Duke Dumont - Ocean Drive
Part/1
Genç kız ellerini siyah montun sağ ve sol ceblerine gizlemişti sokak lambaların ve geniş cadede gecen sayısız araba farlarının ışıltısıyla kaldırımda paytak adımlarla ilerliyordu beline uzanan karanlık siyah saçları rüzgarda geriye yalpalanıyordu genç kızın minik burnu esintili havadan dolayı kırmızıya bürünmüştü montun sol cebindeki elini gün yüzüne çıkarıp uzun falloş olan ojeli tırnaklı parmaklarıyla burnun ucuna dokundu,hissettiği soğuklukla daha da ürpererek adımlarını hızlandırdı.
Ağzına takılı kalan şarkının melodisini ıslıkla bütünleştirmişti genç adam uzandığı bordo kadife kanepeden demir kapının mekanik sesiyle toparlandı,kolunu kaplayan sayısız dövme motifleri elindeki alkol dolu şişeyi masaya bırakmak için hareketlendi şişenin masaya değen cam tabanın sesiyle içeri adım atılan ayak sesiyle birleşti genç adam kuruyan dudağını dili yardımı ile islatıp omuzunun üzerinden geriye genç kıza gözlerini odakladı dudaklarından fısıltıdan daha yüksek sesle soru sorar tonda " Lia. " çıkı verdi.
Genç kız kendine seslenen dudaklara kafasını sol omuzuna yatırarak baktı.
Genç adamın koyu siyah saçları herzaman ki asiliği ile darma dağınık bir ritimdeydi karanlıktan dipsiz bir karanlıktan daha koyu gözlerini kızarıklar kaplamıştı esrar diye geçeridi genç kız içinden,dikili durduğu zeminden ayaklarını sürüyerek kadife koltuğa genç adamın yanına doğru ilerledi kadife koltukta oturan genç adam kızın hareketlerini takip edip yer açmak adına toparlandı.Lia genç adamın yanı başına oturdu ayaklarındaki bordo postalları elleri ile hızlıca önlerindeki cam masanın köşesine fırlattı,çoraplarıyla sarılı ayaklarını kalçasının altında birleştirip genç adamın çıplak beline kollarını doladı ve başını genç adamın gövdesine gömdü.Genç adam çıplak gögüsüne yapışan siyah saçlara baktı ardından vucudüna Lia'nin buz tutmuş suratından soğuk dalgalar çarptı genç adam homurdanarak soğ kolunu kızın boynuna doldı sol eliyle de genç kızın buz tutan çenesini tuttu.
" Tanrı aşkına yüzün buz kesilmiş Lia!"
Genç kız kulaklarına ulaşan öfkeli sese ürkerekte olsa kıkırdayarak cevap verdi bilirdi ki bu kıkırdamalarına Leo asla öfkeli kalamazdı,kafasını sıcak gövdeden hafifce kaydırarak genç adamın sinire burunmuş suratına baktı.
" Bakma şöyle Leo, sinirli bir surattan çok annesinden gizli çilekli turta yemiş sevimli bir erkek çocuğuna benziyorsun..." dedi genç kız.
" Hadi ya demek öyle Bayan Lia.Peki ya ben de şu sikik masum ve soğukdan donmuş suratını annesinden yeni çıkmış kırmızı suratlı bebelere benzetiyorsam ? " alaya alarak soru sordu genç adam.
Lia genç adamın alaylı suratına düşünceli bir halde baktı kafasında anne karnından yeni çıkmış kırmızı,kanla kaplı bir bebek hayal etti ve gözün de canlanan kırmızı surata yüzünü ekşitti,küçük fakat dolgun pembe dudakları aralayıp
" Iııyyğğ iğrençsin Leo ve niye küfür ediyorsun ki ben ediyormuyum ! " diye sesini sert tona burundurerek sağ eliyle genç adamın belini çimcikldi,Leo çıplak ettine batırılan tırnakları umursamayıp genişce sırıttı masadaki şişeye uzanıp büyük bir yudum aldı alkolle ıslanan dudaklarını diliyle yalayıp genç kıza sadece ;
" Et." Diye kısa cevap verdi kısık ve kızarık bakışlarıyla göz kırpıp şişenın ağzını dudaklarına dayadı.
Lia ince kaşlarını anlık yapmacık ve sempatik bir sinirle çattı ve küfür etti ;
" Tavuk.Ucube tavuk , ucube ve ağzı pis bir tavukk."
Genç adam şişeden ağzının içine akın eden içkinin yarısını püskürerek katıla katıla güldü,genzine kaçan alkolun buyuk kısmı öksürük krizine sokmuştu genç adam bir yandan öksürüğünü dindirip bir yandan gülmeye devam ediyordu.
Lia kaşlarını normal haline büründürdü kendisine alayla gülen adama sinirlenemiyordu bile suan tam şuan genç kız büyülenmişcesine kadife koltukta muazzam manzaraya kaptırmıştı iri mavi irislerini büyü gibi diye geçirdi genç kız içinden gülüşü yetenekli bir büyücünün sihri,büyüsü gibiydi.
Leo odadaki tek sesin kendi kahkaha sesi olduğunu kavrayınca gülüşlerine son verip toparlanmaya çalıştı burnunu erkeksi bir sertlikle çekip koluyla burnun ucunu sildi,gözlerini kedi yavrusuna çervirdi Lia'ya.
" Tavuk ha ? Ucube pis bir tavuk iyimiş." diyerek genç kızın çenesinden tutup evin icindeki ısıdan dolayı kırmızıdan açık pembeye kaçan minik burun ucuna dolgun dudaklarını deydirdi ve genç kızın tutuğu nefesini rahatlıkla verebilmesi icin biraz geriledi.
Genç kız araya giren kısa mesafeye soluğunu verdi gözlerini ne ara kapattığını anlamayan kız hafifce kirpiklerini araladı,dipsiz kuyu karanlığındaki gözlerle çarpıştı.
" Babandan mı geliyorsun Lia ?" Diye fısıldadı Leo.
" Evet ; her cumartesi,önceki cumartesileri ve bundan sonraki cumartesileri yapacağım gibi ona gidiyor dua ediyor ve geliyorum işte." Tek nefesle cümlelerini sıraladı gözleri artık genç adamın koyu siyah gözlerin de değil sakallarındaydı.
***
Okunmayacak kadar berbat yazım hataları yok varsa da vardır :)