Bölüm 1: Yeni bir başlangıç

30 3 0
                                    



      Ağustos ayının sonlarında başlamıştı yolculuk. Ercan yeni hayatına başlıyordu. Yemyeşil ağaçların olduğu ormanlık yolda annesinin kullandığı arabayla ilerlerken camdan dışarıya bakıp doğayı izliyordu. Annesi Fidan yeniden iş değiştirmek zorunda kalmıştı. Babasızlığın acısını tekrar yaşıyordu. Annesi işinden ayrılıp başka şehirde başka bir iş bulmuştu. Annesine üzülüyordu. O kadar zaman boyunca yalnız başına Ercan'ı büyütmüştü. Babasızlığını hissettirmemeye çalışmıştı. Ancak diğer çocukları babasıyla görünce daha çok bir özlem hissediyordu yüreğinde. Bu sene on beş yaşına girmişti ve liseyi okumak için gidecekleri Zonguldak şehrinde yeni bir okula kayıt olacaktı. Eski okulunda pek bir arkadaş edinememişti. Gideceği yerde yeni arkadaşlar bulabileceği için heyecanlıydı. Bu sefer her şeyin daha güzel olacağını umut ediyordu.

Eski okulundayken pek fazla arkadaşı yoktu çünkü genelde sessiz ve yalnız kalıyordu. Bazen diğerleri onu arasına almıyorken bazen de o diğerlerine katılmıyordu. Bir grup ödevi olacağı zaman ise o yalnız başına yapmak istiyordu. Öğretmenleri de anlayışla karşılıyorlardı durumu. Çünkü dersleri her zaman çok iyiydi. Özellikle fen ve teknoloji dersi ile matematik dersinde. Sanki doğal bir yeteneği vardı. Her konuyu çabucak kavrıyordu. Ancak yabancı dili daha çok seviyordu. Ercan için farklı bir dil öğrenmek, farklı insanlarla iletişim kurabilmek demekti.

Babasını hiç tanımamıştı. Annesinin anlattığı kadar biliyordu her şeyi. Babasına ne olduğunu sormuştu annesine. Annesi her zaman babası hakkında sanki bir kahramanmış gibi bahsederdi.

"Anne, tekrar anlatır mısın babamla nasıl tanıştığınızı"

"Kaç kere anlattım, bıkmadın mı dinlemekten"

"Hayır, binlerce kez dinlesem yine bıkmam. Onu tanıyamadım, en azından hatırları olsun"

"Tamam anlatayım tekrar. Biliyorsun ben önceden dedenlerin evinde yaşıyordum. Şehirde değildi. Etrafı yemyeşil güzelliklerde dolu olan bir kır eviydi. Üniversiteden mezun olduktan sonra bir süre kafamı dinlemek için onlarla yaşıyordum. Bir gün bir genç gördüm. Masmavi gözleri vardı. Hayranlıkla doğayı izliyordu. Ağaçları, çiçekleri, yerdeki çimenleri bile sanki ilk defa görüyormuş gibi bakıyordu ve inceliyordu. Ona o sırada laf atmıştım "Galiba yaşadığınız yerde bir tane bile bitki yoktu" diyerek alaya almıştım. Sonra bana bitki bilimci olduğunu söyledi. Adının Bulut olduğunu söyledi. Çok ilginç bir isimdi. Doğayı çok severdi. Bazen onunla gece göl kenarında kamp yapardık. Yeşilliklerin ortasında romantik günlerdi. Geceleri çimenlere uzanıp birlikte yıldızları izlerdik. "

"Peki ne oldu ona anne. Nasıl kaybettik babamı"

"Senin baban çok iyi bir insandı. Her şeyi hiç kimsenin görmediği şekillerde görüyordu sanki. Hiç kimsenin umursamayacağı şeyleri umursardı. Biri yardım istese mutlaka yardım ederdi. Yardım istemeseler bile baban anlardı ve yardım etmeye giderdi. Bir gün şehir merkezinde gezerken bir canlı bomba gördü. Hiç düşünmeden üstüne atladı. Kalabalığı uyardı ve adamı etkisiz hale getirmeye uğraştı. Güçlüydü aslında baban. Ancak o karmaşa sırasında bomba patladı. Birçok kişinin hayatı kurtuldu ama onu kaybettik"

"Hiç haberlere çıkmadı mı"

"Hayır. Babanın kimsesi yoktu. Tüm dünyasını bize adardı. Zaten kimliği tespit edilemedi. Ben de kim olduğunu söylemedim. Çünkü baban yaptığı hiçbir iyi şeyin bilinmesini istemezdi"

"Babam keşke şuan yanımızda olsaydı. Tüm arkadaşlarım kıskanırdı beni o zaman"

Annesinin anlattığı her hikayede bazı küçük şeyleri farklı anlatırdı annesi. Uzun zaman geçtiği için unuttuğunu düşünüyordu bazı şeyleri. Oysa ki annesi hiçbir küçük ayrıntıyı unutmamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 28, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dibella'ya YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin