Evet bugün okulun ilk günü ve benim diğer aptal kızlar gibi heycanım yok.Elimi,yüzümü yıkayıp birsüre aynada kendime bakmaya başladım sanırım biraz kilo almaya başladım bir an önce spor yapmam lazım.Evin merdivenlerinden aşağı inip mutfağa doğru gittim.Bugün Leyla teyze olmadığı için kahvaltıyı ben hazırlamak zorunda kaldım.Leyla teyze küçüklüğümden beri bana bakar evdeki bazı temizlikleri ve yemekleri yapardı,annemin özlemini giderirdi.Çay içmek istemediğimden portakal suyu sıktım ve domatesleri,salatalıkları doğradım tam salamları doğruycağım zaman telefonum çalmaya başladı ve kimin aradığına baktım arayan Poyrazdı.Benim korumam ayrıca çocukluk arkadaşım.Bütün kızlar onu peşinden koşar ama Poyraz hiç birine yüz vermezdi.Düşuncelerimden kurtulup telefona baktım.
-Efendim Poyraz ?
-Nasılsın güzellik ?
-İyi.Neden aradın ?
-Bugün okula ben bırakacağım.
-Poyraz buna gerek yok.
-Gerek var sana zarar gelmesine,sana bişey olmasından korkuyorum o yüzden bugün okula seni ben bırakacağım o yüzden itiraz istemiyorum.
-Peki. Ne zaman gelirsin ?
-Yarım saat sonra hazır ol.
-Tamam görüşürüz.
-Görüşürüz.
Kahvaltımı bitirdikten sonra odama çıktım okulda serbest kıyafet giyilebiliyordu bende bu yüzden siyah taytımı, onu üstüne yüzücü beyaz atletimi giyip üstünede siyah-gri olan kareli gömleğimi giydikten sonra hangi ayakkabıyı giyiceğimi düşündüm.En sonunda botlarda karar kıldım ve siyah botlarımı giydim yüzümede eyeliner çekip rimel sürdüm fondöten sürmeye gerek yokdu çünkü herkes yüzümün güzel olduğunu söylerdi.Sarı saç,mavi göz aksine benim yüzüm uçları hafif sarılaşmış kahverengi saçlarım,kahverengi gözlerim ve küçücük burnumun güzel olduğunu söylerlerdi.Bu sırada kapının zili çalma başladı
merdivenleri indikten sonra kapıyı açtım gelen Poyrazdı.
-Hazır değilmisin sen hala ?
-Hazırım çıkabiliriz.
Deri ceketimi ve siyah deri çantamı aldıktan sonra arabama bindim ve okula doğru sürmeye başladım arkadan da poyraz ve adamları yani benim korumalarım arabayla beni takip ediyorlardı.Okulun önüne geldiğimizde arabadan indim ve güneş gözlüğümü taktım Poyraz ve korumalarım yanıma geldiğinde okula doğru yürümeye başladık herkesin gözü bendeydi ve aralarında sessiz bir şekilde kulaktan kulağa konuşuyolardı en sonunda okulun içine girdiğimizde müdür yanıma geldi ve konuşmaya başladı.
-Hoşgeldiniz Derin hanım.
-Hoşbuldum. Konuşmayı çok sevdiğim söylenemez siz bana hangi sınıfta olacağımı ve ders programını verseniz yeter geri kalananı Poyraz halledecektir.
Bunları soğuk bir şekilde söyledikten sonra müdür hangin sınıfta olduğumu söyledi ve ders programını verdi.Sınıfım 11-C ve ilk dersim ingilizce.İngilizceyi ana dilim gibi bildiğim için ders kolay geçicek gibi gözüküyordu.Sınıfa doğru yol almaya başladım derse tam olarak 10 dakika geç kaldım.Sınıfın kapısını çalmadan içeri girdim ve boş sıralardan birine oturacakken hoca konuşmaya başladı.
-Kızım sen kendini ne zannediyorsun ? Burası babanın yeri mi ? İçeri böyle giremezsin çık dışarı ve bidaha da gelme !
Hoca bu lafları alayla söylerken sınıfta hocanın dediklerine gülüyordu acaba şimdi yapacaklarımdan sonra gülebilecekler mi ? Ben dayanamayarak konuşmaya başladım.
-Siz sanırım benim kim olduğumu bilmiyorsunuz ? Bilmiyorsanız şöyle açıklayayım ben bu okulun sahibiyim ve bu okulun sırası,labaratuvarı,müzik odası,spor salonu,resim odası kısacası bu okuldaki herşey benim ve siz benin sayemde burdasınız istersem şuan senin bu işine son vermiştim ama buna gerek yok bir dahakine benimle herkes ADAM GİBİ KONUŞMAYI ÖGRENİCEK ! BEN DERİN ÖZTÜRKÜM KİMSE BANA EMİR VEREMEZ ! EĞER BİRİSİ BU SINIFTAN ÇIKICAKSA O DA SİZ OLURSUNUZ HOCAM!.
Son cümlemi bağırarak pardon kükreyerek söylediğim için herkes korkmaya başladı hoca ise bişey demeden sadece "Oturabilirsin" demişti.Bende boş sıralardan birine oturup dersi dinlemeye başladım.Okulla aram iyi olmayabilir ama babam yaşasaydı benimm derslerimin iyi olduğunu görmek isterdi bu yüzden bende notlarımı yüksek tutuyorum dersleri dinliyorum.Ama biraz canım sıkıldığı için dışarıya doğru baktım tabi hoca hiç boş durur mu ingilizce olarak şunları söyledi:
-Hey! Sen neden cama bakıyorsun ? Orda dersten daha önemli bişey mi var ?
Şuan bu hocayı öldürmek istiyorum.Tamam hoca felan anladık da ben daha demin bunu inkaz etmemişmiydim ? En sonunda ben de ingilizce olarak bişeyler dedim nasıl olsa dersimiz ingilizce ve kimse bu sınıfta ingilizceden anlamadığı için söylediğim cümleyi bağırarak söyledim.
-ŞİMDİ KAPA ÇENENİ VE BENİ DİNLE EĞER ÖLMEK İSTEMİYORSAN SUS VE DERS İŞLE ÇÜNKÜ EĞER DEVAM EDERSEN DİĞER ÖLDÜRDÜĞÜM İNSANLARIN YANINA GİDERSİN!.
Hocanın yüzü bembeyaz kesilmişti şaşkınlıktan dolayı ağzından hiçbir kelime çıkmamıştı zaten istese de diyemezdi çünkü zil çalmıştı.Bende zilin çalmasını değerlendirip herkesden önce çıkıp bahçeye doğru ilerledim ve bir banka oturdum yanımdan 3 Kız geçti ve birisi konuşmaya başladı.
-Şu yeni kız varya hani adı neydi? Derin mi ne ? Herneyse bizim son sınıflardan okulun kızı yok mu Alev işte ona s*rtük demiş ve o kızı grubuyla çok güzel benzeticeğini söylemiş bence hiçbirşey yapamaz o derin denen kız.
-Bence Alevin tek sorunu Derini kıskanması çünkü Derin çok güzel bir kız ve kendine göre bi havası var ayrıca bu okulun sahibiymiş duydun mu ? Ve çokta tehlikeli bir kızmış.
Kızların konuşması bittiğinde yanlarına gittim ve çok soğuk bir şekilde konuşmaya başladım ki benim sesimden ürkmüş olmalılar.
-Hey bana bakın şu Alev denen kız hangi sınıfa gidiyor ?
-12-A neden sordun ki ?
-Bu sizi ilgilendirmez şimdi size tek bir şey soracağım o tüm dedikleriniz doğrumuydu ?
-Evet doğruydu hatta kendisi bizin yüzümüze karşı söyledi.
-Peki.
Hızlı adımlarla 12-A sınıfını bulmaya çalışıyordum.Bu kız bana dediklerini ödeycekti hemde canıyla ! ŞİMDİ HERKESİN DERİN ÖZTÜRKÜN KİM OLDUĞUNU ÖĞRENME VAKTİ GELDİ!.
.
.