— ÜÇÜNCÜ BÖLÜM —
Yeni günler umuda doğar.Benim her günüm karanlığa doğuyordu.
Ruhumu sıvayan acılara bulanmış çırpınıyordum çırpındıkça batmaktan korkarak.Dilimde dolanan günahlar ağırdı. İçi çekilmiş hissediyordum ruhumu boşluğa bırakmıştım savruluyordu. Acının timsali bendim bedenim,ruhum,aklım ve kalbim. Acısı dinmeyen bir boşluktaydım.
İçime işleyen boşluğun yükü ağırdı. Hayatım pamuk ipliğine bağlı salınıyor bense yalnız izliyordum. İçim çok acıydı içimin çürükleri boğazıma kadar batıyordu. Yanıyordum babamın beni batırdığı günahlarda cayır cayır yanıyordum.
Yandığımız günahın bedelini de ödüyorduk elbet umuda sığınıyorduk kalbimizi körelten bu yangının külleriydik biz.. Buyduk daha fazlası olmamıza ne hayat izin veriyordu nede o gücü bulabiliyorduk..
Burdaydı işte hala inanamıyordum beni yine bulmuştu. Adamı bayıltmıştı çünkü ne kıpırdama nede bi ses vardı.
"Yeter artık öldürüceksin onu" diye yakardım. Sesimdeki çaresizliğe sığınmak istedim. Kendimi çaresiz hissediyordum birine muhtaç.
"Başına bela almaya bayılıyorsun sanırım ama ben seni kurtarmaya bayılmıyorum ahmak" diye tısladı.
Sesinde yine soğukluk vardı. Buz dağıydı her konuşmamızda her bakışında o dağa sertçe çarpıyordum."Başıma belayı ben almıyorum bela beni buluyor" diye fısıldadım. Ürkütücüydü.
"Bela mıknatısı gibisin. Kızıl kafa" dalga geçiyordu benimle. Bunu sesindeki tondan anlamıştım.
Kızıl kafa??
"Ahmak ahmak bakıcak mısın yürüsene" dedi önden önden giderken. Hızlıydı
"Şeyy beni evime bırakır mısın " diye ağzımın içinde geveledim.
"Atla" dedi sadece bırakıcaktı demek. Yeterince korkmuştum o adamdan ama araf ondan korkmuyordum sesi beni ürkütsede bana zarar vermiyeceğini biliyordum.
Motora binip kaskı kafama geçirdim. O anda gelen telefon sesiyle duraksadım. Arafın telefonuydu.
"Ne var" kabaydı telefona böyle cevap vermesi normal miydi?
Bi müddet karşı tarafı dinledikten sonra"Tamam geliyorum"diyerek telefonu kapadı.
"İn" diye emir verdiğinde kalakalmıştım.
"Beni bırakmıycak mısın" diye sordum motordan inerken.
Ona baktığımda bana bakıyordu bişey düşünüyor gibi sakalını sıvazladı."Atla" diye tekrar konuştuğunda anlamamıştım. Biraz önce in demişti şimdi atla diyordu.
"Biraz önc-" lafımı bitiremeden
"Atla" diye sesini yükseltti bu beni ürkütmüştü. Kaskı takıp tekrar motora bindim ama ona tutunmuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRAZ ÇİÇEĞİ
ChickLitÖlüm ruhunu tırmalarken kendine bile yabancıydı artık. Ruhu, bedeni ölümü kabullenmiş gibiydi. Babasının gölgesinde onun bıraktığı acılarda kaybolan ruhu yaralı bi kız. Ölüm kokuyordu gözleri. Yorulmuş bedeni yaşadıklarını kaldıramazken ona uzanan...