4 O'Clock × 4 "Alien"

6.6K 530 332
                                    

Medya; BTS - DNA

Jisoo

Kafamı duvarlara sürte sürte merdivenlerden çıkmak istiyordum. Yorgunluğun vermiş olduğu sinirle yan taraftaki korkuluklara sertçe tutundum ve basamakları yavaşça çıkmaya başladım. Min Gıcık Eden Yoongi, bu sefer de odasına beni çağırmıştı. Sanki beni Jennie ile birlikte çağırsa ölürdü? Sabahtan beri hasta halimle sürekli merdivenleri in çık yapmıştım, sınıfımızın son katta olması da cabasıydı.

İç çekip, gelmiş olduğum müzik odasının kapısını tıklattım. İçerden 'gir' sesini duymamla, yüzümü buruşturdum. Ve kabaca içeri daldım.

İçerde kahvesini yudumlayarak masasında oturan müzik öğretmenimiz ve Bay Min'in masasının önündeki koltuğa yayılmış Taehyung vardı. Taehyung mu vardı? Taehyung'un burada ne işi vardı?

İçimdeki fangirl çığlık atıp yerlerde tepinmeye başlamıştı ki Bay Min'in sesiyle kendime geldim.

"Jisoo, hoşgeldin. İyi ki sana erken gel dedim, bir de demesem ne zaman gelecektin merak ediyorum."

Alayla konuştuğunda gözlerimi devirmek istedim ama kendimi zorlukla tuttum. Taehyung beni güzel ve tatlı bir kız olarak görmeliydi. Beni normal sanmalıydı. Manyak biri olduğumu asla bilmemeliydi.

Bay Min'e yapmacık bir şekilde gülümseyip, Taehyung'un karşısındaki koltuğa yerleşmiştim. Bay Min önündeki dosyaları karıştırmaya başladığında ben de Taehyung'a bakmamaya çalışıyordum fakat pek başarılı olduğum da söylenemezdi.

"Hyung," dedi Taehyung gülümseyerek.

Tam konuşmaya devam edecekti ki Bay Min kafasını kaldırıp Taehyung'a baktı ve gözlerini kısıp sinirle onu süzdü. Ne yalan söyleyeyim, şu an ben bile korkmuştum. Ama Taehyung umursamış gibi görünmüyordu.

"Taehyung! Sana kaç kere okulda bana 'hyung' diye hitap etme dedim?"

"Üzgünüm Bay Min."

Taehyung yapmacık bir şekilde konuştuğunda Bay Min ofladı. Ne yazık ki içinden sabır dilediğini bilecek kadar iyi tanıyordum onu.

"Jungkook bizim okula nakil olacakmış."

Müzik öğretmenimiz kahvesinden bir yudum daha aldı ve boş bakışlarla bize baktı.

"Sen ve Jimin yetmediniz, şimdi bir de başıma Jungkook çıktı, öyle mi?"

Okuldan duyduğum dedikoduların yalancısıyım ama dediklerine göre Bay Min, Taehyung, Jimin, Doktor Jin ve ingilizce öğretmenimiz Bay Kim çocukluk arkadaşıydılar. Onların arkadaş grubunda olan iki kişiyi daha duymuştum ama kim olduklarını bilmiyordum. Demek ki bu Jungkook dedikleri çocuk da onlardan biriydi.

"Evet, fena mı? Ne güzel eğleniriz. Hem Kookie ile uğraşmak fazlasıyla eğlenceli oluyor."

Bay Min alaycı bir gülüş atmış, işleriyle ilgilenmeye devam etmişti. Ama Taehyung'a laf sokmadan da geçmemişti tabi.

"Dikkat et de Jungkook seni camdan aşağıya atmasın."

Taehyung gülmeye başladığında Bay Min de gülmüş ama sonra bizi bir program için çağırdığını söyleyerek konuyu kapatmıştı. O anda Bay Min'e konuyu kapatmamasını, Taehyung'un gülüşünü sonsuza dek izleyebileceğimi söylemek istemiştim.

"Bu sene sonundaki gösterinin başında benim olduğumu ve sizin sınıfı hazırlayacağımı duymuşsunuzdur. İkinizi vokal grubuna almak istiyordum, ama okul yönetimi kapanış için özel bir şarkı planlamamı istediler. Ben de o şarkı için ikinizi seçtim."

Benim gözlerim şaşkınlıkla kocaman olurken, Taehyung normal bir şekilde kafasını sallamıştı. Beynim olanları algılamakta zorluk çekiyordu. Ben, Taehyung ve gösteri kelimelerini bir araya getiremiyordum.

"Neden bizi seçtiniz?"

Zorlukla konuştuğumda kekelemediğime şükrettim, yoksa tam bir rezillikti. Hatta bazen gergin olduğum zamanlarda çok hızlı konuşuyor, etrafa tükürüklerimi saçıyordum. Öyle bir durum yaşamadığım için ayrıca şükretmem gerekiyordu tabi.

"Belli bir sebebi yok aslında," diyerek omuz silkti. "Sesleriniz güzel ve ikiniz de uzaylısınız, o yüzden."

Kaşlarımı çatıp ayağa kalkarak 'ben uzaylı değilim tamam mı vampir çocuk' diye bağırmak istiyordum. Ama karşımdaki ne kadar sevmesem de öğretmenimdi ve ben saygılı bir öğrenciydim.

"Her neyse ben şarkıyı ayarladıktan sonra, size tekrar haber veririm. Şimdi beni rahatsız etmeyin, çıkın dışarı."

Kabaca kovulmanın siniri de diğerlerinin üstüne bindiğinde birini yumruklamadan kendime gelemeyeceğimi anlamıştım. Acaba Lisa'yı yumruklasam olur muydu?

Ben önden Taehyung da arkamdan ilerlerken bacaklarımın titrememesi için dua etmeye başlamıştım. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda Taehyung da arkamdan çıkmış ve kapıyı kapatmıştı. Umursamadan önden önden yürümeye başlamıştım ki bana seslendi.

"İsmin Jisoo'ydu değil mi?"

Ağzımda atan kalbimle arkamı dönüp yüzüne bakmıştım. Yüzünde samimi ve güzel bir gülümse vardı. Ben de şu anda erimek üzereydim.

"Evet."

Gülümsemesi büyüdüğünde başıyla onayladı daha sonra da müzik odasını işaret etti.

"Düet yapacağımız için bir süre beraber vakit geçirmemiz gerekiyor anlaşılan. O yüzden seninle düzgünce tanışayım dedim."

Onu onaylayıp konuşmak için ağzımı açacaktım ki geçen sefer koridorda Taehyung'un yanında olan kız, yanımıza gelmişti.

"Sevgilim,"

Kız Taehyung'a sarıldığında Taehyung da kıza karşılık vermişti. Olduğum yere çakılıp, kırılan kalbimi görmezden gelmeye çalıştım ve dolan gözlerimi fark etmemelerini umdum.

"Sonra görüşürüz Jisoo."

Arkalarını dönüp ilerlediklerinde, gözden kaybolduklarında hatta ders zili çaldığında bile bir an olsun yerimden kıpırdamamıştım. Neden benim bu kadar çok canım yanıyordu?

Y.N/

Comeback şerefine yeni bölüm atmak istedim. Gerçekten harika bir comeback olmuş yine, her şarkıya ayrı ayrı aşık Oldum 💙

Bu arada bu sene okulunuzda başarılar dilerim, sizleri seviyorum

Bölümle pek alakası olmasa da buraya tatlı bir BTS gifi bırakayım 😍

Bölümle pek alakası olmasa da buraya tatlı bir BTS gifi bırakayım 😍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4 o'Clock ❅ bts•bp ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin