♧Figürler♧

150 17 19
                                    


Gökyüzü gri bulutlarla kaplıydı. Havada yağmur kokusu vardı. Büyük ihtimalle tekrar yağmur yağacaktı. Kokuyu içine çekti genç kız. Yeşil gözleri Bay Sessiz'e kaydığında genç adamın da aynı kendisi gibi gözlerini gökyüzüne çevirmiş olduğunu fark etti. Genç adam başını indirdi ve arabanın sürücü koltuğuna yerleşip kapıyı kapadı. Okyanus da Bay Sessiz'i takip etti ve arka koltuğa yerleşti.

Siyah ceketini olabildiğince vücudunun etrafına sardı.

Bay Sessiz kontağı çalıştırdı ve araba yavaşça otelin önündeki park alanından ayrılıp yola çıktı. Genç kız sürekli olarak neden yollarda olduklarına pek anlam verememişti. Bay Sessiz'in bahsettiği canavarlar kimdi, bilmiyordu. Eğer gerçekten varsalar neden kendisini istiyorlardı? Peki ya Bay Sessiz?

Genç kız yeşil gözlerini genç adama dikti. At kuyruğu yapmış olduğu siyah saçlarına bakındı. Bay Sessiz kendisini neden istiyordu, buna da cevap bulamamıştı. Kollarını kavuşturdu ve sırtını koltuğa yaslayıp gevşedi. Gözlerini cama çevirip dışarı baktı.

Yolun kenarlarındaki çam ağaçlarına takıldı gözleri.

Ağaçların oluşturduğu karanlık boşluklara dalıp sıyrılıyordu. Birden o karanlık yerlerde bir figür gördü. Yaslandığı yerden hemen kalkıp arka camdan baktı. Araba çok hızlı geçmişti ve yola baktığında o figürden herhangi bir iz yoktu geride.

Büyük ihtimalle yanılmıştı. Son zamanlarda düşünceleri oldukça bulanıktı o yüzden yanılmış olması çok doğaldı.

Derin bir nefes verip geri yaslandı. Bay Sessiz'in canavar saçmalığından dolayı iyice paranoyaklaşmıştı. Nefesini dizginledi. Bir süre o şekilde sessiz oturdu. Yağmur başlamıştı ve arabanın camına vuran su damlalarının sesi kendisini huzurlu hissettirdi. Yeşil gözlerini tekrar cama çevirdi ve çam ağaçlarının arasındaki karanlık boşluklara baktı. Camda biriken su damlaları yüzünden pek net şeyler göremiyordu.

Ancak yine karanlık bir figür gördü. Bu sefer ağaçların arasında değildi. Yolun kenarındaydı. Uzun keskin elleri vardı. Korkuyla geriledi. Araba hızla yanından geçse de kafasını çevirip arkalarından kendilerine baktıklarını hissedebiliyordu.

Gözlerini Bay Sessiz'e çevirdiğinde genç adamın zaten her şeyden haberdar olduğunu fark etti. Eldivenli uzun elleri arabanın direksiyonunu sıkı bir şekilde tutuyordu. Lensli gözleri etrafa tedirgin bakışlar atıyordu ve kaşları çatık haldeydi.

Okyanus gözlerini tekrar yola çevirdi.

Her beş metrede bir figür yolun kenarında beliriyor ve yavaş yavaş arabaya biraz daha yaklaşıyordu. Yaklaştıkça artık genç kız onun fiziksel özelliklerinin farkına varmıştı. Siyah, boş bakan, çukur şeklindeki gözler; ellerinde parmaklarının olması gereken yerlerde keskin uzantılar; dökülmüş saçları vardı. Kafatası derisinde yer yer çürümüş ve dökülen deri parçalarını fark edebiliyordu.

Figür en son belirdiğinde camın dibinde bitmişti ve onunla yüz yüze gelen Okyanus korkuyla geri sıçradı. Bay Sessiz kaşlarını çattı ve gaza basıp direksiyonu figürün üstüne kırdı.

Ancak figür araba kendisine çarpamadan saniyeler sonra ortadan kayboldu.

Genç adam arabayı durdurdu.

Yağmur devam ediyordu. Etrafa tuhaf bir sessizlik hakimdi. Bay Sessiz kapıyı açıp dışarı çıktı. Okyanus, ona gitmemesini söylemek istedi ama ağzından boş bir hava yığını dışında başka hiçbir şey çıkmadı.

Kalbinin gümbürtüsünü tüm vücudunda titreşimler halinde hissedebiliyordu. Bay Sessiz kıza elleriyle arabada kalmasını işaret etti. Okyanus'un ona zorluk çıkarmak gibi bir niyeti yoktu bu sefer.

Genç adam etrafına bakındı. Yağmur küçük vuruşlar halinde omzuna küçük bir baskı yapıyordu. Ellerindeki eldivenleri çıkardı ve cebine sıkıştırdı. Gözlerini ovuşturdu ve lenslerini çıkarıp kenara fırlattı.

Parmaklarının uçları gittikçe karardı ve en sonunda uzun, keskin bir hal aldılar.

Arkasında bir hırıltı duydu.

Figürlerden biriydi. Boş siyah gözlerini genç adama çevirdi. Ancak Bay Sessiz ile ilgileniyormuş gibi durmuyordu. Başını yana savurdu ve Okyanus'un gördüğünde elleri ile arabanın kapısına uzandı.

Ama uzattığı kolu bir anda kesildi. Figür acı dolu bir çığlık atıp kesik koluna baktı ve huşu ile Bay Sessiz'e çevirdi gözlerini. Bu sefer genç adam ilgisini çekmeyi başarmıştı.

Kolundan aşağıya akan siyah kan yolda 'tıs' sesleri ile iz bırakıyordu.

Diğer keskin parmaklarını Bay Sessiz'e savurdu ama genç adam usta bir şekilde yan tarafa kaçındı ve boşta kalan eli ile figürün kolunu tuttu ve terse çevirip kırılmasını sağladı.

Figür acı dolu bir ses ile yere yığıldı. Bay Sessiz ayağını kaldırdı ve nefret dolu bir bakış ile figürün kafasını ezdi.

Botlarına bulaşmış olan beyin parçalarından ayağını silkeleyerek kurtuldu. Arabanın içindeki Okyanus ise genç adamın ne kadar soğukkanlı bir şekilde figürü öldürdüğünü izledi.

Bay Sessiz'e o kadar çok odaklanmıştı ki yanındaki kapının açıldığını fark etmemişti bile.

Keskin bir el tarafından boynundan tutulup geriye savruldu ve yarı sürüklenerek arabadan dışarı çıkarıldı genç kız. Arkasındaki yaratık boynunu o kadar sıkı tutuyordu çığlık atmayı bırak nefes bile alabileceğini sanmıyordu.

Genç kız elleri ile yaratığın keskin parmaklarından birini tuttu ve geriye doğru itip en sonunda kırdı. Yaratık, genç kızın boynunu bırakmasa da küçük bir acı nidasıyla ellerini gevşetti. Bu fırsattan yararlanan Okyanus olabildiğince yüksek sesle bağırdı ve Bay Sessiz'in dikkatini kendisine çekmeyi başarabildi.

Genç adam, kızın yaratık tarafından yolun kenarında sürüklendiğini fark ettiğinde öfke ve küçük bir panik ile o tarafa koştu.

Gözlerini huşuyla kıstı ve ellerini ileriye uzatıp figürün kafasını tuttu ve yavaş yavaş ellerinin arasında sıkmaya başladı. Altındaki figürün kafatası derisi buruşuyor ve parmaklarının arasında parçalanıyordu. Alttan ortaya çıkan kırmızı, canlı deri ellerinin arasında kayıyordu. Yaratık kızın boynunu bıraktı ve çığlık atarak ellerini Bay Sessiz'in kollarına uzatıp kafasını kurtarmak istedi.

Genç adam kıza uzaklaşmasını işaret etti. Okyanus yarı emekleyerek yarı yürüyerek figürün yanından uzaklaştı ve sırtını arabanın arkasına verdiğinde durdu.

Figür, tırnaklarını genç adamın koluna batırdı ve bileklerine kadar çizerek beş uzun çizgi bırakmış oldu. Yırtılan kumaşın altından dolan kızıl kan Bay Sessiz'in ayaklarının ucuna damladı.

En sonunda yaratığı kafatasını parçaladı.

Avuçlarının içinde kalan kalıntılara tiksintiyle bakıp ellerini pantolonunun kenarlarına sildi. Hızla genç kıza doğru ilerledi. Okyanus'un kolundan tutup kızı arabanın ön koltuğuna oturturdu bu sefer. Kendiside sürücü koltuğuna geçti. Parmakları normal hale geldiğinde deri eldivenlerini giydi ve arabayı çalıştırıp yola devam etti.

kU

Bay SessizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin