1. Bölüm - MERAK

194 4 9
                                    

  Geminin salonunda toplanmış, senelerdir bize öğretilen her şeyin özetini bir kez daha dinlerken; herkes gibi, birkaç saat sonra gezegene iniş yaptığımızda bizi neyin beklediğiyle ilgili uçuk hayaller kurmak yerine umarım iner inmez ölmeyiz diye dua ediyordum. Tanıdığım herkes, izledikleri bilim kurgu filmlerden çok etkilenmiş olacaklar ki, duydukları endişenin yanında, ışık saçan bitkiler ve ucubik ama şefkat dolu hayvanlarla dolu bir gezegenin hayalini kuruyor. Sonra farklı ten renkleri ve kuyrukları olan dost canlısı uzaylılarla iletişim kuracağız ve kendimizi ıspat edip aralarına kabul edilebilmek için ağaçlara sarılıp o ucubik hayvanların kıçını öpeceğiz felan. Benim açımdansa durum şu: sıçtık.

  Konuşmanın bitmesine yakın birinin elimi sıktığını hissettim. İki, yüzüme dikkatle bakıyor ve bana gülümsüyordu. Hemen elimi çektim çünkü bir kız ve bir erkeğin acil durumlar ve eğitimler dışında fiziksel temas kurması yasaktı. 'Korkma' dedi destek olmaya çalışarak. 'Bence her şey iyi olacak.'
Evet. Yanlış okumadınız. Uzun boylu, oldukça yakışıklı ve bir o kadar da komik arkadaşımın adı İki. Benimki de Yedi. 5 yaşındayken bu görev için seçilip gemiye bindirildiğimizde bize yeni isimler vermişler. Gerçek isimlerimizi kullanmamızın fazla duygusal olacağını ve ailelerimize kavuşma umudu taşıyacağını düşünüp bizi sayılarla çağırmaya başlamışlar. Ben gerçek adımı hatırlayamıyorum ama sanırım hatırlayanlar var. 5 yaşında ailelerinden alınıp 15 yıllık bir uzay yolculuğunun ardından yeni bir gezegeni keşfetmeleri istenen 20 çocuk. Trajik duruyor değil mi? İnanın bana Dünyadaki her erkeğin, kadının ve çocuğun tek umudu sizseniz bu o kadar da trajik olmuyor.

  İki' ye hiçbir şey söylemedim. Bunun nedeni söyleyecek bir şey bulamamamdı. Salondaki konuşmadan sonra hepimiz hazırlanmaya başladık. Erzak, silah ve aletlerle dolu çantalarımızı hazırlayıp giyindik. Oksijen maskelerimizi de takıp bizi neyin beklediğini bilmediğimiz gezegene ayak basmak için geminin çıkış bölümünde kapıların açılmasını beklemeye başladık. Eğitmenlerimiz o esnada bile konuşmaya devam ediyordu ama söylenenlerin hiçbirini duyamayacak kadar dehşete düşmüş durumdaydım. Ardından kapılar açıldı ve kör edici bir ışık bütün bölmeyi kapladı. Eğitmenlerimiz önde, bizler arkada ışığa doğru ürkek adımlarla ilerledik.

NARSUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin