KOLCU

10 - İlk ve Tek Aşk

Yatağını odasında güneşin doğuşunu görecek şekilde kurmuştu güneşin onu uyandırmasını çocukluğundan beri severdi. Bir süre daha gün doğumunu izledikten sonra her sabahki rutin işlerine başlamak için yataktan çıktı ilk iş herzamanki gibi dedesini öperek uyandırmak olacaktı, dedesi Clamor yıllarca demircilik yaptığı için kolları çok güçlüydü ve elleri çok sertti buna rağmen başını okşarken çok nazikti.

"Günaydın güzel kızım".

"Günaydın dedecim".

"Hadi kahvaltımızı yapalım bugün kasabayada gitmen gerek".

Beraber kahvaltılarını yaptıktan sonra Daisy ortalığı toparladı tavukların yeminide verdikten sonra ahırdan yaşlı atıda alıp kasabaya yollandı. Sebze ve meyveyi kendileri yetiştiriyorlardı ama bakliyat, un, buğday vs. şeyleri kasabadan uzun süre idare edecek kadar alıyorlardı.

Yol uzundu lakin yürümeyi sevdiği için atın yanında yürüyordu genç kız bir gölet kenarında mola verdi atını sulayıp biraz oturup kuşların cıvıltılarıyla ruhunu dinlendiriyorken bir kartal sesi duydu uzaklardan. Hayatında birkaç sefer duyduğu bir sesti zaten atıda kendide kartalların avlıyabileceğinden büyüktü kendini tehlikede hissetmedi ama içinde bir huzursuzluk vardı tekrar yola koyuldu eve geç dönmek istemiyordu ama adımlarının hızlanmasının sebebi bu değil içindeki huzursuzluktu. Patikadan bir yamacın etrafını döndüğü anda karşısında sadece anlatılan hikayelerden bildiği yedi tane yaratık çıktı üç tanesi devasa görünüyordu.

Sessizce geri dönmeyi düşündü ama çok geçti yaratıklar onu farketti hemen geri dönüp kaçmaya başladı. Bu sırada atıda ürküp kaçmıştı temiz kalpli genç kız canı tehlikedeyken bile hayvan için endişelendi, çok iyi koşamayacağını ve yorulacağını bildiği için saklanmaya karar verdi solunda kalan kayalık araziye yöneldi o sırada üzerinden uçan bir kartal onu geçip kayalıklara vardı orklar neredeyse yakalayacaktı onu saklanacak zamanıda kalmamıştı son çare olarak imdat diye çığlık attıktan beş saniye kadar sonra karşısına bir metre seksenbeş santim civarında kapüşonlu bir genç çıktı. Göz göze geldikleri anda genç Daisy' ye bakakaldı kız kapüşondan dolayı onu net görememişti ama genç olduğu belli oluyordu.

                  ****************

Jean hayatında görebileceği en güzel varlığı bir ork avındayken göreceğini düşünemezdi kendisinden bir baş kısaydı gece gibi simsiyah saçları vardı ve teni mehtabı kıskandıracak bir beyaz tonuydu gözleri kendisininki gibi kahverengiydi. Şuan çok korkmuş bir ifadesi vardı ama adı gibi emindi çok güzel bir gülüşü olduğuna, kız arkasına geçtikten sonra kapüşonu açtı kılıcını ve hançerini çekti yaratıklara doğru koşmaya başladı.

Kız adamın yaratıklara doğru koştuğunu gördügünde durup kaldı onunda kaçması gerekiyordu nedem yaratıklara doğru koşuyordu ki ama kendiside daha fazla devam etmedi onları izlemeye koyuldu. Genç adam kapüşonu cıkarmıştı ama şimdide arkası ona dönüktü neredeyse ensesine kadar gelen siyah saçlarını görebildi ancak. Küçük olan orklar daha hızlı koştuğu için diğerleriyle arası açılmıştı genç adam doğrudan üzerlerine koşarak birinin kafasını gövdesinden ayırdı bir diğerini tekmeyle düşürüp daha o yerden kalkamadan diğerlerinden birini hançeriyle boğazını kesip bir diğerininde bacağını koparıp göğsüne kılıcını saplayarak öldürdü sonuncu cılız ork kalktığı sırada adam kılıcını savurmuştu bile yaratığın başını tepeden yardı adamın hareketleri o kadar hızlıydı ki neredeyse takip edemiyordu Daisy. Şimdi karşısında üç tane devasa ork kalmıştı tek bir saniye bile kaybetmeden üzerlerine doğru koştu karşısına ilk çıkanın yatay kılıç darbesinden eğilerek kaçtı hızını kaybetmeden kılıcıyla sıçrayarak ikinci orkun boğazına kılıcını saplayarak bindi yaratık devrilirken üzerindeydi tam sırtı yere geldiği esnada kılıcını bırakmadan öne doğru yuvarlanıp oradan çıktı. Kalktığı sırada önünde gördüğü yaratık kocaman bir balyoz taşıyordu direk tepesinden yere doğru salladı çekici, genç hemen yana sıçrayıp kılıcıyla orkun dirseklerine kesik açtı bir sonraki hamlesini boğazına yapmıştı geriye son birtane kaldı üzerine koşup yaratığın soluna doğru çapraz şekilde zıplayıp kılıcını boynuna saplayıp çıkardı hepsi ölmüştü artık.

Adam üzerine doğru gelince yüzünü inceledi Daisy çok insan görmüyordu ama bu genç gerçekten yakışıklıydı keskin yüz hatları vardı ve kirli sakallıydı ama kızın dikkatini çeken gözlerindeki saflıktı ondan bir kötülük görmeyeceğini sadece gözlerine bakarak bile anlıyabilirdi. Yaşları aynı gibiydi kız kurtarıcısını izlerken adamda kıza bakıyordu ikiside çok uzun süre bakıştıklarını farkedince gözlerini kaçırdılar.

Sessizliği bozan Daisy oldu

"Teşekkür ederim".

"Önemli değil, tek başına ne yapıyorsun buralarda?"

"Kasabaya erzak almaya gidiyordum atımla, bu yaratıklarla karşılaştığımızda oda kaçtı"

"Onu arıyamazsın evin yolunu bulacaktır zaten".

Kızın ihtiyaçlarını alamadığı için üzüldüğü belli oluyordu bu yüzden Jean "Benim atımla yapabiliriz alışverişini sonra seni eve bırakabilirim".

"Seni zahmete sokmak istemem ben eve gideyim başımızın çaresine bakarız bir şekilde".

"Hala biryerlerde beş altı tane daha var".

"Bunu nereden biliyorsun?"

"Cepheden bir sızma oldu ben ve kampımdaki kolcular peşlerine düşmek için cephenin doğusuna geçtik bölgeleri paylaştık burasıda benim mıntıkam".

Daisy bunu anlayamadığı için kendini çok aptal hissetti bir kolcuydu "O halde teklifini kabul etmek zorundayım".

"Gidelim o halde".

Jean başka orklarda var diyerek onu kandırdığı için üzüldü ama en büyük ork guruplarının karşısında bile sakin kalan kalbi bu genç kızın karşısında o kadar hızlı atıyordu ki ve karnında daha önce hissetmediği bir his vardı onu bir süre daha görmek için beyaz bir yalan söylemeye değerdi.