Vampirler...Her ne kadar doğaüstü olsa da bu kelime aslında tüm çıplaklığı ile gerçekti.Yıllar önce ortaya çıkıp insanlığı büyük bir savaşa sokmuşlardı.İnsan ırkı büyük bir çaba sarf etseler de yenilgiye uğramışlardı.
Daha sonra olanlar ise çok hızlıydı.İnsanları bir köle ve kan bankası olarak kullanıp, aşağılıyorlardı.Dünyamızı yıkıp kendilerine krallıklar kurdular.Artık insanlar birer evcil hayvandan farksızlardı. Boyunlarına köpek gibi zincir bağlayıp, önlerinde ki kaplara yemek koyup, bir de utanmadan yemelerini bekliyorlardı.
Ben ise tam olarak böyle bir dünyada doğdum.10 yaşımdan sonra resmi olarak vampirlere kan hizmetinde bulanmaya başladım.14 yaşında birisine satıldığımda ise yaşadığım şeyler daha zordu.Çünkü yeni sahibim obur bir vampirdi.Bu yüzden kansızlıktan ölmek üzereydim.
İşte o gün Jin hyung ve Yoongi hyung ile tanıştım.Bana o siyah gecede kanlı halimi umursamayıp yanımdan geçenlerin aksine bana ellerini uzatarak yardım etmişlerdi.O günden sonra kardeş gibi olmuştuk...
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
"Jimin!" Jin hyung'un seslenmesi ile gözlerimi devirdim.Gergince bir nefes alıp "Efendim?!" dedim.Üstümde ki kirli beyaz kazagı çekiştirerek yağlı saçlarımı karıştırdırdım."Hadi çabuk ol!" dedi.
Sarsak ve üşengeç adımlarla gıcırdıyan tahta merdivenlerden indim.Aşağı indiğimde yerde oturmuş beni bekleyen kişilerle gülümsedim. "Günaydın" dedim sevecen bir tavırla.Jin hyung elindeki ekmeğe yağ sürmeyi bırakıp bana döndü. "Sana kaç kere erken uyanmanı söyledim Jimin! Daha sonra kahvaltı yapamadan çıkmak zorunda kalıyorsun" dedi sinirli bir ses tonuyla.
Ona şirince gülümseyip "Üzgünüm" dedim.Hızlıca yanlarına gidip Min Jin'in saçlarını karıştırdım.
"Günaydın benim minik kraliçem" dedim.Bana tatlı bir şirinlikle bakıp kaşlarını çattı. "Opya!! Saya kaç keye saçlayımı karıştıyma dedim!" diye sinirli bir ses tonuyla konuştu.Onun bu tatlı haline gülüp çenesinden tutarak burunlarımızı birbirimize sürttüm.Huzursuzca kıpırdanıp yemek yemesine devam etti.Ben de onu taklit ederek hızlıca bir şeyler yemeye başladım...
"Yoongi hyung. Biraz daha hızlı yürü lütfen.Senin yüzünden azar yemek istemiyorum" diye sızlanarak yürüyen Jin hyung sinirliydi.Aslında bu halinde bir bakıma haklıydı.Çünkü benim kahvaltım için evden zaten geç çıkıyorduk.Birde Yoongi hyung'un yavaş yavaş yürümesi ile Jin hyung'un sinirleri tavan yapıyordu haliyle.
Ama bana göre zengin, iğrenç görünümlü vampirler bekleyebilirlerdi.
Sonunda görkemli malikaneye ulaştığımızda konuşmamıza son verip hızlıca içeri girdik. Yoongi hyung sağa dönerek mahzenlere indi. Jin hyung'da mutfağa doğru koşuşturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY KING♤JIKOOK
FanfictionVampirler ile insanlar bir arada yaşıyorlardı.Her ne kadar huzurlu görünseler de insanların kanlarını acımasızca içmeleri bu işi tuhaf bir duruma sokuyordu. Jeon Jungkook kraliyet ailesinin tek çoçugu gelecekte ise kralların kralı tahtının tek varis...