Hüzün nedir ? Kimsesizlik mi ? Hiçlik mi? İnsan gerçekten kimsesiz midir ? Arkadaşlık ve dostluk aynı şey mi ? İnsanın ömründe kaç tane dostu olur ? Ya 1 ya da 2 … Belki onlar bile onun dostu değildi … Acıyı yutmuş muydu ? Kalbi kırık ,gönlü buruk kalmıştı bu İstanbullarda… Seviyordu bu şehri , seviyordu denizi , o her gün ki metro kuyruğunuda seviyordu …
Hayata karamsar bakmıyordu artık . Değişmişti duyguları , sevgiyi hissetmişti. Kalbinde bir kıpırtı vardı . Neydi bu ? Kimdi bunu hissettiren ?
***
Yine uyanmıştı tek başına . Zaten o kazadan sonra hep tek değil miydi ? Her gün annesinin sesini duyuyor gibi oluyordu , babası sanki her zaman ki orta şekerli kahvesini istiyordu ondan …
Kardeşlerini sesleri zaten kulaklarında çınlıyordu. Lanet olsun diyordu her zaman … Bıkmıştı yalnızlıktan , o kazaydı bütün bunlara sebep olan …
Her gün giydiği hırkasını yine giydi sırtına ,bunu ne zaman almıştı … Hatırlayamayacağı kadar eskiydi , annesiyle almışlardı bunu … Mutfağa doğru ilerledi , her zaman ki sert kahvesini yaptı kendine ve cam kenarına geçti . Bu gün ne bekliyor beni diye düşündü … Sonra fark etti ne zamandır böyle düşünmüyordu ? Kahvesini içtikten sonra gözüne masanın ürerinde duran yarım kalmış kitabı ilişti . “Nasıl bir yazar bu kadar iyimser olabilir ki..?“ diye geçirdi içinden kendisinin de bir yazar olmasına rağmen … Kitabı eline aldı ,kaldığı yerden okumaya başladı . “ Hayat devam ediyor! Mutlu ol , hiçbir şey son değil .”
Ne diyordu bu ?! Çok sıkılmıştı bunları duymaktan herkes herkes aynı şeyleri söylüyordu . Çok mu salmıştı kendini ? Toparlanmalı mıydı ? Bu hayata tek de devam edemez miydi ? Belki de etmeliydi … Evet evet etmeliydi !Ailesini kaybettiğinden beri tam 2 koca sene geçmişti . 2 senedir kendine yaptığı işkenceyi kimse yapmamıştı ona . Aynaya baktı ne yapmalıydı ? Duşa girmek istedi canı .Burnu artık ter kokusuna dayanamıyordu … duştan çıktı ve bornozunu üzerine aldı.O sırada kapı çaldı . Kapıcıdır diye umursamadı , ama zil ısrarla çalınıyordu . “offffffff !!!! “ dedi sinirle ve kapıya yöneldi .Fakat kapı üstüne geldi. 1 dakikalık bir şeydi.
Şimdi bir suçlunun kolları arasındaydı.Gözleri kararıyordu.Kimdi boğazını sımsıkı tutan ,leş gibi kokan bu herif… ?
Şeyma : Bırak beni geri zekalı!!!! Leş gibi kokuyorsun zaten …!
Adam : Sus kapa çeneni !!!
Polisler : Bırak silahı buradan kaçışın yok !!
Adam : o helikopter gelecek !! Yoksa kız ölür.
***
Onur 2 ay önce taşınmıştı bu apartmana … Kendi halinde sessiz sakin biriydi. Elinde kahvesi kitap okumaktaydı. Birden çığlıkları duydu ve alt daireye doğru koşmaya başladı .
Şeyma bornozuyla bir suçlunun kolları arasında ölmek ve yaşamak arasında gidip geliyordu .
Onur rehin alınmış bu güzel bayan karşısında nutku tutuldu … Ölecekti. Ve “PAMMMMMMMMMM “ diye bir ses ortalığı inletti.Şeyma ve adam birlikte yere düştüler .
Adamı polislerden biri omzundan vurmuş. Şeyma’yıda kendiyle birlikte çekmiş .
Şeyma : Kahrolasıca herif !! Deyip düştüğü yerden katlı , zaten bornozuyla yeterince rezil olmuştu .
Yanına bir beyefendi yaklaştı ve ceketini verdi . Gözleri onda kaldı . Bu nasıl bir şeydi ? Masumluk ve yakışıklılık … Yaşama sevinci adeta yüzünden okunuyordu . 2 dakika bakıştılar .Tık yoktu ... Sonra sessizliği polislerden biri bozdu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUĞULU GÖZLER
Romance- Her kalp sever , acı çekmek sadece üzer ... Artık mutlu olmak isteyen bir kızın öyküsü ...