(EZİK KANI)

23 3 0
                                    

          Kendime geldiğimde etrafımdaki kalabalık rezil olduğumun göstergesiydi,hayır neden böyle şeyler hep benim başıma geliyor ki, nasıl olsa insan her zaman kafasına gelen tenis topuyla yere yığılmıyor, sinirlenmiştim evet ama okulun ucubesi olduğumdan dolayı kimse pek şaşırmamıştı bunun yerine gülmekle yetindiler. Tabi bu olanlar 1 sene öncesiydi kısaca eskiden hayatım okulun kabadayılarından şaplaklar yemek gibi şeylerle doluydu basitti bütün eziklerin     klasik hayatı işte sonra sonrası mı? sonrası karanlık.

          Ah lanet olsun şu kulaklarımı tırmalayan zil sesi teneffüsün bittiğini haber veren var ya o işte buna hiç bir zaman alışamayacağım sanırım tabi ki her sene taşınan şu ailelerden'im yetmezmiş gibi her başladığım okulda ezik olmak ah işte buna içilir, her neyse belki bu sefer farklı olur. Masa arıyordum çünkü sınıfa öğretmenin gelmesine az kalmıştı ben oka dar heyecanla sıra neyse masa fark etmez pat ah hiç şaşırmadım acaba ne oldu yeni kabadayılarla tanışmış olduk, yerden kalkması bu kadar basit değil.

          Bütün sıralar dolmuştu tabi bende ümidi kesmiştim tam bir salak gibi ayakta beklemek için bir yer ararken ince kibar bir ses duydum. Sanırım bu benim adımdı  ilginç bu konularda pek şanslı olduğum söylenemez sorma alt tarafı masa arıyorum ah her neyse ben sese doğru ilerledim kumral saçlı gamzeli tatlı bir kız vardı o kadarda güzel değildi kimi kandırıyorum gördüğüm en güzel kızdı, ben ona doğru bakarken yanına oturmamı işaret etti ben hala salak gibi bakıyorum tabi hadi oğlum yapabilirsin derin nefes al oturdum.

          Selam teşekkür ederim yer bulma konusunda hiç şanslı değilim. Gülümsedi gamzeleri'de çıkmıştı, biz konuşurken bir ses kapı sesi yüzümü kapıya doğrulttum, içeriye bir öğretmen girdi acaba kim girmeliydi ne saçmalıyorum neyse yapma ya daha ilk dersten matematik mi bu imkansız ve direk derse girdi biraz sertti sesi'de kalındı kaşları kadar.Ah sanırım sesli düşündüm tüm sınıf güldü tabi ki bende sevindim ilk kez böyle oldu şanslıyım ki öğretmen duymadı iyi bir başlangıç yapmadım fakat bu sefer düzeltme şansım var gibi hissettim.

          Bir zil daha  bu sefer ki  hayat kurtaran cinsten yanımda oturan kızın adını sormadım of nasıl biriyim ben ya kantine doğru indim yürürken, kalemimi düşürdüm cebinde kalem olan tek kişi ben olduğum için tam eğilmek üzereyken klasik Türk sahnesi yaşamış gibi hissettim.Yanımda oturan kızdı kalemi alıp bana verdi, aldım                                                                                                                          

          -Adını sormadım affedersin öğrenmek isterim.                                                                                        -Adım Elana Smith sorun değil Theo Salvatore değil mi? ismin güzelmiş bir anlamı var mı?       -sanmam yani hiç araştırmadım, ama biri benim aklıma bir şey soktuğun da araştırmazsam rahat edemiyorum böyle bir huyum var.                                                                             -O zaman çözülecek gizemler var benim de bir şeyleri araştırmaya çok hevesli bir yapım var eğer istersen soy adının ne anlama geldiğini öğrenebiliriz biraz komik oldu böyle olsun tanışmış oluruz hem hiç arkadaşım yok yeni taşındım senin gibi.                                    gülümsüyordu gamzeleri gerçekten'de çok güzeldi ne diyorum ben ya. Ben ona hayran hayran bakarken sonra 1 dakikadır yüzüne baktığımı fark ederek cevap verdim -çok sevinirim.

          Okul bugünlük sona ermişti ve bütün gün boyunca iyi idare etmiştim sonun da normal gibiyim. Bir anda üzerime doğru fazlasıyla hızlı bir aracın geldiğini fark ettim ama artık çok geçti tam araba bana çarpmadan bana doğru çok hızlıca gelen bir şey fark ettim insandı ama bu kadar hızlı koşması çok ilginçti, hayal kırklığına uğramıştım şimdi ölecektim ve işin garibi bu kadar şeyi 3 saniyede görüp düşünmüştüm garip.

          gözümü açtığım da arabanın bana çarptığı yerde değildim bir adam değişik bir bodrum katında bir yatağın üzerinde uzanırken buldum birden korktum öldüm mü lan yoksa diye düşünmedim değil düşünmek yetmemiş düşüncemi seslice beyan etmişim,bir ses duydum sert bir ses sarı saçlı yapılı kaslı bir adam üzerinde atlet dar bir atletle kamuflaj bir kapriyle orada durmuş bana bir şeyler söyledi, ben duyunca bu kadar ezikliğin üzerine birde ucubelik eklendi öylemi of bir bu eksikti diye düşündüm 

          -günaydın az önce öldüm mü diye sordun biraz öyle oldu aslında öldün ama kanımla seni ölümsüze çevirdim.  -neye çevirdin neye??   - ilk seferinde anlamış olman gerekirdi sen hiç vampir filmleri izlemedin mi. işler iyice garipleşiyordu geçekten şok oldum onlar gerçekti ve filmden çıkmış gibi beni ölümden döndürdü ve içimde gerçekten korkunç derecede yüksek bir açlık vardi keşke ölseydim bir de ucube oldum vay be ah tabi salaklık bende keşke bir doktora gidip sesli düşünmemeyi öğrensem yine sesli düşündüm

           -sen ucube değil bir vampir sin artık ve sen ve ben artık kardeşiz başıma dert açtın seni velet gecenin bu saatinde arabanın önünde ne işin var                                                                        -Pardon kimse sana dönüştür demedi ve gece değildi akşamdı hem bu kadar hızlı koşma yeteneğine sahip olduğumuzu bilmiyordum ve baya geç olmuş evde beni bekliyor olmalılar babam baya sert biridir tanışmak istemezsin emin ol şimdi eve nasıl giderim buradan nasıl çıkılıyor. Güldü ve şöyle dedi  -kendini kontrol etmeyi öğrenmeden buradan çıkamazsın hem bir kaç ay sonra karavan la bu şehirden ayrılacağız sende geleceksin.  -yok artık sen benimle dalga geçiyor olmalısın yolu göster gitmem gerek. 

          -komik kapat çeneni de çalışmaya başlayalım.  -sen ciddisin ne yaparsam yapayım    vazgeçmeyeceksin demi imdat desem falan kurtarmaz mı?  -hadi hala konuşuyor kalk önce koşmayı öğreneceksin açlığını kendin eğiteceksin önce al şu kan torbasını iç.  -pekala açlıktan ölüyorum içmem gerek. tadı gerçekten de güzeldi her neyse bu kontrol olayını fazla abartıyorlar sanırım bir torba benim ihtiyacımı karşıladı hala istesem de dur durabiliyorum scoot yani hayatımı kurtarana göre bu baya büyük bir başarıymış buraya alıştım şu koşu olayına gelirsek benimle dalga geçip durdu ama başardım tüm yeteneklerimi kontrol edebiliyorum herkes kayıp olduğumu sanıyor scoot'a gelirsek gerçekten de kardeş gibi olmaya başladık.

            Eve dönecektim karavanda güzel bir gece geçirmek için scoot dolabı açtı içinden shotları çıkardı artık ezik olmadığım kesindi  ama ucube oldum bu açlık çok zorlaştı her neyse -scoot senle tanışmak güzeldi adamım beni ucubeye çevirmiş her ne kadar olsan da. -dostum şuna ucube demeyi kes artık sarhoşluğuna veriyorum bu durumu. bunu söylerken kendisi bile gülüyordu işin garibi birçok vampir yeteneği vardı *düşünceleri hissetmek   *hızlı iyileşme   *güç  *hız.

          ölümsüzlük ama sayılmaz ölmemiz için gereken bir ağaçtan ibaret bir kıymık içimizde ne kadar ilerlerse o kadar tehlikede oluyoruz amma ölümsüzlük ha. Artık sabah olmuştu güneş ışıkları yüzümüze vurmaya başlarken uyandık uyanınca anladım ki uyuya kalmışız iyi ki vampirler hasta olmuyor, kıyafetlerimi giydim okula gittim her kez şaşırmıştı falan filan  derse girdim Elena'nın yanı doluydu bir erkek vardı derse başladık ona bakarken buluyordum kendimi ve bu çok sık oluyordu. Teneffüs zili sonunda nefes alabilirdim bütün sınıf benim için sosisli gibiydi çünkü onlar benim yemeklerim fakat hiç insanları ısırmayız scoot ve benim görevim onları korumak 

          Kantinde Elenayla karşılaştık bana bir sürü soru sordu hepsini cevapladım soruları biraz garipti şaşırmadım Elena tatlı olduğu kadar da garip ve ilginç biriydi. Bense ona tek bir soru sordum sevgilin var mı şaşırmıştı çünkü biraz değişmiştim sonuçta insan her gün ölümsüz olmuyor. -Hayır sevgilim yok dedi neden sordun ki.     -Bilmem merak ettim bir sakıncası varsa özür dilerim.  -Yok yok hayır sakıncası yok. Yüzü kızarmıştı utandığı belliydi düşüncelerini hissedebiliyordum içinde bana karşı tarif edilemez duyguları vardı,benimde öyle. 

           










ALFANIN KANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin