Bir zeytin ağacı vardı
Yakınlarında bir nehrin
Gözleri öyle yeşil
Gözleri öyle karaydı bu şehrinNehirden bir rüzgâr eserdi
Kımıldardı yapraklarında hayallerim
Elleri öyle serin
Elleri öyle soğuktu bu şehrinNöbet tutan bir kuş oluverirdi
Kanadında özgürlüğü taşırdı akşamleyin
Vurulmuş olmalı yüreği
Dinmedi gözünde yaş selleri
Kanatları öyle halsiz
Kanatları öyle çaresizdi bu şehrinBir zeytin ağacı vardı
Yaprakları yemyeşil
Narin ve inceydi
Ya sabahın güneşinden beklerdi büyümeyi
Ya da eylül yağmurlarının gölgesinden
Sesi öylesine sakin
Sesi öyle huzurluydu bu şehrinUzanırdı zamanla
Bir kavak ağacı değildi belki
Ya da selvi
Ama onunda vardı gölgesinde
Dinlenmişliği
Hatıralarından öyle heyecanı
Hatıralarından öyle neşesi okunurdu bu şehrin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalemimden Sızan Şiirler
PoesíaKalbimden akıp elimdeki kalemden süzülerek kağıda damlayan mürekkep kağıtta ufak bir birikinti oluşturmuştu.Ardından mürekkep kağıda yavaş yavaş yayılmaya başladı.Dilimin ucuna gelipde söyleyemediklerim sanki o küçük birikintide toplanmıştı.