24. Bölüm; "Beraber Bir Gün"

2.2K 94 59
                                    

Bölümü baya bir aksattım ve bunun farkındayım. Bu yüzden gerçekten çok üzgünüm ama okuldan gelir gelmez biraz ders çalışıp ve ödevlerimi yapıp uyuyorum ve telefonum ile ilgilenmeye fazla vaktim olmuyor.  Ama bölümleri bundan sonra daha fazla aksatmamaya çalışacağım.

İYİ OKUMALAR

Kendimi eve gelir gelmez yatağıma attım. Yarın okul vardı ve ben okula hiç gitmek istemiyordum. Keşke hiç okula gitmesem.

Anonim; Bugün birşeyler yapalım mı sevgilim? 

Diye soran Ege'nin mesajına gülerek cevap verdim.

Buğlem; Olur. Beni birkaç saat sonra alır mısın?

Anonim; Tabiki. Hazırlanınca bana mesaj atman yeterli.

Yalnız fark ettim de Ege hala bende anonim  olarak kayıtlıydı. Onu değiştirmeliydim ama ne yapmalıydım bilmiyordum.

Ege'ye sanki biraz soğuk davranıyormuşum gibi geldi ama bu gerçekten elimde değil. O benim ilk sevgilim ve bu duruma alışmak biraz uzun sürecek.

Buğlem;  Derin elimde birkaç dedikodu var. Hemen bize gel.

Bunun dakikalar sonrasında Derin odamdaydı. Evi artık o kadar benimsemişti ki anahtarı bile vardı.

Gerçi bende de onların anahtarı vardı. Uzun bir süre boyunca en yakın arkadaş olduğumuzdan bu gayet normal bir  durumdu.

"İlk olarak sakin olmanı istiyorum ve direk olarak habere geçiyorum. Artık bir enişten var ve ben de en kısa sürede bir enişte istiyorum."   Dediğimde Derin sakince cevap verdi.

"Tebrik ederim canım, Ege ile çok yakışıyorsunuz."   Dediğin de nasıl bildiğini sormak istermiş gibi baktım.

"Ege zaten seni seviyordu. Sen de ona giderek ısındın ve aşık olmaya başladın." Duraksadığın da merakla ona baktım. Yanında olan suyu içtikten sonra devam etti. "Mesajlarını okuyup cevaplarken gözlerinin içi dahi gülüyordu ve sen sevmediğim birisi ile konuşurken asla gülmezsin. Ama benim gibi sevdiğin kişilerle konuşurken yüzünde hep bir gülümseme olur."
Uzun yıllar boyunca  arkadaş olmak böyle birşeydi. Ben daha birşey anlatmadan Derin anlamıştı bile.

"Benim söyleyebileceğim  birşey kalmadı sen herşeyi anlamışsın bile. O yüzden hadi benim hazırlanmama yardım et."  Dedim ve Derin'i dolabımın yanına çağırdım.

"Nereye gidiyorsunuz?" 

"Bilmiyorum."

Dediğim de Derin dolabıma bakmaya devam ederken konuşmaya başladı.

"O zaman günlük giyinmelisin. Bunları al."

Dediğinde elime pileli dizlerimin bir iki parmak üstünde biten siyah bir etek, siyah ince askılı ve sıfır kollu bir askılı, ince kot ceketimi ve bileğimin biraz üstünde biten topuklu siyah botumu verdi. Daha sonra biraz ilerleyip telefon kılıflarımın olduğu çekmeceden siyah kılıfımı da verince bana döndü.

"Ben mutfakta cips,çikolata ve kola stoğundan yararlanırken sen de burada giyin. Daha sonra beni çağırırsın zaten."

Onayladım ve kapıyı kapatıp üstümü değiştirdim. Aşağı inip Derin ile biraz abur cubur yedikten sonra odama geldik. Dişlerimi fırçaladıktan sonra makyaj masama oturdum.

Derin hafif bir makyaj yaptıktan sonra bana sürmem için toz pembe rujumu verip saçıma geçti. Ben rujumu sürerken Derin'de saçımı at kuyruğu olarak toplamıştı.

Aynadan kendime baktığım da yine her zamanki gibi güzel olduğumu farketmiştim. Parfümü sıktıktan sonra Derin çekmecemden cüzdanımı aldı ve telefon kılıfımın arkasına  bir miktar para koydu. Bu yöntemi bende kullanırdım çünkü çanta kullanmadığım zamanlarda cüzdan taşımaya üşenebiliyordum.

Buğlem; Ben hazırım, gelebilirsin sevgilim.

Bu dedikten sonra  aşağı indim ve beklemeye başladım. Dakikalar sonra fark ettiğim araba ile Ege'nin geldiğini gördüm.

Arabaya doğru ilerledim ve koltuğa oturup gülümseyerek Ege'ye döndüm.

"Nereye gidiyoruz?" 

"İlk önce kahvaltı yaparız daha sonra da sinemaya falan gideriz diye düşündüm."

"Gayet iyi bir plan."  Dedim ve yüzümü cama çevirdim. Araba yolculuklarında camdan dışarıya bakmaya bayılırdım.

Kahvaltı yapacağımız yere geldiğimiz de kahvaltımızı yapmaya başladık. Bakalım bugün neler olacaktı.

------------------

Kahvaltıdan sonra biraz daha vakit geçirmiştik. Akşam üstü Ege beni eve bırakmış kendisi de okula gitmişti. Ben ise  şuan televizyon izliyordum.

Daha doğrusu izlemeye çalışıyordum. Nedenine gelecek olursak doğru düzgün hiçbir dizi yada her hangi bir program yoktu. Masada olan telefonum titrerken merakla aldım. Kime ait olduğunu bilmediğim bir numara vardı.

"Merhaba Buğlem. Ben Selin'in annesiyim. Bir konuda konuşmamız gerekiyor. Senin için uygun mu?" 

Sorusuna şaşkınlıkla "Evet,uygunum."  Cevabınî verdim ve adresin mesaj olarak geleceğini öğrenince kapattım. Konuşma tonu Selin'in aksine alay barındırmıyordu, nazik ve samimi bir ses tonu vardı.

Fakat ses tonu ile birini tanımam imkansızdı. O yüzden bu düşüncelerimin gerçek olmama ihtimalini biliyordum.

Telefonuma gelen mesaj konuşacağımız konuyu tahmin etmeme neden olmuştu.

Sonuçta konumuz Selin ve yaptığı aptallık olmadığı sürece bir polis merkezinde görüşme yapmazdık.

Neredeyse 2 haftadır bölüm gelmiyor. Bu gerçekten beni rahatsız etti çünkü bu kitabı ve her ne kadar hayalet okuyucu olsanız da sizleri gerçekten seviyorum.

Diğer bölümleri bu kadar aksatmamaya çalışacağım.

Son olarak ise birkaç bölüm sonrası final. 2. Kitabın olup olmaması sizin elinizde.

Olmasını ister misiniz?

Peki olursa final yerine sezon finali yapıp buradan mı devam edelim yoksa farklı bir kitapdan mı?

Anonim ; Stalker   |Texting| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin