '' İyi misin? '' diye sorduğunda onu başımla onayladım. Ama yalandı. Ben hiç iyi değildim ama o üzülmesin diye öyle söylemiştim. Ama yalan söylediğimi anlamıştı. Etraf git gide kararıyordu. Ve yüzüme düşen gözyaşlarından sonra gözlerim kapandı ....

I Believe In My DreamsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin