6.Bölüm '' Aferin dostum ! İşte Şimdi Sıçtın ''

39 1 0
                                    

   MattyBRaps - Turned Out The Lights ile okuyun

Doktorun yoğun bakımdan çıkmasıyla oturduğum yerden hemen fırladım ve doktorun yanına gittim.

- O iyimi ?

-Çok hasar almış. Kafatasında çatlama var. Ayrıca iç organları zedelenmiş ve yüzündede ciddi hasarlar var. Geçmiş olsun diyerek yanımdan uzaklaştığı anda kendimi tekrar yere attım.Dirseklerimi dizlerime kafamı ize ellerime dayadım. Bu kadar kötümüydü yani. Bradley onu bu kadar kötümü dövmüştü. Nasıl bir okula geldim ben böyle. Erkeklerin korkmasının nedenini şimdi anlıyorum. Düşüncelerimi telefonumun titreşmesi bölmüştü. Arayan annemdi .  '' Efendim anne ''dedim .

'' Tifanny nerdesin sen. Müdür aradı ve okulu astığını söyledi. Telefonlarımıda açmadın.Endişemden gidecektim'' diye sıraladım. '' Hastanedeyim anne '' dediğimde annem çığlığı basmıştı. '' Ne demek hastanedeyim. Neden. Noldu sana iyimisin sen '' diye konuşmaya başladı. '' Benmi ? Hiç iyi değilim anne. Okuldan bi tane pislik herifin teki Joe'yu öldüresiye dövdü. '' diye anlattığımda sesim ağlamaklı çıkmıştı. '' Aman Tanrım ! Bu berbat bişey. Peki arkadaşın nasıl '' diye sordu.

'' Hiç iyi değil . Kafatasını çatlatacak kadar dövmüş piç '' dedim sinirle . '' Tiffany ağzını bozma . İstersen geliyimmi'' diye tekrar sordu. '' Gerek yok '' diyip annemin bişey demesini beklemeden telefonu kapattım. Şuan burada tek ben vardım. '' Tiffany'' diye ses duyduğumda kafamı kaldırdım ve Maria'nın geldiğini gördüm. Ve hemen ayağı kalkıp ona sarıldığımda ağlamaya başladım. '' Olanları öğrendiğimde direk buraya fırladım. Joe nasıl '' diye nefes nefese sordu. '' O hiç iyi değil. Kafatasını çatlatmış yüzünü dağıtmış ve iç organlarını sikmiş göt herif '' diye sinirle soludum.

'' Aman Tanrım! Bu çocuktan artık nefret ediyorum '' dedi. Onu başımla onaylayıp eski oturduğum yere yerleştim. '' Neden böyle birşey yapmış '' diye sordu. '' Bilmiyorum ve merak ediyorum . Ama Bradley'e cezasını vermeden rahat uyuyamam ben '' dedim sinirle. '' Ne ! Kafayımı yedin sen ? Farkındamısın bilmiyorum ama o çocuk Joe'yu hastanelik etti . Sakın ona bulaşma '' diye endişeli bir şekilde sordu. Bense ayağı fırladım.

'' Biliyorum ve bunun cezasını göstereceğim. Birinin bu çocuğa dur demesi gerek yoksa aynı şeyi herkeze yapar. Kendini ne halt sanıyor ? Yaptıklarını yanına bırakmamı bekleme benden. Ben diğer kızlar gibi değilim ve olmayacağım . Bunun cezasını ödeteceğim ve bana bulaştığına pişman olacak. '' diye sıraladım. Ve tam o sırada yoğunbakımdan 2 doktor çıktı. Joe'nun yattığı sedyeyi götürüyorlardı. Onların önünü keserek '' Nereye götürüyorsunuz onu '' diye bağırdım. '' Sakin olun hanfendi. Sadece odasına götürüyoruz '' dediklerinde özür dileyip geri çekildim. Maria ile beraber onları takip ettik. 

****

'' Never say never .Never never ever ever ever . See ı neven thought that ı ''. Telefonumun çaldığını duyduğumda kimin aradığına bakmıştım. Annemdi. Yine. '' Yine ne var anne '' diye mırıldandım. '' Tatlı artık eve gelsen iyi olur. '' dedi . '' Ne ?! Saçmalama anne en yakın dostum hastanede yatarken oraya gelmemi bekleme '' diye bağırdım.

'' Peki. Bari hangi hastane olduğunu söylede rahat bişeyler getireyim '' dedi. '' Bu çok iyi olur '' dedim ve hastanenin adını söyleyip kapattım. '' Ondan. öhöm öhöm . Ondan uzak . öhöm dur . öhöm öhöm dedim öhöm sana '' diye sesler duyduğumda arkama dönüm . Joe uyanmıştı sanırım. Öksürüklerinin arasından konuşamıyordu bile. Koşarak yanına gittim. '' Joe beni duyuyormusun '' diye sordum. '' Sana uzak öhöm dur de-dim '' diye sayıklamaya devam ediyordu. '' Joe ne diyosun. Beni duyuyormusun'' diye bağırmaya devam ettim.

Gözlerinu açmak için kendini zorluyordu. En sonunda gözlerini açabildi ve bana baktı. '' T-Ti-ffany '' diye kekeledi. '' Efendim '' dediğimde gülüyordum ama gözlerimden yaşlarda akıyordu. Zorlukla elini kaldırdı ve gözyaşlarımı sildi. '' B-Ben iyi-yim m-merak e-tme '' diye konuştu. O sırada telefonum çaldı. Koşarak telefonumu açmaya giderken bir yandanda gözyaşlarımı siliyordum. Telefonuma baktığımda arayan annemdi. Yine. Ve yine.

'' Anne yine ne var '' diye bıkkınlıkla konuştum. '' Hastaneye geldim tatlım sen nerdesin '' diye sordu. '' Ben Joe'nin odasındayım anne '' diye yanıtladım. '' Joe'nun soyadı ne '' diye sorduğunda telefonu kulağımdan çektim ve elimle kapattım. Joe'ya '' Soyadn ne ?'' diye fısıldadım. Oda aynı benim gibi '' Brooks '' diye fısıldadı. Tekrar telefona dönüp '' Brooks '' dedim ve telefonu kapadım. '' Ne oldu '' dercesine baktı Joe. '

' Şey annem geldide '' dedim ona doğru yürürken. Beni başıyla onayladı . O sırada annem içeri girdi. İlk önce gelip bana sarıldı sonra Joe'ya dönerek '' Merhaba '' diyerek elini uzattı. Joe elini kaldırmak için kendini zorlarken onu durdurdum ve anneme '' Anne gözlerini açarken bile sorlanıyor '' dediğimde '' Üzgünüm '' dedi. Ve bana elindeki poşeti uzattı . '' Tatlım saat çok geç olmadan gel .'' dedi annem. '' Hayır anne ben bu gece burdayım '' dediğimde tam ağzını açacakken '' Lütfen anne. Onun bana ihtiyacı var '' dediğimde pes edercesine '' Peki '' dedi . Bana tekrar sarılıp odadan çıktı. Bende banyoya gittim ve üstüme annemin getirdiği rahat kıyafetleri giydim. Ve tekrar odaya döndüğümde Joe uyumuştu. Onun üstüne iyice örttüm ve bende koltuğa uzandım. 

Bradley'in Ağzından

  Yattığım yerden her ne kadar Justin posterimi izlesemde aklıma Tiffany vardı. Belki bazılarınız '' Sen asla gerçek bir boylieber değilsin. Boylieber olsaydın bundan utanmazdın '' diye düşünüyosunuz ama öyle değil. Ben 5 senedir boylieberim ve ilk senemde yaşadıklarımı anlatamam.

Tek amacım boylieber olduğum için bana acı çektirenlerden intikam almaktı. Ama sonra hayatım tamamen değişti. Çok popüler oldum tüm kızların neler yaptıklarını biliyorsunuz. Eğer bir kişi bile boylieber olduğumu öğrenirse hayatım biter. Tekrar eski ezik , saf , acınası durumda olan Bradley olmak İS-TE-Mİ-YO-RUM. Bugün Joe'ya yaptıklarımı daha önceden birçok kişiyede yapmıştım. Ama nedense Joe'ya yaptıklarım için üzüldüm. Aslında üzülmedim.

Bana karşı gelmesinin bedeliydi. Biraz fazla acımasızdım sanki.Ben aslında Tiffany'nin ağlamasına üzüldüm. Bana orada bağırdığında ona oracıkta dersini verebilirdim ama onu ağlarken görmek çok zordu. Bu yüzden oradan uzaklaşmayı tercih ettim.Nedense sabahları okulda kötü ve acımasız biriyken akşamları odamda tek olduğumda okulda yaptıklarımdan pişman duyduğum günler oluyor.Justin posterime her baktığımda oda bana öyle bir bakıyorki okuldaki herkezin önünde '' Evet boylieberım ve bundan gurur duyuyorum.

Ne düşündüğünüz umrumda değil '' diye bağırmayı düşünüyordum. Hatta birkaç kez denedim bile. Ama yapamadım. Korkak herifin tekiyim. Ve boylieber olmayı haketmiyorum. Neyse biraz daha konuşursam ağlayacağım. Benim gibi kötü acımasız insafsın bir bad boy'a bu hiç yakışmaz nasıl olsa. Kulaklığımı alıp telefonuma taktım ve Believe şarkısını açıp dinlemeye başladım -ki telefonuma mesaj geldi. Luke'dan elmişti .

Bradley Joe'yu hastanelik etmişsin .Ve müdür bunları öğrenmiş. Aferin dostum ! İşte şimdi sıçtın

I Believe In My DreamsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin