Ah sıçtığımın alarmı ne boka zar zar çalıyorsun ki. Bacağıma dolanan yataktan çıkmaya çalıştım gel görki başaramadım. Uykum kaçmadan kurtulmaya çalışıyordum iç ses 'hadi Duru yaparsın kızım' siktir bok!!!Uykum kaçtı annem her zaman ki gibi sanki eve hırsız girmiş gibi böğürüyordu "DURU!"
Lan ne işim var bu piç okuldan başka yav. 'Annen bi duysun bu küfürleri terliği yersin o çok sevdiğin popona' diyen iç sesime dil çıkarıp banyoya geçtim rutin işlerimi halledip odamdan çıktım.
"Oha beynim sarsıldı aha dünya kafama düştü sabah sabah o kadar küfür ettim diye oldu hepsi kesin lan kızım siktin belanı bu sefer..." Ağzım kapandı aha Kıvanç,
"Ne oluyo kızım sabah sabah beynimi siktin yaw bi süpriz yapağ dediğ Allah'tan mal!" Yuh yine isteyecek pis fırsatçı...
"Lan yavaş ödüm koptu bi an çarpıldım sandım ya hu" Kıvanç'la konuşurken nefesim normale döndü.
"Bak en sevdiğim kuzenim bugün okula gelmiyecem ince bi işim var bu aramızda kalsa!" Bebek gibi masumca bakıyo çakal herif.
"Karşılığında bebeğim ne vericen!" Bana pis pis bakıp.
"Yuh anan kızım ırzımamı göz diktin hani sen öz abim olacak ama benim üvey abim olarak ilan ettiğim Ateş beyi seviyordun sürtük kuzen!" Bide hunharca gülüyo salak. Yemin ediyorum salak harbi salak.
"Siktir lan kredi kartını isteyecektim sapıkça düşünme tabikide Ateşçim benim ideal sevgili adayım işte tek sakıncam ulan genç yaşta gidip evlendi yağuşuğlummm" deyip dudağımı büzdüm.
"Ulan bak harcamana bakıcam çok olursa sikerim belanı kuzen-muzen dinlemem ona göre pis bücür" olan nerem bücürbe. Sırtına atladım hemen.
"Bücür kim be sensin bücür önce kartı alayım" kartı verdi. "Şimdi beni arbanla o piç okula uçur ama aşağıya kadar sırtındayım koççum benim" deyim piç gibi hunharca güldüm.
"Ulan Duru siktin belamı kızım apartmanın kapısın önünde indiririm sonra kısmetim falan kapanır teğ Allah korusun!"
"Yav hem sapık hem yavşak hem deli olmak çok zor be kuzen" deyip boynunu ısırdım böğürdü öküz gibi arabaya resmen fırlattı.
.....................................................................................................
Uzun yolculuk sonunda okula geldi. İçeri gidelim diye direttim. O an Kıvanç'ın ensesini üfledim çok huylanıyordu şerefsiz. Tekrar üfledim Kıvanç bana bakmasıyla birşeye çarpması bir oldu gözlerimi kocaman açtım neye uğradığımıza şaşırdık ben bi çığlık attım. Kıvanç arabayı durdurup aşağı fırladı çarptığı şey bir meteormuş lan ben ne diyom be çocuğun kafası kanıyordu baygınca yerde uzanmıştı. Yanına yaklaştım Kıvanç ambulansı aradı ve nabzını kontrol etti.
"Duru nefes almıyo!" Demesiyle şok oldum. Herkes etrafımıza toplandı. Hocalar falan daha da şok oldular. Neden acaba? Ambulans geldi Kıvanç ambulansla gitti. Bana derse gir diye emirde bulundu.
Derse girdim ama bedenen dersteydim ruhen kazanın yanındaydım. Sadık hoca tarihçi içeri girip konuşmaya başladı.
"Arkadaşlar kaza yapan kişi kimdi haberiniz varmı?" Bizdik işte ben ve Kıvanç ama hepsi benim salaklığım yüzünden oldu ben öyle yapmasaydım kaza olmuyacaktı o yağuşuğluyada hiçbirşey olmuyacaktı.
"Ben ve Kıvanç'tık hocam ama hepsi benim yüzümden oldu" sınıf bana döndü.
"Duru onu demiyorum çarptığınız kişi okulun sahipi Haluk Seçkin'nin oğlu Yamaç Seçkin!" OMG!! boku yedik kesin atılacaktık okuldan.
"Hocam valla bilerek olmadı bir kerede oldu" ben hemen savunmaya geçtim.
Zil çaldı Kıvanç'ı aradım.
Çaldı!
Çaldı!
Çaldı!
Dıt kapandı!
Kötü birşey mi oldu acaba? ÖLDÜ MÜ! Yoksa. Yok ya ölemez demi...
Başımıza bela sardım ya kahretsin...
Vicdanım çok sızlıyor. Hocanın konuşmasının üzerine dayanamayıp sınıftan çıktım Kıvanç'ı aradım kapalıydı telefonu. Bende koşarak okulun iki sokak aşağısında olan hastaneye gittim. Hastaneye vardığımda danışmana;
"Yamaç SEÇKİN nerde?" Diye sordum. Danışman bayan;
"Ameliyathanede şuan!" Dediği an şok oldum.
"Durumu nasıl peki kritik mi?" Boğazıma bi yumruk oturdu o an.
"O kadar bir bilgimiz yok doktoruna sorabilirsiniz. 4. Katta ameliyathane var orada bulabilirsiniz doktor beyi" Allah'ım lütfen kötü birşeyi olmasın.
"Tamam" deyip 4.kata çıktım. Sağ tarafta AMELIYATHANE tabelasını gördüm oraya koştum Kıvanç'ı gördüğüm an göz yaşlarımı tutamadım çünkü Kıvanç yere çökmüştü. Kesin öldü ondan bu kadar kötüydü Kıvanç. Yanına gittim Kıvanç'ın boynuna sarıldım çok korkuyorum.
"Kıvanç Yamaç nasıl?" Cevabı duymakta çok tedirgindim.
"Iyi olucak, bilmiyorum bende bekliyorum. Sen niye geldin Duru!"
"Yapamadım çok merak ettim aradım kapalıydı telefonun bende geldim." Bende Kıvanç'ın yanına çöktüm. Doktorun çıkmasını bekledik.
......................................................................................................
5 saat sonra;
Doktor çıktı. Of Allah'ım lütfen kötü birşey olmasın.
"Nasıl durumu şuan" diye sordu Kıvanç. Bende merakla doktorun ağzından çıkan kelimeyi bekliyordum.
"Hastanın neyi oluyorsunuz." Hey Allah'ım yav. Salak bu doktor gerçekten söyleseniz devlet sırrı sanki ha.
"Arkadaşıyız devlet sırrı değil hastanın durumunu söyleyeceksiniz ölmezsiniz!" Diye bağırdım.
"Hastanın ameliyatı gayet iyiydi fakat 48 saat gözetim altında tutacağız. Ani bir yardım gerekebilir 48 saat sonra son kontrolü yaparız." Dediği an azda olsa rahatladım. Yamaç'ı yoğun bakım odasına aldılar. Dışarda bekledik odanın penceresinde çaresizce bekliyorduk.
Bölüm Sonu....
KAREKTERLER
Yamaç SEÇKİN
Duru BOZOĞLU
Kıvanç GÜÇLÜ
Ateş GÜÇLÜ#duvar
👉🏻VOTE + YORUM👈🏻