Kerem ve Zeynep eve geldiğinde Melis televizyonun karşısında ağlayarak oturuyordu.Salonun her tarafında birsürü kullanılmış ve hala kullanılmayı bekleyen peçeteler,sehpanın üstünde bazıları yenmiş bazıları bir ısırık alınıp bırakılmış çikolatalar ve çeşitli abur cuburlar doluydu.Zeynep Melis'i bu halde görünce telaşlandı.
"Melis noldu?Bu halin ne?"
Melis elinde buruşturduğu peçeteyi burnuna götürüp sümkürdü.
"Ya,bütün erkekler aynı..Ben(burnunu çekti) ben bunu hakedicek naptım?"
Kerem ise kapıda şaşkınlıkla onları izliyordu.
"Ya Melis yine mi bu filmi izledin?Bak iyi gelmiyo bu sana..Neyse ben sana bi bardak su getiriyim."
Zeynep mutfağa gittiğinde Melis elindeki kullanılmış peçeteyi yere atıp Kerem'e baktı..
"Hepiniz aynısınız işte!O aptal kuzenine söyle onu öldürmek istiyorum!"
Kerem Melis'in yanına oturup elini sırtına koydu.
"Şirine...Ağlama ama...Bak,tamam Barış bi eşeklik etti.Dansözle dans etti falan..Ama sadece bu.Bak şunu sakın unutma o seni deliler gibi seviyor,hep de sevdi ve sevecek,şimdi böyle saçma bir sebepten aşkınızı harcama.."
"Seviyor dimi?Ama..Ama beni bir kere bıraktı,ya yine..ya yine bırakırsa?"
"O zaman küçüktük be şirine..Bikez öyle bir hata yaptı ama sadece bir kere..Tamam mı?Bak az kaldı kız 3 gün sonra kocan olcak o senin."
"(Gülümsedi.)Ama ben..Ben onu çok üzdüm Kerem..Yani önce çiçeği kafasına geçirdim.(Kerem güldü)Sonra kafasından aşağıya penceremden buz gibi su boşalttım.."
"Ne?(kahkaha atar) ne suyu?"
"Ya neyse boşver...Utanıyorum zaten.Teşekkür ederim Kerem.."
"Birşey değil şirinem..azme kendini.Hem ağlama.Ağlayınca çok çirkin oluyosun.(güler)
"Aman..Çok komik."
O sırada Zeynep geldi.
"Bakıyorum keyifler yerinde.Ne kaynatıyosunuz bakıyım?"
"Melis'in ağlarken ne kadar çirkin olduğundan bahsediyoduk."
"Ya Kereem."
"Hımm demek öyle..Bende Barış'la konuştum.Akşam yemeğe geliyor.."
"Ne?Gerçekten mi?Oha salonun haline bak!Allah benim tipe bakın."
"Koş hemen hazırlan.Yoksa valla evlenmeye 3 gün kala bırakır seni."
"Hah.Çok komiksin."
Melis yerdeki sümüklü mendilleri tek tek topladı.Salon saniyeler içinde pırıl pırıl olmuştu.
Zeynep odasına çıkıp dolabından kıyafet seçiyordu.O sırada belinden dolanan ve karnını okşayan ellerle irkildi..
"Kerem.."
"Güzelim.."
"Sonunda barışıcaklar.."
"Evet."
"Diyorum ki,bu gece başbaşa kalsınlar.Yani biz gidelim."
"Nereye?"
"Bilmem..Hani en son otele gitmiştik ama annen hastaneye kaldırılınca apar topar döndük..Hanii yine öyle bi kaçamak mı yapsak?"
"Ama 3 gün sonra düğünümüz var..?"
"Olsun..Yarın geliriz.."
"Tamam güzelim gidelim."