Yayınlama tarihi: 11 Eylül 2017
Kelime sayısı: 1961
Multimedia şarkısı: Crossfire-Stephen
İyi okumalar...
Wanda kahvaltısını etmek için sabırsızlanıyordu çünkü annesi bugün ona pankek yapacağına söz vermişti. Hızlıca kıyafetlerini giydi ve ufak mutfağa doğru yürüdü. Her gün oturduğu yere oturdu ve önünde duran pankeklerden birini tabağına koydu.
Maximoff evini bugün Wanda'nın neşesi ısıtıyordu. Annesi eve para getirebilmek için çok çalışıyordu ve tek ebeveyn olarak bu çok zordu. Pietro'nun okulda yaramaz olması kadını daha çok yoruyordu çünkü bu hafta iki kez okula gelmek zorunda kalmıştı. Wanda ise öyle değildi. Çok üzgün olduğu zaman sayısı azdı ve mutlu olduğu zaman etrafındaki çoğu kişi gülerdi. On yaşında olmasına rağmen bazen bilmişlik taslıyordu ve bu onu biraz sinir bozucu yapabiliyordu ama tek kötü özelliği büyük ihtimalle buydu.
Wanda ikinci pankekini yerken Pietro mutfağa girdi. Üniformasının yarısı pantolonunun içine sokulmuştu. Çantası açıktı ve saçları dağınıktı. Çantasını eski masanın ayaklarından birine yasladı ve Wanda'nın yanındaki sandalyeye oturdu. Wanda ve Pietro'nun sırtı mutfaktaki, son pankeki başka bir tabağa koyan annelerine dönüktü. Anneleri ikisine baktı. Biri etrafa neşe saçıyordu, diğeriyse tekrar yatağına gitmek için gereken süreyi hesaplıyordu. Çok zıtlardı ama birbirlerine hep arka çıkıyorlardı. Ne kadar çabuk büyüdüklerini gördükçe annelerinin gözleri doluyordu. Belki bugün onu işten çıkaracaklardı, belki de yarın. Bunu bilemiyordu ve en çok korktuğu şey bu dünyada en çok sevdiği ikizlerini yüzüstü bırakmaktı. İkisi de çok gençti ve başlarına gelebilecek şeylerden habersizlerdi.
Anneleri kendi kendine gülümsedi ve tabağı alıp ikizlerin yanına ilerledi.
Wanda ve Peter'ı okula bırakan adam okulun kapısının önünde durdu ve inmelerini bekledi. Peter tam kapıyı açıp çıkacakken Wanda'nın kucağındaki ellerine baktığını gördü. Wanda'ya doğru döndü ve elini tereddüt edercesine omzuna koydu.
"Merak etme, ben buradayım. Tamam mı? Belki sana biraz garip bakabilirler ama hepsi değil. Ned'in öyle olmayacağını temin edebilirim."
Wanda, Peter'a bakıp gülümsedi. Şu an heyecanı yoktu. Korku vardı. Tereddüt vardı. Suçluluk duygusu vardı. Kendini kötü hissedeceği daha birçok duygu vardı. Kafasını sallayıp onları unutmayı denedi. Hepsi gitmemişti ama Peter ona biraz da olsa güven vermişti. Kapıya döndü ve tam elini kapı koluna attığında kapı onun için açıldı.
Peter arabadan ondan önce çıkmış ve kapıyı onun için açmıştı. Wanda çantasını sırtına taktı ve kayışları sıkıca tuttu. En son on yaşında sırt çantası kullanmıştı ve bu ona biraz garip geliyordu. Peter arabanın kapısından biraz uzaklaştı ve Wanda'nın inmesini bekledi.
Wanda arabadan yavaşça indi ve etrafına baktı. Herkes yavaşça okul kapısından içeri giriyordu. Dikkat çekmemek için kapıyı kapattı ve araba hareket etmeye başladı. Wanda, Peter'a bakıp gözlerini daha da açıp hafifçe güldü. Peter da ona bakıp güldü ve ona doğru, onu takip etmesi için, elini salladı.
Wanda, Peter'ın arkasından yürümeye başladı. İkisi de diğer öğrencilerin ilerlediği yöne doğru gittiler. Wanda insanlara dokunmamak için elinden geleni yaptı. Hala korkusunu yenememişti ama şu an tesisin dışında olduğuna bile inanamıyordu. Kapıdan girdikten hemen sonra herkes bir yöne doğru kendini attı. Peter da bu kalabalığın içindeydi ama Wanda sürüklenmekten başka bir şey yapamıyordu. Peter'ı olabildiğince takip ettikten sonra onun durduğu yerde durdu ve uykusuzluğun verdiği yorgunlukla ayakta zor duran çocuğun yanına doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Differences (SpiderWitch Fan Fiction)
Fanfictionİlk Türk SpiderWitch kurgusudur. Wanda, o anda sadece hayatta kalmaya çalışmıyordu. Aynı zamanda arkadaşlarını, ona değer veren insanları, kurtarmaya çalışıyordu. Peter ise o anda sadece Tony Stark'ın gözüne girmeye çalışıyordu. Wanda, bazen o...