'Gece dışarıda kalma fikri hoşuma gitti.'dedim Beş'e, çantamı hazırlarken.
'Gece dışarıda kalma fikri mi yoksa gece dışarıda İki'yle kalma fikri mi?'dedi Beş kaşınarak. Cildi zehirlendiğinden beri 2 hafta geçmişti ve neredeyse iyileşmişti ama hala feci şekilde kaşınıyordu.
'Kuduz köpek gibi kaşınmayı bırak da bana yardım et.'dedim tersleyerek. Sanırım herkes İki'nin bana karşı davranışlarının farkındaydı.
'Azarlamasana. Dua et yalnız değilsiniz. Yoksa seni daha çok sıkıştırırdım.'dedi bıçak setimi bana uzatırken. Bölgeyi genişlettikçe daha çok hayvan ve bitkiye rastladık ve birkaçının vahşi olduğunu gözlemledik ama mümkün olduğunca ateşli silah ya da teknolojik alet kullanmamaya çalışıyoruz. Eğitimdeyken Bay Mor hangi alette uzmanlaşırsak kullanabileceğimizi söylemişti. Ben diğerlerinde ortalama bir performans sergilesem de bıçak atmak konusunda daha iyiyim ve bıçak setimi çok seviyorum. Farklı boyut ve malzemelerden oluşan 12 bıçağım ve onları kolayca taşıdığım katlanabilir bir çantam var. Beş de ok atma konusunda uzmandır.
Evet, eğitmenlerimizin isimleri de renkler. Bu şekilde sirk kaçkınlarına benziyoruz farkındayım ama isim yok kuralını ben koymadım. Silah ve dövüş eğitimi dışında 15 yıl boyunca avcılık, tıp, matematik, tarih, fizik, astronomi ve uzay bilimi, akustik, mühendislik, zooloji, botanik, biyoloji, kimya, coğrafya, temel yaşam becerileri, genetik, meteoroloji, arkeoloji ve deniz bilimleri gibi eğitimler aldık. Bu kadar çok şeyi öğrenme konusunda sıkıntı yaşamadık çünkü hepimiz dahiyiz. Bizi seçerken dünyadaki bütün çocuklara ( tabi kaç çocuk kaldıysa) IQ testi yapmışlar ve ilk yirmiye girenleri bir gemiye bindirip kobay faresi gibi kullanmaya karar vermişler.2 hafta boyunca keşif bölgemizi genişlettik ve en sonunda bir su kaynağına ulaştık. Mavi renkli bitkilerden sonra gördüğüm en egzotik şey turuncu renkli göldü. Dünyamızda su şeffaf ve mavi rengi atmosferden yansıyan ışınlar sayesinde ama burada suyun kendi rengi turuncu. Şeftali suyuna su katılmış gibi açık turuncu bir renge sahip. Araştırdık ve içilebilir olduğunu tespit ettik ama henüz içmemize izin verilmiyor.
Eğitmenlerimiz sonunda dışarıda bir gece geçirmemiz ve araştırma yapmamız gerektiğine karar verdiler ve gönüllü 4 kişiyi gölün kenarına kamp yapmaya yollayacaklarını söylediler. Ben, İki, Beş ve On dört gönüllü olduk.
Çantalarımıza yiyecek, uyku tulumu, fener, silahlarımız gibi ihtiyaçlarımızı doldurup uzay gemisinden çıktık ve gölün kenarına doğru yürümeye başladık. Göle yaklaşınca Beş, 'Biz önden gidip çadırı kuralım.'bahanesiyle On dördü de alıp ilerledi ve İki'yle beni yalnız bıraktı. 'Kamp işi eğlenceli olacak gibi.'dedi İki, uzun ve tuhaf bir sessizliğin ardından.
'Katılıyorum, o gemiye artık bir dakika bile katlanamıyorum.'dedim.
'Ben de 15 yıldır aynı metalik rengi görmekten bıktım ama seni de gördüğüm sürece mekânın çok da bir önemi yok.'dedi ve elimi tuttu. Bulduğu her fırsatta elime yapışmasından sıkılmıştım ama yürüyüş yapıyor olmaktan ve manzaradan o kadar memnundum ki diğerlerinin yanına yaklaşana kadar tutmasına izin verdim.
Çadırı kurup eşyalarımızı yerleştirdikten sonra göl manzarasına karşı oturup yemeğimizi yedik ve video günlüklerimizi kaydedip uyumak için hazırlandık. İlk nöbeti ben aldım. Yüzüm çadırın girişine dönük nöbet tutarken İki'nin uykuya dalana kadar beni izlediğini fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NARSUS
Science FictionSonunda gemimiz gezegene iniş yaptı. Yolculuğumuz 15 yıl sürdüğüne göre şu anda dünyada yıl 3128 olmalı. Umarım hayal meyal hatırladığım annem ve babam hala yaşıyordur. Ve umarım (çok mümkün olmasa da) bir 20 yıl daha yaşamaya devam ederler. Çünkü b...